tanıkların beyanlarında bizzat bilgi ve görgüye dayalı anlatımda bulunmadıkları, duyumlar üzerine anlatımda bulundukları, böylece davacı-birleşen davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair ileri sürmüş vakıaların gerçekleştiğini ispatlayamadığı, yukarıda bahsedilen ve sabit görülen vakıaların evlilik birliğini temelinden sarsacak vakıalar olduğu, bahsedilen vakıalar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı-birleşen davacı kadının ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan bir vakıaya sebep olmadığı anlaşıldığından kusursuz olarak kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği gerekçesi ile davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle açmış olduğu boşanma davasının ve fer'î taleplerinin reddine, davalı-birleşen davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı tarafın vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; geçimsizliğin sebebinin davalının her şeyi bahane ederek sorun çıkarma eğiliminde olduğunu, davalının aşırı sinirli olması, şiddete başvurması nedeniyle evlilik birliğini sürdüremeyecek şekilde temelinden sarsıldığını, kendisine uyguladığı şiddete müşterek çocukların da şahit olduğunu, bir keresinde bıçakla üzerine yürüdüğünü, ancak çocuklarının araya girerek kurtardıklarını, daha önce de boşanma davası açtığını, ancak tanıdıkların araya girerek boşanma davasından davacıyı vazgeçirdiklerini, mahkeme harç ve masraflarını karşılayacak maddi imkanının olmaması nedeniyle öncelikle adli yardımdan yararlandırılmasını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının...
nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca kabulünün, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, belirlenen kusur durumu dikkate alındığında; yargılama süresince kadın lehine, TMK.'nun 169 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası ve miktarının, kadının, sabit gelirinin ve mal varlığı olmaması, boşanma nedeni ile yoksul duruma düşecek olması nedeni ile kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'nun 175 maddesi uyarınca takdir edilen yoksulluk nafakası ve miktarının, kadının, boşanma ile en azından erkeğin maddi desteğinden yoksun kalacak olması, beklenen menfaatinin zarar görecek olması, boşanmaya neden olan olaylar nedeni ile üzüntü duyması, kişilik haklarının zarar görmesi dikkate alındığında; kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'...
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/225 KARAR NO : 2022/130 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2020/21 ESAS, 2021/83 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Muradiye Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi 25/03/2021 Tarih, 2020/21 Esas, 2021/83 Karar sayılı ilamı aleyhine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 24/08/2007 tarihinde evlendiklerini, tarafların bu evliliklerinden çocuklarının olmadığını, müvekkil ile davalının yaklaşık 13 yıldır devam eden evlilik süresince davalı Kemal tarafından sürekli olarak müvekkiline yönelik psikolojik, fiziksel şiddet uygulanmakla birlikte...
söz konusu vakıanın sabit görülemeyeceği, kadının erkeğe atfen ileri sürdüğü diğer vakıaların ise kadının hukuka uygun olarak dayandığı deliller çerçevesinde sabit olmadığı; her ne kadar taraflar cinsel birliktelik kuramadıklarıyla ilgili olarak birbirlerine kusur atfetmişler ise de tarafların karşılıklı ileri sürdükleri cinsil birliktelik kurumumu sebeplerini hukuka uygun deliller çerçevesinde ispat edemedikleri ancak az evvel de belirtildiği üzere cinsel birliktelik kuramadıklarının ise kendi beyanlarından anlaşıldığı; tüm bunlardan olarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin tarafların az evvle açıklandığı şekliyle sübut bulan eylemleri nedeniyle, evliliğin devamı taraflardan beklenemeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların maddî...
nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK.'...
Ana dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina'ya dayalı boşanma istemi, karşı dava ise; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma talebine ilişkindir. "Kanunda düzenlenen "özel" ve "genel" boşanma sebeplerine dayalı olarak ayrı ayrı boşanma davası açılabileceği gibi; aynı boşanma davasında birden fazla hukuki sebebe dayanılarak boşanma talep edilebilir. Aynı dava ile birden fazla boşanma sebebine dayanılmış ise; hukuki sebep birden fazla olmakla birlikte, tek bir dava mevcuttur. Aynı davada dayanılan hukuki sebepler arasında bir terdit ilişkisi de mevcut değildir. Bu sebeple, dayanılan hukuki sebeplerden biri incelenmeden diğerinin incelenmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Birden fazla hukuki sebep gerçekleşmiş ise; bu sebeplerinin gerçekleştiği belirtilerek tek boşanma kararı oluşturulacaktır. Dayanılan hukuki sebepler ayrı davalara konu edilmediğinden tek vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilecektir....
nin bizzat bilgi ve görgüyle dayalı beyanlarından tarafların anlaşmalı boşanma görüşmesi için toplantı yaptıkları esnada davalı kadının davacı kocaya yönelik olarak defol git dediğinin anlaşıldığı, davalı kadının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı ve hakaret niteliğinde olduğu davalı kadının bu eylemi nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı kocaya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar lehine 500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı erkek lehine 7.500,00 TL maddî tazminat, 7.500,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalının karşı davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, davacı-karşı davalı (koca), boşanma talebini; eşinin, iş ortağı erkekle ilişkisi olduğunu ileri sürerek, “haysiyetsiz hayat sürme” ve “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” hukuki sebeplerine dayandırmış olması karşısında, davalı-karşı davacı (kadın)'ın gerçekleşen eyleminin Türk Medeni Kanununun 163'ncü maddesinde yer alan “haysiyetsiz hayat sürme” niteliğinde olmayıp, aynı Yasanın 166/1. maddesi gereğince boşanma sebebi olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kocanın; gerçekleşen ve mahkemece de sabit görülen eylemleri nazara alındığında, evlilik birliğinin ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsılmasında, baskın ve ağırlıklı kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın, kadının karşı boşanma davasının reddi gerektiği yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmediği...