Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....
Çok uzun süreli eylemli ayrılıkların evlilik birliğinin sarsılması nedeni sayılmasının, terke dayalı özel boşanma sebebine (TMK m. 164) ilişkin düzenlemeyi işlevsiz veya etkisiz duruma getireceğinden de söz edilemez. Çünkü, terk hukuki sebebiyle boşanma davası açılması için, eşlerden birinin samimi olarak ortak yaşamı yeniden kurmak isteğiyle diğerini ortak konuta çağırması, çağrılan eşin ise haklı bir sebep olmamasına karşın ortak konuta dönmemesi gerekmektedir. Oysa, uzun süreli eylemli ayrılıklarda, her iki eşin de ortak yaşamı sürdürmek gibi bir isteği/iradesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, uzun süreli eylemli ayrılıkları evlilik birliğinin sarsılması nedeni (TMK m. 166/1) saymak, terk hukuki sebebiyle açılan boşanma (TMK m. 164) davalarını etkilemez ve bu çözüm yolu terk hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının seçeneği (alternatifi) gibi yorumlanamaz....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2022 NUMARASI : 2022/50 ESAS 2022/49 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunu, sunmuş oldukları protokol doğrultusunda anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; tarafların TMK 166/3 maddesine göre boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, 24/01/2022 tarihli protokolün aynen tasdikine karar verilmiştir....
nedeni ile önceki sebeplere dayalı boşanma kararı istenemeyeceğinden davacının boşanma ve ferilerine yönelik taleplerinin reddine “şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2022/498 ESAS-2022/568 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle taraflarca düzenlenen protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; evlilik birliği ölümle sona erdiğinden karar verilmesine yer olmadığına hükmolunmuştur. Davacı kadın mirasçıları vekili; kusur tespiti ile mirasçıların davaya devam edip etmemeleri hususunun değerlendirilmesini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Davacı kadının 13/07/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2023 NUMARASI : 2023/83 ESAS-2023/189 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1995 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, boşanma konusunda anlaştıklarını, ekli protokol uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...her ne kadar taraflar anlaşmalı boşanma için müşterek olarak imzaladıkları dilekçe ile başvurmuş iseler de davalı, 10/03/2023 tarihli duruşmada nafaka ve tazminat talep ettiğini beyan etmesi karşısında anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesinin Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesinde düzenlenen şartlarının gerçekleşmediği değerlendirildiğinden..."...
Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır. O halde mahkeme kararında eşlerin “davacı-davalı” ve “davalı-davacı” biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan birliğin temelinden sarsılması sebebine de dayanmasına ve toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının gerçekleşmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.10.2008...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/135 KARAR NO : 2022/224 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SERİK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2021/364 ESAS-2021/491 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle taraflarca düzenlenen protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın cevap dilekçesi sunmamıştır....
Davacı kadın dava dilekçesinde özet ile; " tarafların 7 yıldır evli oldukları, bu evlilikten 2,5 yaşında Ali Aslan isimli çocuklarının dünyaya geldiği, müvekkilinin küçük yaşta babasını kaybettiği, babasının ölümü üzerine akıl sağlığını yitiren annesinin müvekkilinin ve erkek kardeşine bakamaması nedeni ile kardeşi ile birlikte çocuk esirgeme kurumuna verildiği, yaşadığı hayat şartları nedeni ile kadının, davalı ile evlenmek zorunda kaldığı, taraflar arasında geçimsizlik söz konusu olduğu, tarafların ruhen ve fikren hiçbir konuda anlaşamadıkları, 2019 yılı Haziran ayı ortasından bu yana tarafların ayrı yaşadıkları ve daha önce davalı tarafın müvekkiline anlaşmalı boşanmayı kabul etmesi, boşanma protokolü ve anlaşmalı boşanma için dava dilekçesi imzalaması ve müvekkilinin açtığı bu anlaşmalı boşanma davasını çekişmeli boşanma davasını çevirmek zorunda kaldığı, evliliğin fiilen sona ermesinde tamamen kusurlu olan tarafın davalı olduğu, davalı müvekkiline sürekli psikolojik şiddet uyguladığı...