DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması şeklinde hüküm kurulmaması yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı-davalı erkeğin davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca kabul edilmesine rağmen hükümde 166/3 yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına ve mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca kadının bağımsız tedbir nafakası davasının reddine karar verildiği, dolayısıyla bozmadan önce kadın lehine hükmedilen bağımsız tedbir nafakasına ilişkin hükmün ortadan kalktığının tabii bulunmasına bu itibarla, ayrıca kadın lehine hükmedilen bağımsız tedbir nafakasının kaldırılmasına...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının müvekkili lehine red edilen maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile tedbir nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesi'nin 05/07/2018 tarih, 2017/679 Esas, 2018/572 Karar sayılı kararının "2,3 ve 4" no'lu bendlerinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının aynen MUHAFAZASINA, B)6100 sayılı HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca gerekçe açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davalı-karşı davacının tedbir nafakası talebinin TMK'nın 169.maddesi uyarınca kısmen kabulü ile dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar aylık 750 TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tedbir nafakasının ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturma yacak şekilde TAHSİLİNE, 2- Davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin...
Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....
Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-İlk hükümle davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL tedbir nafakası takdir ve tayin edilmiş, ilk hüküm davalı tarafından temyiz edilmemiş, davacının temyizi üzerine "davalının eşini tehdit ettiği, bu sebeple boşanma davasının kabulü gerektiğinden" bahisle bozulmuştur. İlk hükümle tayin edilen tedbir nafakası davalı tarafından temyiz edilmediğine göre, tedbir nafakasının gerekliliği ve miktarı bakımından davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nafaka, "geçici" niteliği gereği tayinini gerekli kılan sebeplerin ortadan kalkması durumunda kuşkusuz kaldırılabilir ise de, davacı yararına oluşan usulü kazanılmış hak ihlal edilemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın lehine ilk derece mahkemesince verilen aylık 350 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi (04.10.2018) itibariyle 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş olup, tedbir nafakası yönünden davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmeyerek tedbir nafakasının kesinleşmiş bulunmasına ve davacı-davalı kadın yararına hükmolunan aylık 1000 TL tedbir nafakasının (TMK m. 169) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...
GEREKÇE: Dava; zina (TMK m.161), aksi halde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın tedbir nafakasının miktarı, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılması ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden, davalı erkek hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı açmış oldukları boşanma davasında erkeğin davasının reddine, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına maddi-manevi tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatların mıktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tedbir nafakasının miktarı yönünden karar temyiz edilmiştir. Boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir....
Boşanma ilamının hüküm fıkrasında “Mahkememiz 25.01.2007 tarihli celsesinde davalı için takdir edilen 150 YTL ile müşterek çocuk Aleyna için takdir edilen 75 YTL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesi yer almaktadır. Boşanma ilamı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bahsi geçen ......
Maddesi gereği boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması sebebiyle boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; kusur belirlemesi, lehine takdir edilen tazminatların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakasının kaldırılması, Davalı koca; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....