T2 vekaletnamesinin genel vekaletname olup boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği" gerekçesiyle dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş olup eksiklik tamamlandıktan sonra yeniden dairemize gönderilmiştir. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Davalı-karşı davacı kadının karşı dava dilekçesinde; boşanmanın fer'i (eki) olan maddi ve manevi tazminat, nafaka ve velayet (TMK.md.174/l-2) talepleri yanında asıl talep olarak Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma talebi de bulunmaktadır. Bu nedenle, özellikle uyuşmazlık konuları tam olarak belirlenip; ön inceleme tamamlanmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez (HMK.md. 137). Bu yasal zorunluluğun gereği yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilmesi ve de esasa dair hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Zina özel ve mutlak boşanma sebebidir. Mahkemece davacının zina olgusunu ispatladığı kabul olunur ve karşı tarafında açılmış bir boşanma davası yok ise artık kusur kıyaslaması yapılamaz. Bu hale göre mahkemece zinayı ispatlayan davacıya az da olsa kusur yüklenmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Boşanma ve ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, (eşlerin barınması, geçimi, eşlerin mallarının yönetimi ve çocukların bakım ve korunması) geçici önlemleri resen alır (TMK md.169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Somut olayda; davacı kocanın boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmıştır. Bu durumda, koca yararına yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmuştur. Velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md.182/2). (1)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
zorundadır (TMK md.169)....
O halde, davalının maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası talebi hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde bu taleplerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, boşanma davası açmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve hükmedilen nafakanın miktarının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md.182/2). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (TMK md.330/1)....
Kabule göre de; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2)....
Bu yönün gözetilmemesi doğru bulunmamıştır. 5-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın * yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....