Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK 190. madde ve TMK 6. madde gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olay, yukarıda değinilen olgular ve açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, dinlenilen davacı tanıkları, satışın muvazaalı olduğuna dair beyanda bulunmamışlar aksine davalı tanıkları temlikin gerçek bir satış olduğunu ifade etmişlerdir. Diğer yandan, akitte gösterilen bedel ile saptanan gerçek bedel arasında aşırı oransızlık bulunması tek başına muvazaanın kanıtı değildir. Hâl böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davası olup verilen ihtiyati tedbir istemine itirazın reddi kararına yapılan istinaf incelenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından istenilen ihtiyati tedbir isteminin, taşınmazın dava konusu olmadığından bahisle reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir. Somut olayda davacının eldeki davadaki amacı, alacağını tahsil etmeye yönelik olup şahsi hakka dayalıdır....
Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. ./.. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar ..ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Esas ve birleştirilen davaların davacıları vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazdan birini 6.9.2010 diğerini de 24.9.2010 tarihinde 1/2'şer hisse oranında eski kiracıları davalılar ..ve ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline talep etmiş, esas davada 19.3.2012, birleşen davalarda 3.1.2012 tarihli dilekçeleri ile davanın hukuki sebebini TBK'nun 19.maddesindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 30.10.2007 tarihinde akrabası dava dışı ....’na, onun da 8.5.2009 tarihinde borçlunun kardeşi davalı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiş 11.2.2014 tarihli dilekçesi ile dava sebebini TBK’nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak ıslah ettiklerini belirterek İİK7nun 283/1 maddenin kıyasen uygulanmasını talep etmiştir. Davalı borçlu ... savunma yapmamıştır....
(TBK m. 614 (BK) m. 514)). Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir.İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 79 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 96 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 227 ] "İçtihat Metni" Mahalli Mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davalı-Karşı davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davacı-karşı davalı 3.kişinin istihkak davasının kabulüne, davalı-karşı davacı alacaklının davasının reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile karşılık dava olarak açılan alacaklının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarruf iptal davasına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, 10/12/2012 tarihinde ölen mirasbırakanı ...'ın, maliki olduğu 3305 ada 1 sayılı parselde tapuya kayıtlı 37 numaralı bağımsız bölümü gelini davalı ...'...
Maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir....