T7 ŞİRKETİ vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin GATAB ile arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesi neticesinde kurum bünyesinde hizmet vermeye başladığını, davacının müvekkili şirkette 01/08/2013- 29/05/2014 tarihleri arasında sigortalı olarak hizmet verdiğini, işin sevk ve idaresinde diğer davalı GATAB'ın tek yetkili olduğunu ve kayden müvekkili şirkette sigortalı görünmekle birlikte baştan itibaren asıl işverenin GATAB işçisi olarak kabul edilmesi gerektiğini, somut olayda müvekkili ile GATAB arasında hizmet alımı sözleşmesi halen ayakta ve devam ediyor olmasına ve 6360 sayılı yasa kapsamında birliğin tasfiyesi neticesinde mevcut sözleşmelerin bir bütün olarak davalı Antalya Büyükşehir Başkanlığı'na devredilmiş olmasına karşın belediyenin yükümlendiği edimleri yerine getirmeyerek işçileri kendi kaderlerine terk ettiğini, müvekkilinin fesih iradesi bulunmadığını, birliğin 30 Mart 2014 tarihinde tasfiyesinin ardından muhatap bulamadığını, belirtilen nedenlerle iş akdinin...
Sulama Birliği'nin tasfiye edildiği, adli yargıda yaptıkları takipte Birlik hakkında borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği, Birliğin tasfiyesi sonrası yeni bir birliğin de kurulmadığı, bu durumda mahkeme kararıyla hükmedilen ve kesinleşen alacaklarının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce karşılanması gerektiği ileri sürülerek 45.528,80 TL'nin ve .... İdare Mahkemesi'nce hükmedilen 720,00 TL yargılama giderinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......
- K A R A R - Davacı, dava dilekçesinde kendisinin davalı birliğin üyesi iken 08.06.2011 gün ve 222 nolu kararla üyelikten çıkarıldığını, alınan kararın yok hükmünde olduğunu, zira birliğin anasözleşmesinin 44. maddesine göre toplantı nisabının 4 üye olmasına rağmen 3 üye ile karar alındığını, ayrıca alınan kararın da esastan hukuka aykırı olduğunu, kendisinin birlik aleyhine çalışmadığını ileri sürerek, alınan kararın yoklukla malul olması bu talebin kabul edilmemesi halinde ise hukuka aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı birliğin 23.09.2012 tarihi itibariyle kendiliğinden fesh olduğunun ve hükmi şahsiyetinin sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı birliğin tüzüğü, yönetim kurulu karar defteri ile üye kayıt defteri ilgili birlikten istenerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şube Müdürlüğünün Birliğin faaliyetlerini üstlendiğini, 2009 sonrası Birliğin tahsilatlarının yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 6172 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi uyarınca Birliğin tasfiye edildiğini, müvekkilin şahsen sorumlu tutularak alacakların müvekkilinden tahsilinin talep edilmesinin hukuki olmadığını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Uyuşmazlık, davalının başkanlık yaptığı dönemdeki sorumlulukları, Birlik alacaklarının tahsilinin edilip edilmediği ve davalının bunlardan şahsen sorumlu olup-olmadığı, kamu zararı oluşup oluşmadığı ve kamu zararının rücuu keyfiyeti ile bunun tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali hususlarına ilişkindir....
İlçesi köylerine hizmet götürmek amacıyla kurulan davacı Birliğin 1997 yılında 1993 ila 1996 yılları işlemlerinin incelenmesi sonucu faaliyetlerinin ticari olduğu ileri sürülerek belirlenen matrah üzerinden tarhiyat öncesi uzlaşmaya gidilerek cezalı vergilerin tarh edilmesinden sonra, davacı Birliğin düzeltme isteminin malmüdürlüğünce reddedilmesi üzerine birliğin ticari faaliyeti ve kâr amacı olmadığı, dolayısıyla mükellefiyette hata yapıldığı iddiasıyla Maliye Bakanlığına yapılan şikayet başvurusunun da reddedilmesinden sonra açılan davanın, Birliğin elde ettiği gelirin vergilendirilmesi gereken kazanç olduğundan düzeltme şikayet başvurusunun reddinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı davacı Birlik tarafından temyiz edilmektedir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun muaflık ve istisnaları düzenleyen İkinci Bölümünde yer alan 7 nci maddesinin 12 nci bendinde, köylere, köy birliklerine ve köy belediyelerine ait tarım işletmelerinin...
Türk Medeni Kanunun 183/6 maddesinde "eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar" denilmektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Birliğin giderlerine katılmada ise eşlerin "güçleri" esas alınmıştır. Davacı (koca) birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davalı (kadının) maaşı olması, gelirinin davacı (kocadan) az olması veya çok olması, davacı (kocanın) ortak giderlere katılma yükümlülüğünü büsbütün ortadan kaldırmaz. Zira, evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için, eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Bu giderlere örnek olarak, kira parası, yakıt parası, elektrik, su ve telefon parası gibi giderler gösterilebilir. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini, ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
Mahkememinin gerekçesine esas aldığı, Birliğin 17.2.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile, davalı Birlikçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan 13.1.2005 tarihli yazı, ... 'ın davalı Birliğin yetkili temsilcisi veya vekili olduğunu gösterir nitelikte değildir. Mahkemece ... 'ın davalı Birliğin yetkili temsilcisi veya vekili olduğu ve davacı tarafından ...'e ödendiği iddia edilen bedelin ... kayıtlarına intikal ettiğinin ispatlanamadığı gözetilerek ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
TMK'nun 186/son maddesine göre; eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılır. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Birliğin giderlerine katılmada ise eşlerin "güçleri" esas alınmıştır. Davacı (koca) birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davalı (kadının) geliri olması, gelirinin davacı (kocadan) az veya çok olması, davacı (kocanın) ortak giderlere katılma yükümlülüğünü büsbütün ortadan kaldırmaz. Zira evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için, eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Bu giderlere örnek olarak, kira parası, yakıt parası, elektrik, su ve telefon parası gibi giderler gösterilebilir....
Ayrıca 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun Birliklerle ilgili hükümlerine de tabidir." hükmü yer almış, 5. maddesinde; Birliğin faaliyetlerinin, öncelikle … ve … ilçe sınırlarını kapsadığı, ancak birliğin amacı ve Mahalli İdare Birlikleri Kanunu'nun 4. maddesine göre su, atıksu, katı atık ve benzeri altyapı hizmetleri ile çevre ve ekolojik dengenin korunmasına ilişkin projelerin zorunlu kılması durumunda, … ve … ilçe sınırlarına komşu mahalli idare birimlerinin de birliğin hizmet ve çalışmalarından yararlanabilecekleri belirtilmiş, 6. maddesinde; Muğla İl Özel İdaresi, Köyceğiz Belediyesi, Dalyan Belediyesi, Beyobası Belediyesi, Toparlar Belediyesi, Zeytinalanı, Köyceğiz Köyü, Yangı, Döğüşbelen, Sultaniye, Çandır, Kavakarası, Tepearası, Ekincik, Zaferler, Okçular, Hamitköy, Eskiköy, Gökbel ve Yayla köyü Muhtarlıkları Birliğin kurucu üyeleri olarak sayılmış, 7. maddede; Birliğin bu tüzüğün, üye yerel yönetimlerin...