Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle tapu kayıtları incelendiğinde; kat mülkiyetli anataşınmazda davalının 2 no.lu bağımsız bölümün maliki, davacının ise 4 no.lu bağımsız bölümde intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmaktadır. İntifa hakkı sahibi, bu hakkın konusunu oluşturan bağımsız bölümden ve dolayısıyla anataşınmazın ortak yerlerinden yararlanma hakkına sahip olup, ancak bu yerlerden yararlanmasının engellenmesi ya da kısıtlanması durumunda hakimin müdahalesini isteyebilir. Bir kat malikinin kendi bağımsız bölümünde veya ortak yerlerde yaptığı değişiklikler, başka bir kat malikinin bağımsız bölümü üzerinde intifa hakkı sahibi olan kişinin, bu hakka dayanarak yararlandığı bağımsız bölüme veya ortak yerlerden yararlanma hakkına müdahale oluşturmadıkça, intifa hakkı sahibinin bu değişikliğin eski hale getirilmesi için dava açma hakkı yoktur....
Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle tapu kayıtları incelendiğinde; kat mülkiyetli anataşınmazda davalının 2 no.lu bağımsız bölümün maliki, davacının ise 4 no.lu bağımsız bölümde intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmaktadır. İntifa hakkı sahibi, bu hakkın konusunu oluşturan bağımsız bölümden ve dolayısıyla anataşınmazın ortak yerlerinden yararlanma hakkına sahip olup, ancak bu yerlerden yararlanmasının engellenmesi ya da kısıtlanması durumunda hakimin müdahalesini isteyebilir. Bir kat malikinin kendi bağımsız bölümünde veya ortak yerlerde yaptığı değişiklikler, başka bir kat malikinin bağımsız bölümü üzerinde intifa hakkı sahibi olan kişinin, bu hakka dayanarak yararlandığı bağımsız bölüme veya ortak yerlerden yararlanma hakkına müdahale oluşturmadıkça, intifa hakkı sahibinin bu değişikliğin eski hale getirilmesi için dava açma hakkı yoktur....
Dava, intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise tespit ve tazminata ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür. HUMK.nun 13. maddesinde taşınmaza ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılacağı hükmü getirilmiştir. Maddenin 2.fıkrasında ise dava sebebi ne olursa olsun taşınmazın aynına veya üzerindeki bir hakka veya geçici bile olsa zilyetliğe ya da hapis hakkına dair davaların taşınmazın aynına ilişkin olduğu kabul edilmiş, ayrıca irtifak hakkına dair iddialarda da bu hakkın üzerinde bulunduğu mahal mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Anılan 13. madde kamu düzenine ilişkin olup mutlak yetki kuralı niteliğindedir....
Ancak; 1- Yapılan incelemede; dava konusu 548 ada 3 parsel (yenileme ile 5314 ada 3 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde 1.866,16 m² lik alanda TEK lehine daimi irtifak hakkı tesis edilmiş olup bunun 148,84 m²'si 28.08.2009 tarihli imar işlemi sonucu 548 ada 4 parsel sayılı taşınmaza gitmiş olduğu, geriye 1.722,32 m² irtifak hakkı kaldığı, 1.722,32 m²'lik alanda yer alan eski irtifak hakkı ile dava konusu 547 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1.348 m²'lik alanda TEK lehine daimi irtifak tesisi nedeniyle taşınmazlarda meydana gelecek değer kaybının bilirkişi kurulunca dikkate alınmaması, 2-Dava konusu 549 ada 3 parsel (yenileme ile 5303 ada 3 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... kızı ...'...
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkı Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, tapuda davalı (kocası) adına kayıtlı taşınmazın 1/2 payı üzerinde kendisine intifa hakkı tanınmasını istemiş, mahkemece istek, Türk Medeni Kanununun 254'ncü ve 279'ncu maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek reddedilmiştir. Yerel mahkemenin açıklanan vasıflandırmasına göre, uyuşmazlık mal rejimleriyle alakaladır. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre inceleme göre Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2013 (Pzt.)...
nin velayetinin anneye bırakıldığı, mahkemece tasdik edilen boşanma protokolüne göre çocuğun özel üniversitede öğrenim görmesi halinde tüm özel eğitim giderlerinin yarısının davalı baba tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı ve ortak çocuğun icra dosyasına konu alacak talebinin ait olduğu dönemde halen bir özel üniversitede öğrenci olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların anlaşmalı boşanmalarına ilişkin hükmün, diğer bir deyişle sözleşmenin, taraflarından biri davacı anne olup, velayeti anneye bırakılan ve boşanma protokolünde lehine eğitim giderleri konusunda düzenleme yapılan ortak çocuk boşanma hükmünün tarafı değildir. Ortak çocuğun sonraki bir tarihte ergin olması da, çocuk lehine boşanma protokolüne dayalı bir hakkın ifasında ona taraf sıfatı kazandırmaz....
Belediye Başkanlığının yaptığı imar düzenlenmesi sonucunda 45635 ada 1 No'lu parselin DOP olarak cami alanı kullanımına ayrıldığını belediye meclisi tarafından belediye encümeninin adı geçen parselde kullanım amacına aykırı olmamak şartı ile intifa hakkı tesisi ve diğer tüm işlemler için yetki verildiğini, dava konusu taşınmazda 49 yıllığına 179.880,00TL bedel karşılığında davacı vakıf lehine 11.04.1996 tarihinde intifa hakkı kurulmasına dair protokol imzalandığını, 02.12.1996 tarihinde tapuya tescil edildiğini, ancak belediye meclisinin düzenleme ortaklık payı olarak ayrılan yerlerin özel mülkiyete konu edilemeyeceği dolasıyla vakıf lehine intifa hakkı tesis edilmeyeceği yazısına istinaden intifa hakkının terkin edildiğinin, 19.10.1996 tarihinde ödenen 104.930,00TL bedelin şimdilik 15.000,00TL'si ve cami inşaatı ve projeler için yapılan masrafın şimdilik 15.000,00TL'sinin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/364 Esas sayılı dosyası ile bedel tespiti ve tescil davası açıldığı, mahkemece kamulaştırma bedeli tespit edilerek davacının 1/8 tam, 2/8 intifa hakkı iptal edilerek intifa hakkı davalı idareye ait olmak üzere tapunun Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın Dairemizce de onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, davalı idarece taşınmazın diğer malikleri ... ve ... aleyhine ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/32 Esas sayılı dosyası ile bedel tespiti ve tescil davası açıldığı, mahkemece kamulaştırma bedeli tespit edilerek bu davalıların payları iptal edilerek intifa hakkı davalı idareye ait olmak üzere tapunun Hazine adına tesciline karar verildiği, bu kararın da Dairemizin 27.10.2008 günlü ilamıyla onandığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan kanıt ve belgeler değerlendirildiğinde, davacının intifa hakkı karşılığını ... 9....
Ancak; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir." ve “...bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harca hükmedilmesi gerekirken nispi harca hükmedilmesi ve davalı kurum lehine irtifak hakkı tesisi yerine intifa hakkı tesisine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 ve 2 numaralı bendlerinde yer alan “intifa" ibaresi metinden çıkartılarak yerine “irtifak" ibaresinin yazılmak ve gerekçeli kararın harca ilişkin 4 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 24,30 TL maktu...