19/06/2017 tarihinde ihtar talebinde bulunduğu anlaşılmakla TMK'nun 164. madde koşullarının oluşmadığı gibi, aynı davada terk ve evlilik birliğinin sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davasının birlikte açılamayacağı, zira davacı, ihtar isteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayıldığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da TMK'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilemeyeceği, eşi ile geçinemediğini, birlikte yaşamlarının artık imkansız olduğunu ileri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam ettirmek üzere eşine ihtarda bulunması da iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davacının terk nedeniyle TMK'nun 164. maddesi ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuk yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere...
tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Sude ve Emir'in velâyetinin anneye verilerek çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, Sude yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kurum bakımına alındığı 04.05.2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına, Sude yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kurumdan anneye teslim edileceği tarihten boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar babadan alınarak anneye verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesi sonrası Sude yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, ortak çocuk Emir yararına hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 350,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir ve boşanma kararının...
CEVAP Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı kadının evi terk ettiğini, çocuğu kaçırdığını, psikolojik sorunları olduğunu, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, ailesinin de hakaret ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkiline yönelik kıskanç tavırlar sergilediğini, kendisine saldırdığını, her tartışmadan sonra çocukları da alıp akrabalarının evine gittiğini, müvekkilinin evlilik boyunca kadının darp, hakaret ve tehditine uğradığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faiziyle birlikte 5.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık davacı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190,194, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 3....
Ana ve birleşen dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli)) istemine ilişkindir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine sunduğu 24/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vasisi davaya cevap vermemiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir....
Davalının kusur belirlemesi ve boşanma yönünden; TMK'nun 166.maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir," aynı yasanın 6. maddesinde de "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşten kaynaklanan kusurlu davranışlara karşılık kadın eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir. 12. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddenin 1 ve 2. fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların birbirlerine karşı sevgi ve saygılarının bittiği, aralarında fikir uyuşmazlığının olduğu, tarafların birbirlerine karşı birlik görevlerini yerine getirmedikleri, mesafeli davrandıkları, tarafların ortak evliliklerinden bir tane çocuklarının olduğu, ortak çocuğun halen baba yanında kaldığı, tarafların davacı-karşı davalı kocanın ailesi ile birlikte yaşadıkları, kocanın ayrı bir ev tahsis etmediği, kıskanç olduğu, evin geçimini sağlamada zafiyet gösterdiği, karısını aşağılayıcı sözler söylediği, tarafların zaman zaman kavgalarında birbirlerine hakaret içeren sözler söyledikleri, davalı-karşı davacı kadının güven sarsıcı hareketlerinin olduğu, anlaşılmakla, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davacı-karşı davalı kocanın ağır kusurlu olduğu kanaatine varılarak her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması...