WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti anneye verilen küçüğün soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Makemece velayeti anneye bırakılan küçük ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Pazar günü saat 13.00-17.00 arası kişisel ilişki kurulmuş ise de; kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin etmeyeceği gibi küçüğün bedeni ve fikri gelişmesine de engel olacak niteliktedir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....

      Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayet altında bulunan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde, küçük olup velayeti annede bulunan ...'ın Şengül olan adının “Ecem Su”,“Özbay” olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "... " aile soyadının annenin boşanma sonrası edindiği "Ödemiş " soyadı ile ve küçüğün adının ise annesinin istediği “...” olarak değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, ad ve soyadının değiştirilmesi talep edilen ..., ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti anneye verilen küçüğün soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Gerekçeli karar davacı vekiline 31.07.2013 gününde tebliğ edilmiş ve temyiz dilekçesi 09.09.2013 gününde verilmiş harcı da bu tarihte alınmıştır. Bu durumda HUMK.nun 432. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından iştirak nafakası ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece 04.02.2016 tarihli ilk hükümde velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının, Dairemizin 14.02.2017 tarihli bozma ilamı gereğince ortadan kalktığı dikkate alınmaksızın, temyiz incelemesine konu 18.10.2018 tarihli kararda davacının ortak çocuk yararına talep ettiği iştirak nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2- Davalı baba ile velayeti anneye verilen ortak çocuk arasında her yıl anneler gününde kişisel ilişki kurulması işin tabiatı gereği doğru olmadığı gibi, davalı baba ile ortak çocuğun kişisel ilişkisinin...

            Dava, boşanma nedeniyle velayeti annede olan küçüğün nüfus kaydındaki adının değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı T1 05/07/2016 doğumlu olduğu, annesi Hafize ile babası Sabri'nin Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi'nin 21/02/2020 tarihli 2018/738 Esas ve 2020/139 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacının velayetinin annesi Hafize'ye bırakıldığı, babası Sabri ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, ilamın kanun yoluna başvurulmaksızın 04/11/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti davacı anneye verilen ...'in adının ..., soyadının da ... olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece adın değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadının değiştirilmesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocukların yaşı ve ihtiyaçları eldeki davanın açılış tarihi ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında boşanma davası ile velayeti anneye verilen Salih ve yargılama esnasında velayeti yeniden düzenlenen ve anneye verilen Melih Nurullah Yılmaz yararına Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak nafakaya hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Sözü edilen yasal düzenlemeler gözetilerek velayeti babasından alınarak annesine verilen ortak çocuk Melih Nurullah yararına, müşterek çocuk Melih Nurullah'ın velayeti Van 2....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, zaten boşanırken de düzenlenen protokolde çocuğun velayetini anneye verileceğinin yazıldığını ancak sonrasında davalının tehditle zorlaması nedeniyle yine çocuğun fiilen anne yanında kalıp velayetinin kendisinde olacağını belirterek davacıyı kandırması nedeniyle duruşmada babaya verildiğini, davalının intikam almak için ve davacı ve ailesinden temin ettiği kumar paralarının devamını sağlamak üzere çocuğu kaçırıp götürdüğünü, anneye göstermediğini, anne ile görüştürmediğini çocuğun köyde yaşamasının gelişimini etkileyeceğini, annenin il merkezinde sağlayacağı imkanlardan mahrum kalacağını, evde sadece Kürtçe konuşulması nedeniyle çocuğun zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılmasına çocuğun üstün yararı da gözetilerek çocuğun velayetinin anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vesayet hukukuna ilişkin davada Kahramanmaraş Sulh Hukuk ve Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, velayet altında bulunmayan küçüğün vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Aynı Yasanın 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmü yer almakta olup, küçüğün velayetinin boşanma nedeniyle anneye verildikten sonra mahkemece çocuk üzerindeki velayet hakkının kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, çocuğun velayeti askıda olduğundan, halihazırdaki adresinin yerleşim yeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu