Mahkemece, eldeki mal varlığının tasfiyesine ilişkin dava boşanma davasından ayrılarak yeni esasa kaydedilmiş ve davalı-karşı davacının cevap dilekçesinde taşınmaz ve araç üzerinde alacağı bulunduğunu ileri sürdüğü, davalının usulüne uygun olarak harcı yatırılmış bir davası bulunmadığı, cevap dilekçesinin sonradan harçlandırılmak suretiyle karşılık dava haline getirilemeyeceği, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın boşanma davasının eki niteliğinde olmadığı açıklanarak davalı-karşı davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekili ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir. Taraflar, 20.04.1984 tarihinde evlenmiş, 06.06.2008 tarihinde açılan dava sonucu boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında boşanmayla evliliğin sona erdirilmesine karar verilmesi halinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.nun 225/son)....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 21.01.1995 tarihinde evlendikleri, 24.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.02.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, eldeki davanın ise 22.03.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olaya gelince; eşler, 17.06.2008 tarihinde evlenmiş, 13.10.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu... ve... plakalı araçlar, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sırasıyla 28.10.2009 ve 12.07.2010 tarihlerinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, 14.10.2011 ve 13.10.2011 tarihlerinde 3.kişilere satılarak devredilmişlerdir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Dinlenen tanık beyanları, delil olarak sunulan banka dekontları ve geri çevirme sonucu ... ve ...'tan getirtilen kredi belgelerine göre 64 LK 028 plakalı aracın anılan ...'...
, bir mal grubundan diğer mal grubundaki bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkı sağlanması sebebi ile yapılacak değişken denkleştirmede söz konu mal değerindeki artışlar ve azalmaların da dikkate alınması gerektiğini belirterek, mal rejiminin tasfiyesi sonucu fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL....
EKLENTİMUHDESATIN PAYLAŞIMI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacılar,bu ve birleşen dava ile kayden paydaşı oldukları 220 parsel sayılı taşınmaza,davalılar tarafından sera ve portakal bahçesi yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek,el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar,hapis hakkı tanınması gerektiğini bildirerek,davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,davacı H… ….. yönünden davanın açılmamış sayılmasına;diğer davacıların davasının ecrimisil ve elatma yönünden kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ve tespit" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve mal rejimiyle ilgili tespit talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili bir dava bulunmadığına göre, davalının, karşı boşanma davasındaki, tespitini istediği hususların bu davada incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin...
ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin reddine, mal tasfiyesine ilişkin davanın tefrik edilerek ayrı dosyada ele alımasına, iştirak nafakasına her yıl Ocak ayında belirlenen ÜFE oranında artış yapılmasına, karar verilmiştir....
Aynı kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 14.12.1988 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 07.02.2002 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....
Davalı ... vekili, söz konusu paranın evlilik birliği içerisinde bankadan çekilerek aynı zamanda kayınbabası olan dava dışı Yüksel'e verildiğini, mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle paranın mevcut olmadığını, boşanma sürecinde geri istemesine rağmen verilmeyen para ile ilgili olarak boşanma davası sonrası açmış olduğu kabül ile neticelenen alacak davasında davacınında tanık sıfatıyla dinlendiğini ve paranın evlilik birliği giderleri ve tüp bebek tedavisinde harcandığına ilişkin tanıklık yapması nedeniyle iş bu dava ile mal rejiminin tasfiyesini talep etmesinin TMK 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu edilen paranın mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Anlaşılan mali konularla kastedilenin boşanmanın fer'i nitelikte mali konularla birlikte, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebini içerip içermediği ancak yorum yoluyla ulaşılacak sonuca bağlıdır. Kanımca, davacı yararına tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğine, taşınmaz için boşanma davasında talepte bulunulmuş olmasına ve bu taşınmaz dışında paylaşıma konu önemli bir malvarlığı bulunmadığına göre; protokoldeki "mali konular" ibaresinin talep edilmeyen boşanmanın fer'i nitelikteki diğer mali taleplerle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak haklarını da kapsadığı kabul edilmelidir. Temyiz edilen davanın reddi kararının bu nedenle onanması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum....