alacağı hususuna ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde: Ziynet alacağı davasının boşanmanın fer'isi niteliğinde olmadığı, yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesi amacıyla davanın ayrılmasının gerekli olduğu anlaşıldığından ziynet alacağı davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf incelemesinin bu esas üzerinden yapılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen boşanma davası, davalı erkek tarafından ise; ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazının incelenmesinde; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin reddedilen tazminat taleplerine, kadının ziynet alacağı davasındaki vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına, kadının reddedilen tazminat talepleri ile ziynet eşyası davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) sebebiyle boşanma talebi ve fer'ilerine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) sebebiyle boşanma talebi ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Her ne kadar, davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı davacı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı davalı erkeğin tespit edilen eylemlerinin sadakatsizlik yerine güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, takdir edilen maddi ve manevi tazminat tutarları yetersiz olduğu gibi yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını, ziynet eşyalarına ilişkin olarak da düğünde hangi tarafa takılmış olursa olsun ziynet eşyalarının kadına ait olduğunu, bu anlamda erkeğe takılan ziynetler yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiğini beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine, karşı dava; TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....
Dava, birleşen dava ve birleşen davaya karşı açılan karşı dava, TMK. m. 166/1 gereğince evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere birleşen dava ayrıca ziynet eşyası alacağı isteğine ilişkindir. Davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi dikkate alındığında davalı-davacının ziynet eşyası davasının red gerekçesinin doğru olduğu, davalı-davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı-davacının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 Sayılı HMK'nın 33.maddesi) İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava artık değere katılma alacağı ve ziynet alacağına ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, reddedilen nafaka talepleri, ziynet alacağı davasının reddi ile aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen kendi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı -karşı davalı kadının " Reddedilen birleşen ziynet alacağı davasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Bölge adliye mahkemesince kadının reddedilen ziynet alacağının miktarı 32.786,00 TL olup bu miktar, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362...
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Hüküm altına alınan tazminatlara boşanma kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır. 4-Dosya içeriğine göre davalı-davacı (kadın) karşı dava ile boşanma, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuş, mal rejiminin tasfiyesine yönelik 100.000 TL'lik harca esas değer üzerinden karşı dava ile birlikte 1485 TL nispi harcı ikmal etmesine karşın, 11.300 TL harca esas değeri bulunan ziynet alacağına ilişkin nispi harç ikmal edilmemiş, mahkemece ziynet alacağı talebinin harç yatırılmadığından bahisle reddine, katkı payına ilişkin talebin ise boşanma davasının eki olmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. a)Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar....
Açıklanan nedenle, kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile boşanma talebinin yanında ziynet alacağı da içerisinde olmak üzere 30.000TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakasına, kadın lehine faizi ile birlikte 10.000TLmaddi tazminata ve 10.000TL manevi tazminata, ziynet alacağı davasının da kabulü ile açıkça yazdığı ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 11.630,00TL ziynet alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı erkek tarafından tamamına yönelik istinaf talebinde bulunulması üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı vekilinin dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında TMK 174/1 maddesi kapsamında maddi tazminat talebine ilişkin beyanı bulunmadığı, 8. celsede ise ıslah talebinin olmadığı...
dilekçesinin incelenmesinde; Davacı karşı davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında dava konusu 53.830 Türk lirası olup, ilk derece mahkemesince davacı karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının 19.380 Türk liralık kısmı kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir....