Kaldı ki, değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Mahkemece, davacı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilerek, babanın babalık duygusunu tatminini sağlayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2016 (Çrş.) .......
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra müşterek çocukların anne yanında kaldıkları, babaları ile görüştükleri ve yaz aylarında baba yanında kaldıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan uzman raporunda çocuklardan ... anne yanında mutlu olduğunu, annesiyle kalmak istediğini belirtmiş, özel eğitim ve bakımı gerektiren rahatsızlığı bulunan Mustafa ise kendisi ile yapılan sınırlı iletişimde baba ile kalmak istediğini belirtmiş, uzman ise velayetin anneden alınmasını gerektirir durumun bulunmadığı, velayetin annede kalmasının çocukların yararına olacağı yönünde görüş bildirmiştir. Davalı annenin, velayeti altındaki çocukların fiilen bakım ve gözetimini babaya bıraktığına, velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiğine dair ciddi ve inandırıcı bir delil bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında velayetin tedbiren babaya verilmesine dair ara kararına itirazın reddine dair 05.05.2015 tarihli karar davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim davanın devamı süresince özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır (TMK.m.169). Yargılama devam ederken bu madde uyarınca verilen tedbir kararları asıl hükümden ayrı ve bağımsız olarak tek başına temyizi kabil olmayıp, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Bu sebeple temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2015 (Pzt.)...
Davalının, daha önceki nafaka ilamına dayalı olarak nafaka alıyor olması, boşanma davası süresince Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesinde sayılan geçici önlemlerin alınmasına engel değildir. Bu durum, sadece nafaka miktarını tayinde ve boşanma davasının devamı süresince aynı miktarın mükerrer tahsiline yol açılmaması bakımından önem taşır. Böyle bir olasılık söz konusu ise "tahsilde tekerrüre yol açılmaması" kaydı konularak, bunun önüne geçilebilir. Bu bakımdan herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan davalı (kadın) ve yargılama sırasında yanında bulunduğu anlaşılan müşterek çocuklar H. ve D. A. yararına boşanma davası süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169’ncu maddesi gereğince uygun miktarda tedbir nafakası takdiri gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma ve ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md 182/2)....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/446 Esas numaralı dosyasında tensip ile tedbiren davalı T3 verilen velayetin kaldırılmasına, boşanmanın ferisi niteliğindeki Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/446 Esas sayılı dosyasındaki velayetin düzenlenmesine ilişkin davanın iş bu dava ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süre içerisinde açılmadığını, iş bu davanın usule aykırı olduğunu, davacının müşterek çocuklar adına böyle bir dava açma yetkisinin bulunmadığı, velayeti kaldırılması istenen çocuklar davalı müvekkilinin velayetinde olduklarından iş bu davada menfaat çatışmasının meydana geldiğini, müvekkil ile müteveffa eşi arasında Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2016/470 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan boşanma dosyasının halen kesinleşmediğini, söz konusu dosya istinaf incelenmesinde olup bozulma ihtimalinin kanaatlerince yüksek olduğunu, taraflar arasında boşanma davası süresince müşterek çocukların babalarının yanında kaldığını, müvekkilin her zaman çocuklarına anne şefkat ve merhameti ile yaklaştığını, çocukları ile ilgilendiğini, müvekkilinin her zaman çocukları ile irtibatlı olmak için elinden geleni yaptığını, çocukların 18 yaşına girmelerine ve velayetin kendiliğinden ortadan kalkması için çok az bir süre kalmışken bu davanın...
Boşanma yargılaması sırasında davalı anne tarafından, Trabzon 4....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlar göz önünde tutulmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanmaları ile müşterek çocuk Tuğra Kocaertuğrul'un velayetinin babaya verildiği, diğer çocuğun boşanma ilamından sonra iddet müddeti içinde doğması nedeniyle velayetinin düzenlenmesi gerektiği anlaşılmıştır....
Yerel Mahkeme kararında, tarafların boşanma davalarının ne sebeple kabul edildiği, taraflara yüklenen kusurlu davranışlar ile davacının tazminat taleplerinin kabulü, velayetin düzenlenmesi ve nafakaya hükmedilmesine ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2015 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 16/12/2014 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetin davalı anneye verildiği, müşterek çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı baba boşanma davası sırasındaki koşulların aleyhine olacak şekilde değiştiğini ve ayrıca küçük ile daha sağlıklı bir ilişkilerinin olması gerektiği bu nedenle kişisel ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece ortak çocuk ile davacı babası arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesine karar verilmiş, kişisel ilişki kurulurken çocuğun 4 ve 6 yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....