O nedenle tarafların gelir durumlarına ve Yargıtay'ın Yerleşik İçtihatlarına göre boşanma tarihine göre tarafların ekonomik sosyal durumundaki değişiklik tam ve sağlıklı olarak araştırılmak suretiyle (tapu kayıtları, kira geliri, banka hesapları vb.), yoksulluk sona ermiş ise nafakanın kaldırılmasına, aksi halde boşanma tarihine göre davalının mal varlığının artması nedeniyle yoksulluğun azaldığı ve “çoğun içinde az da vardır ” ilkesi gereğince “nafakanın kaldırılması” talebinin “nafakanın indirilmesi” talebini de içerdiği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin çok varlıklı bir kişiyken başka kişilere kefil olması nedeniyle tüm malvarlığını yitirdiğini, muhtaç duruma düştüğünü beyan ederek boşanma ilamıyla davalılardan ...lehine bağlanan 700,00 TL yoksulluk nafakasının ve diğer davalı müşterek çocuk ...'a bağlanan 300 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya cevap vererek reddini savunmuş; diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; müşterek çocuk ... lehine bağlanan nafakanın çocuğun 2005 yılında reşit olması ve nafakanın bu tarihte sona ermesi nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar vererek; davalılardan ...lehine boşanma ilamıyla bağlanan 700,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı ...'...
(TMK m. 176/4) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. (TMK m. 176/3) Davacı taraf, yargılama sırasında ; davalının zengin bir ailenin kızı olduğunu , davalıya babasının ölümü nedeniyle yüklü bir miras kaldığını ve bir takım gayrimenkullerin intikal ettiğini , davalının lüks aracının bulunduğunu bildirerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemektedir. Kadıköy 5. Aile Mahkemesi'nin 2 2005/329 Esas , 2007/551 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına ve davalı lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir....
Gerekçesiyle” davanın kabulü ile 150 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Somut olayda; davalı kadın yararına boşanma ilamıyla birlikte 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı/k.davalının tüm, davalı/k.davacının ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK'nun 176/3 maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret...
Aynı şekilde 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır". Somut olayda taraflar 21.05.2013 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Mahkemece hükme esas alınan takip dosyalarına bakıldığında büyük çoğunluğunun boşanma davasının kesinleşmesinden önce başladığı, davacının boşanma tarihinde de pek çok borcu bulunduğu, buna rağmen davalı kadına aylık 500TL nafaka ödemeyi kabul ederek anlaşmalı boşanmanın sağlandığı anlaşılmaktadır. Bunun dışında da tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında boşanma tarihinden sonra geçen yaklaşık 1,5 aylık dönemde de önemli bir değişiklik olmadığı görülmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2014 NUMARASI : 2013/445-2014/514 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, yaşlılığı sebebiyle çalışamadığı ve ihtiyaçlarını karşılayamadığını beyan ederek, boşanma ile hükmolunan 50'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı 200 TL'ye yükseltilmesini ve ÜFE ve TÜFE oranında yıllık artışa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı mahkemece alınan beyanında çalışmadığını beyan etmiştir....
TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. .... Davacı taraf, boşanma davası aşamasında davalının başka biri ile yaşadığı duyumunu aldığını, bu nedenle bir an önce boşanmanın gerçekleşmesi için nafaka ödemeyi kabul ettiğini dava dilekçesinde belirtmiştir. Davalının başka birisiyle yaşadığı, ondan hamile kaldığı, akabinde de resmi olarak evlendiği anlaşıldığından yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılması gerekirken,davalının hamileliğinin başladığı tarihten itibaren kaldırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerktirmiştir....
TMK'nun 175.maddesinde; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir'' düzenlemesi yeralmaktadır. TMK’ nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....