"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı açıkça "yemin deliline de dayanmıştır. Davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....
-TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine, davacının ev eşyalarının iadesi davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla hakkında karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma davasının fer'ileri ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 11.04.2018 tarih, 2016/15194 esas ve 2018/4872 karar sayılı ilamıyla mahkemece verilen karar gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmuş ne var ki davacı kadının boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden verilen karar gerekçesiz olarak oluşturulmuştur. Anayasanın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." buyurucu hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, tedbir nafakası dışında boşanma davasına bağlı fer'i alacakların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece; boşanma ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve ziynet alacağının ilamın ferileri niteliğinde olduğu, vekalet ücreti ve ziynet alacağı hükmün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden takibin vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönünden iptaline, nafaka yönünden ise devamına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; çeyiz eşyasına ilişkin talepten vazgeçildiği, ziynet eşyalarının ise; davacının rızası ile kullanıldığı veya davacıda olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4 adet 22 ayar desenli bilezik 80 gram (6.080,00 TL), 1 adet 14 ayar burgu zincir 15 gram (1.000,00 TL), 1 adet 14 ayar taşlı set 35 gram (2.400,00 TL), 1 adet altın kaplama saat (100,00 TL), 4 adet çeyrek altın (540,00 TL), 1 adet 22 ayar burması bilezik 20 gram (1.520,00) TL'nin aynen iadesi; aynen iadesinin mümkün olmaması halinde, değeri olan toplam 11.620 TL'nin davalıdan tahsiline, çeyiz eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün değilse bedelinin iadesi talebine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen boşanma yönündeki kararı kabul ettiklerini, ziynet eşyası yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda dava tarihi itibarıyla talep edilen ziynet eşyaları başlıklı kısmında bilezik ve çeyrek altınlara ilişkin tespit yapıldığını, talep etmiş oldukları küpelere ilişkin bir hesaplama yapılmadığını, bilirkişi raporunun sonuç kısmında çeyrek altınlara ilişkin bir hesaplama yapılmadığını, taleplerinin tamamı hakkında bir hesaplama yapılması gerekirken yapılmadığını, ziynet eşyalarının iadesi taleplerinin davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddedildiğini, evlilik süresince ekonomik zorluklar yaşadıklarını, ziynet eşyalarının düğünde takıldığını, davalı tarafından ziynet eşyalarının bozdurulduğunu, davalının çalışmamasının taraflar arasında sürekli olarak tartışmalara neden olduğunu, müvekkilinin ve davalının ailesinin ekonomik olarak taraflara destek olmaya çalıştığını, davalıya...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise boşanma davasının reddi, ziynet alacağının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Erkeğin tüm kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/1). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m.27) gereğidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her üç dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşılık davacı kadın, karşılık davaya ilişkin dilekçesinde boşanma isteği yanında ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 5.000 TL.'nın karşılık davalıdan tahsilini de talep etmiştir. Mahkeme ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 7.964.30 TL.'...
Davalı-birleşen dosyada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Boşanmanın fer'i olarak açmış oldukları ziynet eşyasına yönelik davalarının harç tamamlatılmadan taraflarına ıslah için süre verilmeden davanın kabulüne karar verildiğini, eksik inceleme yapılarak karar verildiği için yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, davacı-birleşen davada davalının tam kusurlu olduğunu, davasının reddedilmesi gerektiğini, birleşen boşanma davasında reddedilen maddi manevi tazminat taleplerinin hatalı olduğunu, boşanma, maddi-manevi tazminat, ziynet eşyası ve ziynet eşyalarıyla ilgili hükmedilen vekalet ücreti yönünden kararının kaldırılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir....
Davalı- karşı davacının ziynet alacağına yönelik gerekçede ziynet eşyaları yönünden taraf vekillerince eşya teslim tutanağı ibraz edildiği ve taraflarca anlaşma sağlandığı anlaşılmakla hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği belirtildiği halde hükümde ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulüne karar verilerek bu hususta gerekçe-hüküm çelişkisi oluşturulduğu, öte yandan hükmün 2- d) maddesinde ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulüne denildiği halde hükmün devamında çeyiz eşyalarının kadına iadesi veya bedelinin kadına verilmesine karar verildiği görülmekle, ziynet alacağı veya çeyiz alacağından hangisinin kabul edildiğinin ve hangi ziynet veya çeyiz eşyası yönünden kabul edildiği ve hangi eşyaların iadesine karar verildiğinin açık bir şekilde yazılmadığı, bu yönüyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiği, bu husustaki çelişki ve karışıklığın da giderilmediği görülmüştür....