Davacı baba 12.11.2014 tarihinde velayetin değiştirilmesi davası açmıştır.Mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş ise de; boşanma kararının kesinleştiği tarih ile velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih arasında geçen 12 günlük süre içerisinde gerçekleşen velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.02.2016 (Çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediği, kumar ve bahis oynadığı, borçları sebebi ile icra takiplerine maruz kalındığı, davalının eylemlerinin TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanmaya sebep olmadığı ancak bu eylemlerinin TMK 166/1 kapsamında olduğu ve davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, kadın yararına 400,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, çocuklar yararına 300.00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 20.000,00 TL maddi 13.000,00 TL manevi tazminata, ispatlanamayan ziynet talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı erkek istinaf dilekçesinde; kabul edilen boşanma davası ve ferileri yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma ile ziynet alacağı istemine ilişkindir....
DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı lehine aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; TMK 161 ve 166 maddeleri uyarınca boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 300.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Toplanan delillere göre, boşanma kararının verilmesi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre içerisinde velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durum, olay, hal ve şartlarda değişiklik veya davalı babanın velayet görevini yerine getirmediği ve kötüye kullandığı hususları ispatlanamamıştır. Diğer yandan kardeşlerin birbirinden ayrılması onların ruhi ve bedeni gelişmelerini olumsuz şekilde etkiyebileceğinden, mümkün olduğunca ve haklı sebepler bulunmadıkça kardeşlerin birbirinden ayrılmaması gerekir. Bu nedenlerle tarafların ortak çocuğu.... baba yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikenin varlığı da ispat edilmediği halde ortak çocuk .... velayetinin anneye verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasında görülmekte olan boşanma-velayetin tevdi ve şahsi ilişkinin genişletilmesi davasında, talep halinde gelişen olaylar ve dosyaya toplanan belgelere göre velayete ilişkin durumun yeniden değerlendirilmesi mahkeme hakiminin takdirinde olup, bu konuda usulü işlemler yapmış olan mahkeme hakiminin davranışı da H.Y.U.Y.’nın 29. maddesi anlamında hakimin reddine gerekçe yapılamaz. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/05/2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Bunula birlikte, ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Eş söyleyişle, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Bu nedenle, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek ele alınmalı ve neticeye varılmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/6 ESAS 2020/120 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalı erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında, yerel mahkemece davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, boşanmaya neden olan olaylardaki tarafların kusur dereceleri, davacı kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında davacı kadın lehine maddi- manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde düzenli işi ve yine düzenli bir işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden...
Anne veya babanın hayatta olması halinde aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan boşanma ile velayeti verilen babanın ölümü üzerine öncelikle anneye velayetin tevdii edilip edilmeyeceğinin tartışılması gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin anneye velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde, çocuklara vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir. Öncelikli sorun velayetin anneye tevdii edilip edilmeyeceği olduğundan aile mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....