WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar, 21.03.1973 tarihinde evlenmiş, 18.07.2003 tarihinde açılan boşanma davasının mahkemece kabul edilmesinden sonra, 19.12.2005 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mülga 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

    Aile Mahkemesi'nin 2019/567 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, ayrıca davalı aleyhine Bursa 7. Aile Mahkemesi'nin 2019/595 esas sayılı dosyası ile mal paylaşımı amacıyla dava açıldığını, davalı Emrah'ın boşanma davası açıldıktan sonra taşınmazını davacı eşinden mal kaçırmak için annesinin kardeşinin eşi olan diğer davalıya muvazaalı olarak devrettiğini, bu taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmiş bir mal olduğunu, eşler arasındaki mal rejimine tabi bulunduğunu, davacının da bu rejim dolayısıyla taşınmazda hak sahibi olduğunu belirterek tasarrufun iptaline ve taşınmazın yeniden davalı eş adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazların satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....

      Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 25.11.2006 tarihinde evlendikleri, 03.08.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 21.01.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222. maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Dava konusu araç, 19.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı koca tarafından edinilmiş ve boşanma davasının açılmasından hemen önce 19.06.2007 tarihinde satış yoluyla diğer davalı kardeşi ...'ya devredilmiştir....

        Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar 02.03.2002 tarihinde evlenmiştir. 26.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 06.10.2010 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu meyve bahçesi vasıflı 5710 parsel, 30.12.2005 tarihinde tapu memuru huzurunda yapılan resmi satışla davalı adına kayıtlıdır. Mesken nitelikli ve TOKİ adına kayıtlı 2554 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölüm ise 08.02.2008 tarihinde TOKİ ile davalı arasında yapılan ve mülkiyetin devrine esas olarak düzenlenen sözleşme ile kısmen peşin kısmen 120 ay vadeli borçlanma ile davalıya temlik edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler....

          Taraflar 02.01.1990 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 06.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur (TMK.nun 225/2 m). MK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında sözleşmeyle başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (MK.nun 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler (4722 s.yür.k.m.10). Dava konusu 547 ada 5 parselde 12 numaralı mesken 29.03.2005 tarihinde davalı adına satın alınarak tapuya tescil edilmiştir. Edinme tarihi itibarıyla taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olup, davacının isteği katılma alacağına ilişkindir....

            Sadece, mal talepleri yoktur ibaresi yer almaktadır. Mal tabirinin tüm taşınır ve taşınmazları kapsadığını kabul etmek mal rejimi davalarının mantığına ve hakkın özüne aykırı düşer. Mal tabiri oldukça dar bir kavramdır. Bu nedenle bu tabirin katkı payı ya da edinilmiş mallardan kaynaklanan taşınır ya da taşınır niteliğindeki eşyaları da kapsadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, “mal” tabirinin tüm eşyaları kapsadığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmesi yönündeki değerli çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum....

              Davalı, davacının murisin annesi olduğunu, boşanma davası nedeni ile mal kaçırmak için muvazaalı olarak bu belgenin düzenlendiğini, borç para verilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiş, birleşen dava ile de muvazaalı olarak düzenlenen belgenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, 18.730 TL.nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ,davalının eşi olan ...'a borç para verdiğini ve ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. 22.4.1997 tarihli tercüme belgede, ...'ın annesi davacı ...'dan 44.000 DM borç para aldığı, aylık 500 DM ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ise, eşi ... ile boşanma davası derdest iken bu belgenin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini, murisin kredi borcunu bile kendisinin ödediğini savunarak belgenin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür....

                Davalı-karşı davacının bu talebi mal rejiminin tasfiyesi niteliğindedir. Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez. Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmayarak yazılı gerekçe ile talebin kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                  Davalı vekili, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını boşanma sırasında davacının nafaka, tazminat ve eşya talebinde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Taraflar, 26.10.2004 tarihinde evlenmişler, 05.03.2012 tarihinde açılan boşanma davasına ilişkin hükmün 26.12.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu 15 nolu bağımsız bölüm 14.08.2009 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu