Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 2009 yılında boşandıkları, ortak çocuk ....'in boşanma davası sırasında doğduğu, boşanma davası sonucunda velayetin davacı anneye verildiği, baba ile de kişisel ilişki kurulduğu ancak 2017 yılına kadar davalı baba ile ortak çocuk arasında fiilen bir kişisel ilişki kurulmadığı, davalı babanın ilk olarak 14.10.2017 yılında icra vasıtasıyla ortak çocuk ile kişisel ilişki kurabildiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin E.2012/38 sayılı boşanma dosyasında ortak çocuk 2003 doğumlu Batuhan ile baba arasında tedbiren kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 12.2012/38 sayılı boşanma davasında ortak çocuk 2003 doğumlu ... ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, boşanma davasının reddedildiği ve ret kararının karar düzeltme yoluna gidilmeden 14.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı anne boşanma davasında kurulan tedbiren kişisel ilişki kararı ile ilgili olarak temyiz yasa yoluna başvurma hakkına sahip olduğuna göre eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Davacı eş bu şekilde gerçekleşen anlaşmalı boşanma kararına verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz ederek katılmadığını açıklamıştır. Kişisel ilişkinin temyizi anlaşmalı boşanma hükmünün bütününü içerir. Aksi düşünce "anlaşma" kavramı ile bağdaşmamaktadır. Davacı kişisel ilişki konusunda “anlaşmadıklarını” temyiz dilekçesinde açıklamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; taraflardan kişisel ilişki süresi konusunda görüşlerini alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanmanın fer’i hükümleri konusunda hakimin tarafların görüşlerini almadan kendiliğinden düzenleme yapamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, kişisel ilişki ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacı annenin dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere boşanma kararında düzenlenen dini bayram, sömestr ve yaz tatillinde kurulan kişisel ilişkiye bir itirazı bulunmadığı gibi bu tarihlerde kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun üstün menfaatini gerektirir bir durumun varlığı iddia ve ispat edilmemiştir. O halde mahkemece sadece boşanma ilamındaki her hafta kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek, ayın belirli hafta sonlarında kurulmasına karar verilmesi gerekirken, dini bayramlarda, sömestr ve yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin de yeniden düzenlenmesine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2023 NUMARASI : 2023/508 2023/656 DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin 11/12/2011 yılında evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin davalının fiziksel şiddetine, küfür ve hakaretlerine maruz kaldığını, davalının çok kıskanç yapıya sahip olduğunu, bu sebeple müvekkilinin sosyal çevresinin kalmadığını, davalının cimri olduğunu, bir arada yaşamalarının imkansız hal aldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı ve Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet talebinin reddi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi ... ile ... ve ... aralarındaki kişisel eşyanın iadesi davasının reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 19.10.2010 gün ve 808/742 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar Dairemizin 23.09.2013 gün ve 2013/256-2013/12795 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalılardan ... tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-TL para cezası ile aşağıda yazılı harcın karar düzeltme isteyenden alınmasına 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme kesinleşinceye kadar, çocuğun velayetinin geçici olarak kendisine verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde boşanma dosyasının temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar geçerli olmak üzere çocuğu ile tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istediğine göre, talep tedbire ilişkindir. Tedbire ilişkin bir talep bakımından ise, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme “derdestliğe” esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdest dava gerekçe gösterilerek usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, taraflar arasındaki boşanma davası henüz kesinleşmediğine göre, bu dava ile ilgili bir tedbir talebinin de asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilmesi gerekir. (HMK. m. 390) Ancak, bu mahkeme, geçici hukuki koruma talebinin haklı olup olmadığını inceleyip değerlendirebilir....