Sayılı dosyası üzerinden TMK 162’ya göre özel boşanma sebebi olan hayata kast, pek fena muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, bunun mümkün olmaması halinde ise TMK m.166/1’e göre genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma iddialarına dayalı olarak terditli şekilde boşanma davası açmış, iş bu dosyada yapılan yargılama neticesinde İstanbul 10. Aile Mahkemesinin 20.04.2017 tarih 2016/1038 E. 2017/290 K. Sayılı ilamıyla mahkememizin 2016/509 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı erkek dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2017/310 ESAS-2020/133 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, davalı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1....
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre ve ilk derece mahkemesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğine ilişkin davacı kadının davalı erkeğe karşı “dengesizsin pısırıksın “ şeklindeki beyanları ve davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği davacı kadın ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaması şeklindeki vakıa belirlemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak belirlenen bu vakıalar sonucunda evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına tarafların eşit kusuru ile sebebiyet verdiklerinin kabulü gerekirken yazılı şekilde kadın eşin hafif erkek eşin ağır kusurlu olduğunun kabulü usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin kusur tespitine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....
Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi tutanakta davacı kadının ev hanımı olduğunun, eşine ait evde oturduğunun, adına kayıtlı gayrimenkulünün ve aracının olmadığının tespit edildiği, davalı erkeğin ise emekli olduğunun, aylık 4.400,00.-TL gelirinin olduğunun, kendisine ait evde kira vermeden oturduğunun tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup, taraflar arasında TMK.nun 166/3 maddesi şartlarının oluşmamasına, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi yapılamayacağına, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava tarihinden sonra meydana gelen olayların eldeki davada boşanma konusunu oluşturmayacağına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, davacı-karşı davalı (koca), boşanma talebini; eşinin, iş ortağı erkekle ilişkisi olduğunu ileri sürerek, “haysiyetsiz hayat sürme” ve “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” hukuki sebeplerine dayandırmış olması karşısında, davalı-karşı davacı (kadın)'ın gerçekleşen eyleminin Türk Medeni Kanununun 163'ncü maddesinde yer alan “haysiyetsiz hayat sürme” niteliğinde olmayıp, aynı Yasanın 166/1. maddesi gereğince boşanma sebebi olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kocanın; gerçekleşen ve mahkemece de sabit görülen eylemleri nazara alındığında, evlilik birliğinin ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsılmasında, baskın ve ağırlıklı kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın, kadının karşı boşanma davasının reddi gerektiği yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmediği...
in evlilik birliği içinde kendi ailesinin yönlendirmeleri ile hareket ettiği, davalı ...'in ailesinin davacı ...'e hakaret ettiği davalı ...'in bu duruma engel olmadığı, bu hususları davalının bizzat tanıklara kendisinin anlattığı, davalı ...'in ev işleri ve temizliği yapmadığı, davalı ...'in ortak haneyi terk ederek Adıyaman'a gittiği bir daha dönmediği, davacı ...'in ise davalının annesi tanık ...'a "kızını da al istemiyorum defol git "dediği, tarafların evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği bu haliyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ...'in ağır kusurlu olduğu ...'in ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
daki ikametine geldiğini, davacının affedeceğini söyleyip davalıyı tekrar evine aldığını, davacıya yine asılsız vaatlerde bulunduğunu, ikamette yaklaşık 20 gün kalıp, müvekkilinden bedelsiz bir şekilde devraldığı evi satmak isteyip tekrardan ortak konutu terk ettiğini, davalının yaklaşık 6 aylık dönemlerde belli periyotlarda eşinin yanına tekrar dönüp, her defasında maddî çıkar sağlayıp, para temin edip her defasında ortak evi terk ettiğini, davalının, hiçbir zaman söz konusu evliliği devam ettirme amacı gütmediğini, evlilik birliğinin gereklerini hiçbir zaman yerine getirmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Haydar DÜMEN'in muayenehanesine götürdüğünü ve bundan sonra çocuklarının olduğunu, kadının tedaviye devam etmediğini geçimsizliklerinin tek nedeninin bu olduğunu belirterek kadının açtığı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....