Ancak; Sanığın aşamalarda, katılanlar ile arasında mal paylaşımı nedeniyle problemler olduğunu, olay günü katılanların kendisine hakaret ve tehdit etmesi üzerine kendisinde hakaret ettiğini savunması karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak sanık hakkında hakaret suçu bakımından TCK'nın 129. madddesinin, tehdit suçu yönünden ise TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Paylaşımı-Velayetin ve Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü temyiz eden davalı kadından 1624,61 TL nispi temyiz peşin harcı ile 143.50 TL temyiz yoluna başvuru harcının alınmadığı görülmektedir....
Davalı kadın eşin boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı toplanan delilerle ispat olunamadığına göre davacının boşanma davasının reddine karar verilmesinde, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m.185/2- 3, 186/1) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davalı kadın yararına TMK’nun 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, Herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 173 F 17169 /16 Esas sayılı 29.09.2017 tarihli kararında (edinilmiş varlıkların değer 100.000 Euro tespit edilmiştir.) hangi malların ne şekilde paylaşıldığı, tarafların somut olarak hangi malları aldığı veya edinilmiş varlıkların değerinin nasıl tespit edildiği; bu malların neler olduğu yönünde herhangi bir beyan, ibare yahut mal varlığı dökümü bulunmadığını, protokolde uzlaşma hüküm altına alınmış olsa da bu protokole hangi malların dahil olduğunun yazılmadığını, davalı vekilinin iddialarının aksine İstanbul'daki taşınmazın uzlaşma protokolüne dahil olmadığını, uzlaşma protokolünde davacının uzlaşma sonucunda kalan hakları açısından ibra veya feragat anlamına gelecek hiçbir ifadesi bulunmadığını, taraf avukatlarının sulh öncesi yazışmalarının tarafları bağlayıcı olmadığını ve ikrar içermediğini, mal paylaşımı davası ile bağlantılı olan Alman mahkemelerinde görülmüş boşanma davasında davalı tarafın avukatı olarak temsil eden tanık Gerhard K. ile davalı arasında...
Dava, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile davaya konu taşınmaz ve aracın kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Kanun koyucu, mal rejiminin tasfiyesinde istisnai durumlarda taraflara ayın talep etme hakkı tanımış olup, tasfiyede kural şahsi hak niteliğinde alacak talep edilmesidir. Aynı istenebilen bu istisnalardan biri paylı mülkiyet şeklinde mal sahibi olan eşler yönünden TMK'nın 226/2. fıkrasında yer almaktadır. Maddeye göre, tasfiye sırasında paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Bu fıkrada paydaş eşlere tanınan hak, yasal alım hakkı niteliğindedir. Eşlerin paylı mülkiyete konu malın tasfiyede paylaşımı için kanunda öngörülen diğer imkanlardan da yararlanma hakkı saklıdır....
Dere Başı Küme Evleri No:27 Tirebolu/GİRESUN adresinde bulunan müşterek konut üzerine, bankalara müzekkere yazılarak davalıya ait hesaplar üzerine; 34 XX 648 plaka ve CC869384 tescil belgeli kamyonet ve 34 XX 786 plaka ve K171441 tescil belgeli araçlar (bu süre zarfında mal kaçırma olmadıysa) haricen edinilen bilgiye göre davalı üzerine kayıtlı olan araçlardan 34 XX 786 plaka ve K171441 tescil belgeli aracını davacı müvekkilinin boşanma davasını ikame ettikten kısa bir süre sonra bir başka kimseye çok yakınen tanıdığı ve aralarında ticari ilişki doğmayacak bir kimseye satış gösterdiğini ve bu şekilde mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, bunu kötüniyetli olarak mal kaçırma amacıyla yaptığı için ve evlilik birliği içinde ortak kazanılan bir mal varlığı olduğu için mal rejiminin tasfiyesine dahil edilmesi ve müvekkilime katılma alacağı olarak ödenmesine, Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/216 E....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1297 KARAR NO : 2023/1020 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 1.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/139 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : MAL REJİMİNDEN KAYNAKLANAN DAVALAR (KATILMA ALACAĞI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 09/06/2023 tarihli ara karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi TMK’nin 225/II. maddesi hükmünce boşanma davasının açılmış olduğu tarihte sona erdiğini, her ne kadar mal paylaşımı davasının görülebilmesi için boşanma davasının kesinleşmesi gerekmekte ise de, davalının, taşınmazlarını ve banka hesaplarındaki mevduatını devredeceği şüphesinde olduklarını, (taşınmazların birini devir ettiği anlaşılmıştır.) müvekkilinin taşınmazlar ve mevduatlardaki...
Dava dilekçesindeki açıklamalar, aşamalarda sunulan dilekçelerdeki beyanlara göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Nitekim dava dilekçesinde mal varlığının listesi yapılarak, mal rejimi ilkeleri gereğince öncelikli ihtiyati tedbir talebinde bulunulup TMK.nın mal rejimini düzenleyen maddelerine atıfta bulunulmuş, mahkemece de 22/07/2020 tarihli tensibin 13 nolu ara kararıyla; Davacı tarafa hangi mal varlığından ne miktarda hangi alacak talebinde ( katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı gibi) bulunduğunu açıklamak ve kalem kalem miktar belirterek toplam değer üzerinden hesaplanacak nisbi harcı yatırması için iki hafta kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı tarafça harç yatırılmış ancak açıklamalı dilekçe sunulmamış, bilahare davacı vekilince dava dilekçesinde sehven ayni talepte bulunulduğu bildirilerek taleplerinin katılma alacağı olduğu beyan edilmiştir....
"; "Tesis paylaşımı yükümlülüğü" başlıklı 9. maddesinde, "(1) Tesislerini kamuya veya üçüncü şahıslara ait bir arazinin üzerine veya altına yerleştirebilen veya bu tür arazileri kullanabilen veya kamulaştırma müessesesinden yararlanabilen işletmeciler tesis paylaşımı yükümlüsüdür. (2) Tesis paylaşımı talebine ilişkin olarak; teknik imkânsızlığın mevcut olduğu ya da kapasite yetersizliğinin bulunduğu ve kapasite artırım imkânının olmadığı hususlarından birinin tesis paylaşımı yükümlüsü tarafından objektif kriterlerle kanıtlanması halinde Kurum, söz konusu talebe özgü olmak kaydıyla tesis paylaşımı yükümlülüğünü kısmen veya tamamen kaldırabilir." kuralları yer almıştır....
İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğinden,tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı mahkemece yapılmış olduğundan alacaklısından mal kaçırma amacında olan borçlu bu yolla amacına uygun olarak bir mahkeme kararı elde edebileceğinden, tasarrufun tarafları karı koca olduğundan, boşanma protokolü ile borçlu koca tarafından karısına anlaşmalı boşanma sonucu düzenlenen boşanma protokolü gereğince boşanan eşe devredilen taşınmazlar hakkında iptal davası açılabilir. (Yargıtay 17. HD. 2012/14209 E.,2014/3639 K....