GEREKÇE : Davalar erkeğin davasında TMK 166/1.md.gereğince boşanma ve ferileri,kadının birleşen davasında TMK 170 ve müteakip md.gereğince ayrılık ve ferileri taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1.maddesine göre "... Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Aynı Yasanın 170.maddesine göre "...Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.", Aynı Yasanın 171.maddesine göre de "...Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir....
Hukuk Dairesinin 04.12.2013 tarihli ve 2013/15060 E., 2013/28516 K. sayılı kararı ile; "...Hüküm davacı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesine dayalı olarak koca tarafından açılan davada mahkemece, davacı kocanın güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği, başka kadınla görüştüğü ve evi terkettiği kabul olunarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, fiili ayrılığa esas Şişli 1. Aile Mahkemesi'nin E.20051208-K.2007/278 sayılı dosyasında, kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının, kadının kocadan kaynaklanan kusurlu davranışları affettiği gerekçesiyle reddedildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır....
fiili ayrılığa sebebiyet verdiği, davalı-karşı davacı kadının ise agresif olduğu ve eşine karşı saygısız davrandığı gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu hareketlerine karşın, davacı-karşı davalı erkeğin eşinin ailesi ile görüşmesini engellediği, eşini tehdit ettiği, eşinin çalışmasını istemediği, eşine ve ailesine beddua ettiği, eşini ailesinin evine dönmesi maksadı ile yol kenarına bırakarak fiili ayrılığa sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasının eki niteliğinde olan ve boşanma davası içinde talep edilen Türk Medeni Kanununun 174. maddesi kapsamındaki tazminat taleplerinin reddi halinde ayrıca vekalet ücretine takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı-davalı erkeğin tüm, Davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, "taraflar eşit kusurlu" kabul edilerek davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174.maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiş İse de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-davalı erkek tarafından açılan ve ayrılığa karar verilen davadan sonra tarafların bir araya gelmedikleri, taraflar arasında yeni bir olayın meydana gelmediği, ayrılığa konu davada belirlenen ve kesinleşen kusur durumlarına göre ise davacı-davalı...
davasını açıp boşanma sebebi yaratıp, fiili ayrılığa neden olduğu, buna karşılık davalı- davacı kadın eşin ise reddedilen ilk davadan sonra eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/4 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davalı/ davacı kadının ziynet alacağı talebi boşanmanın fer'i taleplerinden olmaması nedeni ile ELDEKİ DOSYADAN TEFRİK EDİLEREK ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir....
Birinci Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli kararına karşı erkek tarafından birleşen boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davasında ve boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, boşanma davasında ve tedbir nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarına yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairemiz 23.12.2021 tarihli ilamı ile; erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereği açtığı dava şartlarının oluştuğundan bahisle erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasına dayalı boşanma davasının da kabulü gerekirken reddi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına ve bozma sebebine göre ... erkeğin asıl boşanma davası hakkında da yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına...
Bölge adliye mahkemesince, “Ayrılığa neden olan şiddet olayından sonra, uzun yıllar geçmiş ise de, tarafların bu süre içinde bir araya gelmedikleri, boşanma davasının 18 yıl sonra açılmasının, kadının samimi olmadığını göstermediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşine şiddet uygulayan erkeğin kusurlu olduğu, mahkemenin gerekçesi doğru değil ise de, sonuç itibarı ile boşanma kararı verilmesinin, doğru olduğu belirtilerek, erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı koca tarafından davanın reddi, nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise; ayrılık kararı verilmemesi, tazminatlar ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin gerçekleşmesi ve fakat ileride birleşme umudunun bulunması gerekmekte olup bu hususun gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu...
Ancak mahkemece sadece boşanma yönünden karar verildiği halde gerekçeli kararda tarafların eşit kusurlu olduğu belirlemesi yapılmıştır. Bu kapsamda dosyanın incelenmesinde, red ile sonuçlanan boşanma davasında kadının kusurunun ispatlanamadığı ve boşanma davası açarak fiili ayrılığa sebep olan ve sonrasında evlilik birliğini devam ettirmeyen erkeğin boşanmanın feri niteliğindeki talepler yönünden tam kusurlu olduğu anlaşılmakla kadının kusura yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesinin kaldırılmasına, erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir....