"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, eşya alacağı ve değer artış payı alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, eşya alacağı ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 8. Aile Mahkemesi'nden verilen 20.11.2012 gün ve 1319/1549 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, özetle; 2004 yılında kaba inşaat halinde satın alınan taşınmazın vekil edenine ait emekli ikramiyesi ve ailesinin yardımı ile edinildiğini, dava dilekçesinde liste halinde sunulan müvekkiline ait ev eşyalarının davalıda kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ev için 10.000 ve eşyalar için 20.450 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma payı alacağı ..... ile..... aralarındaki katılma payı alacağı davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.06.2013 gün ve 234/128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, evlilik birliği içinde edinilen 1554 ve 3452 parsellerin tapusunun iptaliyle yarı oranda adına tesciline karar verilmesini istemiş, 10.05.2013 tarihinde yapılan keşifte, dava konusu her iki taşınmazın davalıya babasından intikal etmekle birlikte 1554 parsel üzerinde bulunan zeytin ağaçları ile 3452 parsel üzerindeki yapı üzerinde katkısı nedeniyle hak iddiasında bulunduğunu bildirmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Mahkemece, taraflar arasında 21.11.2012 tarihinde düzenlenip ve boşanma davasını gören mahkemeye sunulan dilekçe içeriğine ve 30.11.2012 tarihli oturumdaki beyanlarına göre davacının boşanma davasındaki nafaka, tazminat ve alacak talepleri olmadığı yönündeki imzalı beyanlarının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, boşanma davasından sonra alacak talebinde bulunmasının TMK'nun 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, alacak talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Mahkemece yapılacak iş; davacının dava dilekçesinde talep ettiği değer artış payı alacağının miktarını bildirmesi, bildirdiği takdirde bildirdiği değer üzerinden nispi harcı tamamlaması, yine davacının katılma alacağı talebinin olup olmadığının davacıya açıklattırılması, katılma alacağı talebi olduğu takdirde katılma alacağı değerini bildirmesi ve bildirdiği değer üzerinden nispi harcı ve ıslah harçlarını yatırması ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile; Boğazlıyan 1....
A.. aralarındaki katılma alacağı ve ziynet alacağı davasının reddine dair Adana 6. Aile Mahkemesi'nden verilen 24.09.2013 gün ve 911/850 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı/karşı davalı vekili, evlilik birliği içinde alınan araç nedeniyle katılma alacağı ve ziynet alacağı olmak üzere toplam 15.000,00 TL alacağın davalı alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin 16/12/2008 tarih 2007/19466 Esas 2008/17093 karar sayılı ilamında vurgulandığı gibi evlenme tarihi ile boşanma dava tarihinin çok yakın olması gibi olguların katılma alacağı ve değer artış payı istenmesine engel olmayacağı, yine Yargıtay 8....
Mahkemece, uyuşmazlık katkı payı alacağı davası olarak nitelendirilmiş ise de dava; yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde kooperatif üyeliği devri yoluyla edinilmiş (10.11.2002) taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda eklenecek değerlerden (TMK.nun 229. m) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalının edinilmiş mallarının (TMK.nun 219.m) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m) yarısı üzerinden (TMK.nun 236/1.m) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulur. Taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi, boşanma davasının açıldığı 17.11.2004 tarihinde sona ermiştir. (TMK. 225/2) Mahkemece, taşınmazın dava tarihindeki değeri esas alınmak suretiyle davacının katılma alacağı belirlenmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 5449,86 TL değer artış alacağı ve 24.052,54 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 29.552,40 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 02.01.1998 tarihinde evlenmiş, 21.06.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 15.09.2009 tarihinde boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
sonucunda verilen hükmün henüz kesinleşmediği, mal rejiminin sona ermediği ve katılma alacağına ilişkin talebin boşanma kararı kesinleşmeden inceleme olanağı olmadığı, katılma alacağına ilişkin talebin tefrik edilip, boşanma davasının neticesinin beklenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken katılma alacağının boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün ziynet alacağı davası ve mal rejimi alacağı davası yönünden bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir. 3.Davacı kadın tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. 4.Dairece, davalı erkeğin aşırı alkol aldığı ve alkol aldığında agresif davranışlar içine girmek suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiğinin anlaşıldığı bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz...
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). ...... Dava boşanma davası ile birlikte açılmış olup, dava dilekçesi ve tefrik sırasında katkı payına dayalı alacak istendiğine dair açıklamalardan sözedilebilir ise de, tefrik sonrasındaki davacı vekilinin açıklamaları, ıslah dilekçesinde açıkça katılma alacağı isteğinde bulunduğunun bildirilmesi karşısında davacının katılma alacağı isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin davayı bu şekilde nitelendirmesi doğrudur....