, mal paylaşımı, itirazın iptali davalarında yargılamanın devam ettiğini ve bu davaların hiçbirinde "kesin hüküm" verilmediğini, ancak; davalı eş, itirazın iptali kararlarının kesinleşmesini ve yine taraflar arasında derdest olan mal paylaşımı davasının sonucunu beklemeden müvekkil hakkında cebri icra işlemlerine devam ettiğini, zira mal paylaşımı davası açısından bu dava neticelenmeden davalı tarafın müvekkiline ait taşınmazları sattırması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu halde mal tasfiyesi sonucunda eşlerin ortaya çıkacak aktif ve pasiflerine göre birbirlerine karşı nasıl bir mali sorumluluk ile karşı karşıya kalacaklarının belirsizlik taşıdığını, ayrıca itirazın iptali davaları sonucunda müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesi halinde müvekkilinin hukuka aykırı olarak elinden çıkan malvarlığını geri alamama gibi büyük bir risk ile karşılaşacağını, müvekkilinin söz konusu borçları (borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte) ödemesi için TMK.nun 217. maddesi uyarınca...
Davalı duruşmada "Bende eşimin açtığı boşanma davasını kabul ediyorum, eşimle boşanma konusunda anlaştık, bu evlilikten iki müşterek çocuğumuz vardır, evlendiğimiz günden bu güne kadar birbirimize uyum sağlayamadık, son zamanlarda ise evlilik birliğimiz temelinden sarsılmaya yüz tutunca karşılıklı değerlendirme yaparak anlaşarak boşanmaya karar verdik bu nedenle sunmuş olduğumuz 16/02/2022 tarihli protokol uyarınca öncelikle boşanmamıza karar verilsin, müşterek çocuklarımızın velayetleri bana verilsin, davacı müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL iştirak nafakası velayetleri bana verilsin, davacı müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL iştirak nafakası ödeyecektir, davacı, kendim için aylık 250,00 TL iştirak nafakası ödeyecektir, karşılıklı maddi-manevi tazminat nafakası talebimiz yoktur, karşılıklı olarak ev eşyaları, mal paylaşımı ve ziynet eşyaları hususunda anlaştık, karşılıklı olarak başkaca bir talebimiz yoktur, protokolü kendi hür irademle imzaladım,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı mal paylaşımı davasının devam ettiğini, aynı zamanda boşanma kararıyla birlikte hükmedilip kesinleşen maddi ve manevi tazminatın davalı ...'ten tahsili için Hatay 4. İcra Md.nün 2014/7281 sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, Medeni Kanuna göre eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre her eşin karşılığını vererek elde ettiği mallarda diğer eşin katılım payının bulunduğunu, davalı ...'ün boşanma davasından sonra evlilik birliğinde edinilmiş mallara muvazaalı olarak hacizler koydurduğunu, devirler yaptığını, bu amaçla ......
belirttikleri üzere, huzurdaki dava mal paylaşımı talebini ihtiva ettiğini, ancak, davalının müvekkilin bilgisi dışında taşınmaz ya da araç edinmesi mümkün olabileceği gibi, bankalarda tespit edilebilecek nakit miktarları da taraflarınca tam olarak bilinemediğini, bu sebeple, talep konusunu ve dava değerini sınırlamamak için mal paylaşımı taleplerinin belirsiz alacak davası olarak ileri sürüldüğünü, kaldı ki, dilekçelerinde belirtilen taşınmazların da rayiç değerlerini belirleyebilmeleri söz konusu olmayıp, bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğunu, dava değeri, mal paylaşımı davasına konu olan tüm malvarlığının kesin olarak tespit edilmesinden sonra harcı tamamlanmak sureti ile elbette artırılacağını, bu nedenle, tedbir konulan taşınmazın 1.000,00 TL’lik dava değerini karşıladığına ilişkin red gerekçesi hem ihtiyati tedbir korumasının hem de belirsiz alacak davasına ilişkin düzenlemenin getiriliş amacına aykırı olduğunu, müvekkilinin, mal rejimi süresince davalının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 24.11.2015 gün ve 5442-22117 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 28.06.2012 gün ve 23168-18062 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 26.03.2012 gün ve 9661-7144 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 06.02.2012 gün ve 17567-2048 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1. m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Dava konusu araçların edinilme tarihleri ve davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından katkı payı alacağı talep ettiği, ne var ki taşınmaz ve araçlara katkısının ne şekilde olduğunu, söz konusu malların kaç liraya edinildiğini, katkı oranını ve özellikle her bir araç ve taşınmazdan ne kadar katkı payı alacağı istediğini açıklamamıştır....
Bozma sonrası verilen davaya konu kararda "Hükmün kesinleşen boşanma ve velayete ilişkin hükümleri konusunda ayrıca karar verilmesine yer olmadığına ve protokol ile ilgili hükümlerin boşanma kararına eklenmesine" karar verilmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm temyiz sınırlandırması yapılmadan bozulmuş olup, boşanma hakkında bozma sonrası verilen kararda bir hüküm kurulmaması kanunun ağır ihlali niteliğinde olduğu gibi davalı kadın anlaşmalı boşanma yönünde oluşan kararından da vazgeçmiştir....