Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmaların karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, müşterek çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, çocuğun duruşmadaki beyanına göre, velayetin anneye verilmesine ilişkin kararda da bir isabetsizliğin bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, davacının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde ve düzenli işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, tarafların evlilik süresi, tespit edilen...
koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları ile müşterek çocuk için takdir edilen tedbir - iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, müşterek çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğunun anlaşılması karşısında velayetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu anlaşıldığından, davalının yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tarafların gerçekleşen kusur, sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocukların yaşı, zorunlu öğrenim döneminde bulunması temel ihtiyaçları ile eğitim öğretim ihtiyaçları, davacı kadının düzenli bir gelirinin bulunmaması nazara alındığında müşterek çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yeterli bulunmuş ancak davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi hatalı görülerek davacı kadın lehine 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilerek; davacı kadının müşterek çocuklar lehine takdir edilen nafakalara yönelik istinafının reddine, kendi lehine talep ettiği tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinafının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik hakları boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir....
Boşanma davalarında vekalet ücreti davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Tarafların kusur durumu, boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde; bunlar için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemez. Bu sebeple mahkemece kısmen reddedilen tazminat talepleri için vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olup davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalının maddi tazminat talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, davacı kadının maddi tazminat talebi olmadığı için bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalının diğer yönelere ilişkin istinaf başvurusunun ise reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bingöl 4....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için 750 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.500 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; asıl ve karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, her bir çocuk için aylık 350 TL tedbir, aylık 420 TL iştirak nafakası takdirine, kadın için aylık 350 TL tedbir nafakası takdirine, taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden kadının tazminat talepleri ile erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı kararıyla boşandıkları, boşanma kararı ile müşterek çocukların velayetlerinin annelerine bırakılarak, davacıya iştirak ve yoksulluk nafakası bağlandığı, daha sonra davalı tarafca, davacıya karşı .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan velayetin nezi davası sırasında tarafların velayet ve nafaka yönünden anlaşarak 29/04/2002 tarihli protokol imzaladıkları, protokol gereğince müşterek çocukların velayetlerinin annede bırakılarak, ... tarafından ödenecek iştirak ve yoksulluk nafakası hususunda anlaştıkları ayrıca protokolün 7. maddesinde ... tarafından protokol hükümlerine uyulmadığı takdirde 30.000.000.000.-TL tazminat ödemeyi taahhüt ettiği, mahkemece de bu protokol hükümlerinin uygun bulunduğu, iş bu dosyada ise davacı ...'in 29/04/2002 tarihli protokol gereğince nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalıdan protokolün 7. maddesi gereğince tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı lehine aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Müşterek çocuğun yaşı itibari ile anneye olan ihtiyacı, fiili ayrılık döneminde anne yanında kalması, sir içeriği, üstün yararı gereği velayetin anneye verilmesi, buna bağlı çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile miktarı yerinde görülmekle erkeğin bu yöndeki istinafının reddi gerekmiştir. TMK'nun 175. maddesi" Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü içermektedir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası miktarının yerinde olduğu, tedbir-yoksulluk nafakası verilmesinin de yerinde olduğu anlaşıldığından davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine takdir edilen maddi manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, müşterek çocuğun yaşı, cinsiyeti, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, dikkate alındığında velayetin anneye verilerek çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesinin de doğru olduğu anlaşıldığından, davalının yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, velayetin değiştirilmesi ve davalı kadın lehine boşanma davası ile bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması için dava açmış, mahkeme ilk kararında davayı reddetmiş, Dairemizin 05.05.2016 tarihli 2016/8485 Esas - 2016/9226 Karar sayılı ilamı ile velayetin değiştirilmesinin reddine ilişkin karar onanmış, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talep yönünden harç yatırılmadığından bozulmuş, bozma ilamına mahkemece uyulmuş, davacı tarafından eksik harç tamamlanmış, mahkemece nihai kararda davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davasının reddine karar verilmiştir....