DAVA ... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği süresince müvekkiline karşı şiddet, hayata karşı kast ve onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline ve ailesine karşı hakaretlerde bulunduğunu, tehdit ettiğini, sürekli sinirli tavırlar sergilediğini, müvekkilini ekonomik açıdan da kısıtlayıp hesabından para çekmesini yasakladığını, müvekkil ile davalının aynı evde toplam 4 ay yaşadığını, müvekkilinin şuan ailesiyle birlikte yaşadığını, bu olayların yaşanmasında asli kusurlu olanın erkek olduğunu, müvekkilinin evlilik birliği süresince hiçbir kusuru olmadığını, evliliğin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ederek; hayata kast. onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Davalı-karşı davacının TMK 162 maddesinden kaynaklı pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi yönünden ise, davacı-karşı davalının davalı kocaya karşı, yasada belirtilen hayatına kastetmesi veya kendisine pek kötü davdanılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması eylemlerinin olmadığı, ayrıca tarafların 2017 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, TMK 162 maddesine göre boşanma kararı verilebilmesi için davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkının düşeceği belirtilmiş olup, davalı-karşı davacı kocanın gerek daha önce açtığı ve retle sonuçlanan Antalya 2.Aile Mahkemesinin 2017/466 esas-2018/1103 karar sayılı dosyasında bu talebinin bulunmadığı, gerekse daha sonra bu nedenlere dayalı bir boşanma davası açmadığı anlaşıldığından, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2018/915 ESAS - 2019/665 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil adli yardım talepli dava dilekçesinde özetle; davalı ile hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış özel boşanma sebebine dayalı olarak aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına, 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın tefe-tüfe oranında artırılmasına, 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile tarafların boşanmalarına, davacının feri taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Maddesi gereğince Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi mevcut ise de; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında karşı davacı erkeğin eşinin hayatına kast etmesi veya ona pek kötü davranıp ağır derecede onur kırıcı davranışları bulunduğunun ispatlanamadığı, eşe karşı kasten yaralama eylemi olsa dahi eylemin bu boyutta değerlendirilemeyeceği düşüncesinden hareketle" gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine hükmedilmiş, asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca boşanma talebinin reddine, erkeğin müşterek çocuklar yararına iştirak nafaka talebi ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
DAVA 1.Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebleri ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları ve takılarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı kadın 19.06.2020 tarihli dilekçesi ile açmış olduğu davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini beyanla davanın ve davacının taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü,kusur belirlemesi, reddedilen TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddi kararı, lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları ile müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre; davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, Türk Medeni Kanunu 'nun 162. maddesinde yer alan "Pek kötü muamele" ve "onur kırıcı davranış" sebebine dayanarak boşanma davası açmış; dava reddedilmiştir....
Maddesi gereğince açılan hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış istemli boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı T1 tarafından TMK'nun 161....
DAVA Davacı kadın vekili; tarafların 03.10.2006 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının müvekkile sürekli psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, davalı taraf ve erkek kardeşlerinin bizde boşanmak yok seni öldürürüz şeklinde söyleyerek tehdit ettiklerini, müvekkilin sağlık problemlerine rağmen çalışmaya zorlandığını, davalının evin geçimini sağlamadığı ve müvekkile hiç para vermediğini, müvekkilden devamlı para talep ettiğini, davalının müvekkile ait malları satarak kardeşlerine vermesini kabul etmeyen müvekkile şiddet uyguladığını beyanla, hayata kast, pek kötü davranılması ve ağır derecede onur kırıcı bir davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, üp bebek tedavisi için yaptığı birikimlerin karşılığı olan 3.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış yanında, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebinin bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.03.2013(Çrş.)...
Tasfiyeye konu taşınmazlar ve araç, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; TMK'nun 236/2. maddesindeki düzenlenen eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına iişkin hüküm edinilmiş mallara katılma rejimine özgü artık değere katılma alacağına ilişkin olduğu gibi; bu maddenin uygulanabilmesi için evliliği sona erdiren boşanma kararının "zina (TMK m. 161)" veya "hayata kast (TMK 162)" sebebine dayalı olarak verilmiş olması gerekir. Kesinleşen taraflara ilişkin boşanma kararının ne "zina" ne de "hayata kast" sebebine dayalı olmadığı, TMK'nun 166/1-2 ve 163. maddelelerine göre karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemenin davayı ret gerekçesi yerinde değildir....