"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı alacağı, katılma alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 05.11.2013 gün ve 49/686 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.06.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler....
Mahkemece, davanın kabulü ile, taşınmazdan kaynaklanan 75.465-TL katılma alacağı, araçtan kaynaklanan 4.245-TL katkı payı alacağı ve mevduattan kaynaklanan 16.512,78-TL alacak olmak üzere toplam 96.222,78-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairece onanmasına karar verilmiştir. Davalı bu defa dilekçesinde açıkladığı sebeplerle kararın düzeltilmesini istemiştir. 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici nedenlere ve HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalının taşınmaza yönelik karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir(4721 s.lı TMK’nun 235/1. m). Tasfiyeye konu banka mevduat hesabında, boşanma dava tarihi itibariyle 3.331,96-USD bulunmaktadır....
Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m.236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olduğundan, talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1426 KARAR NO : 2023/830 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEVAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2020/187 ESAS, 2022/275 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Gevaş Asliye Hukuk( Aile ) Mahkemesi'nin 09/06/2022 tarih, 2020/187 Esas, 2022/275 Karar sayılı ilamı aleyhine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalının 25/04/2010 tarihinde evlendiklerini, 06/12/2018 tarihinde ise boşanma davası açtığını, 28/05/2019 tarihinde boşanma kararı verildiğini ve kararın 09/10/2019 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sonra erdiğini, davalının tasfiyeye...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... , dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz, araç ve ev eşyalarının tespitinin yapılarak tüm malların eşit şekilde paylaşımının yapılmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının mal kaçırdığına ilişkin somut delil olmaması sebebiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2018 NUMARASI : 2016/420 E 2018/936 K DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
Davalı Vekilinin Mahkememize Sunmuş Olduğu Cevap Dilekçesinde Özetle; Tarafların arasında 2015/284 esas sayılı dosya ile boşanma davalının derdest olduğunu taraflar arasında boşanma gerçekleşmediğini ve mal rejiminin tasfiyesinin de söz konusu olmadığını bu nedenle mahkememizin 2015/284 esas sayılı dosyası ile devam eden boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, davacı tarafın müvekkilin bir kısım taşınmaz mallar için kaltılma alacağı ve değer artış payı talebinde bulunduğunu, davacının her iki talep için ayrı ayrı katılma alacağı için ne kadar değer artış payı için ne kadar talepte bulunduğunu belirlemesi ve açıklaması gerektiğini, davacının ev hanımı olduğunu hiçbir zaman çalışmadığını ve hiçbir yerde çalışmadığını ve bu nedenle müvekkil tarafından edinilmiş mallara hiçbir katkısının olmadığını ve edinilen mallara ilişkin katkısından söz edilemeyeceğini, davacının değer artış payı alacağının bulunmasının söz konusu olmadığını ve bu nedenlerle mahkememizin 2015/284 esas sayılı...
Davacının değer artış payı alacağı kanıtlanamamış olsa bile taşınmaz edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınmış olup, davalının kişisel malı olduğu kanıtlanamadığına göre davacının taşınmaz üzerinde mal rejiminden kaynaklanan 1/2 oranında alacağı bulunmaktadır. Ne var ki; mahkemece davanın niteliği hatalı değerlendirilmek suretiyle katkısının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, taraflar arasındaki Söke 1.Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2009/288 Esas sayılı dava dosyasına sunulan ve taraflarca inkar edilmeyen “protokolün 5.maddesinde, tasfiye davası açma hakkından feragat edildiği bildirilerek taraflar boşanma protokolünü imzalamışlardır....
Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 22.04.2005 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, taraflar arasındaki evlenme tarihi, dava konusunu oluşturan menkullerin iddia edilen edinme tarihi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Anlaşma (protokol) boşanma veya ayrılığın feri sonuçlarına ilişkin ise, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli bir hukuki sonuç doğurmaz (TMK. m. 184/1-5. bent).Temyiz incelemesine konu davada, tarafların boşanma dosyalarına ibraz edilen protokolün açıkça mal rejiminden kaynaklanan hak ve alacakları kapsadığı söylenemez. Mal rejiminden kaynaklanan davaların boşanmanın eki niteliğinde olmadıkları gerek uygulamada gerek öğretide kabul edilmektedir. Boşanmanın feri niteliğinde bulunan davalar TMK'nun 174. maddesinde öngörülen maddi ve manevi tazminat, 175. maddesinde yer alan yoksulluk nafakası ile 182. maddesinde düzenlenen iştirak nafakası vb.dir. Protokol hükümlerinde açıkça mal rejimine ilişkin ibare bulunmadığına göre, gerek protokolün 3.maddesindeki düzenlemenin gerekse hükmün 5.maddesinin mal rejiminin tasfiyesi bakımından bağlayıcı olduğunu kabul etmek mümkün değildir....