"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Nedeniyle Velayeti Anneye Verilen Küçüğün Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, velayet hakkı kendisine verilen...'nın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir....
Aile Mahkemesince, velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı davası olmakla, davacının ikametgahının bulunduğu mahkemenin de yetkili olduğu, kesin yetki olmadığı, davacının ikametinin bulunduğu mahkemede de dava açılabileceğinden, (seçimlik yetki) davacının ikametgahı olan .../... mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Aynı Kanunu'nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup 19/1. maddesi gereğince yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmakla aynı Kanunun 21....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı ile ortak çocuk...'nın velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece görevlendirilen psikolog tarafından yapılan sosyal inceleme sırasında, velayeti anneye bırakılan 09.02.2005 doğumlu Berkay tercihini anneden yana, velayeti babaya bırakılan 15.10.2009 doğumlu ... ise velayet tercihini babadan yana kullanmıştır. Uzman tarafından hazırlanan raporda ise tarafların şartlarının aynı olduğu gerekçesiyle velayet konusunda kanaat edinilemediği bildirilmiştir....
Uzman tarafından düzenlenen raporda çocuğun anneye olan sevgi bağının güçlü olduğu, yaşadığı ortamda çocuğun psikolojisi ve gelişimini etkileyecek herhangi bir risk faktörünün bulunmadığı, küçüğün yaşadığı ortamdan mutlu olduğu ve velayetinin anneye verilmesinin üstün yararına uygun olacağı bildirilmiştir. Mahkemece küçüğün velayeti anneye bırakılmıştır. Yargılama süreci devam ederken davacı-davalı kadına küçüğün velayeti tedbiren geçici olarak verilmiş, bu aşamada davalı-davacı erkeğin çocuğunu beş kez icra marifetiyle görmeye gittiği ancak evde olmadığından görüşmesinin engellendiği ve bu şekilde kadının velayet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle sayın çoğunluk tarafından karar velayetin babaya verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Kadının yargılama aşamasındaki davranışı tedbir kararına aykırı davranmak eylemini oluşturursa da, çocuğa yönelik herhangi bir davranışı ileri sürülmediğinden velayet görevini kötüye kullandığından sözedilemez....
Dosya kapsamından, güncel mernis adres araştırmasında küçüğün velayeti kendisine bırakılan davalı annenin ikametgah adresinin "..." olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ...10. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...10. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Küçük vesayet altında dedesi ve ailesiyle birlikte yaşarken ailedekilerden habersiz olarak 2019 yılı Kasım ayında İstanbul'da yaşamakta olan anne yanına gelip fiilen anne yanında yaşamaya başladığı, idrak çağındaki çocuğun duruşmada alınan beyanında anne yanında kalmak istediğini ve velayetinin anneye verilmesini açıkça beyan ettiği gibi alınan uzman raporu kapsamında da küçüğün velayetinin de anneye verilmesinde sakınca olmadığı, vesayet altında olan babası ile düzenli ve yatılı şekilde görüşmesinin de çocuğun yararına olacağı hususunun açıkça düzenlendiği dikkate alındığında velayetin kaldırılmasına gerektirir şartların ortadan kalktığı, annenin çocuğa karşı bakım yükümlülüğünü yerine getirdiği ve özellikle annenin velayeti yeniden almasına engel bir durumunun bulunmadığı, asıl olanın vesayet değil velayet olduğu ve velayetin anneye verilmesinin küçüğün menfaatine olduğu hususları dikkate alınmaksızın davanın reddine dair karar verilmesi doğru görülmemiş olmakla davacının istinaf talebinin...
(TMK.m.21) Somut olayda; davacı vekili, davacı ile davalı tarafların boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye bırakıldığını, davalı anne ve ailesinin müvekkili ile çocuğun kişisel ilişki kurmasına engel olduklarını, bu nedenle müvekkilinin çocuğunu polis nezareti ve pedagog eşliğinde görebildiğini, davalı annenin günlük olarak yevmiye ile tarım işinde çalıştığını, sabah erken saatlerde servise binip akşam geç saatlerde evine dönebildiğini, müşterek çocuğun annesini hiç göremediğini, çocuğun konuşma yeteneğinin gelişmemesinin sebebinin ilgisizlik olduğunu doktordan öğrendiğini ileri sürerek velayetin değiştirilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, güncel MERNİS adres araştırmasında küçüğün velayeti kendisine bırakılan davalı annenin ikametgah adresinin "Ilgın/..." olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Ilgın Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Müşterek çocuk 02.11.2005 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 28.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise, yaklaşık beş yıl sonra 15.03.2012 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Boşanma Nedeni ile Velayeti Annede olan Küçüğün Soyadının Değiştirilmesi K A R A R Dosyanın, Kapatılan 18. Hukuk Dairesi'nden 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekirken sehven Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anne ve babasının boşanması nedeni ile velayeti annesine verilen küçüğün taşımakta olduğu soyadının değiştirilmesi istemine ilişkin olup davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, boşanma ile velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuklar 03.07.2003 doğumlu Yiğit ile 03.04.2004 doğumlu....’nın velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; "boşanma kararı ile velayetler kendisine bırakılan annenin, icra yolu ile kararın yerine getirilmesi amacıyla yasal yollara başvurmuş olmasına rağmen, çocukların boşanmadan sonra da baba yanında yaşamalarını devam ettirdikleri ve idrak çağındaki ortak çocukların baba ile birlikte yaşamak istediklerini beyan etlikleri" gerekçesiyle davanın kabulü ile ortak çocukların velayetinin değiştirilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflar arasında görülen ... 9....