Davacı, 2004-2009 yılları arası birliğin başkanlığını yapan davalının, huzur hakkı dışında bir maaş ya da ödeme almaması gerekirken kendisine 40.236 TL fazla ödeme yapıldığını, bu durumun mahalli idareler kontrolörü tarafından düzenlenen raporla tespit edildiğini, davalının ihtara rağmen ödemede bulunmadığı gibi aynı sebeple başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, 5355 sayılı kanunun 7. maddesi gereği başkanın sulama birliği organı kabul edildiğini, aynı kanunun 16/b maddesinde seçilmiş organlara ödenen maaş, ödenek, huzur hakkı gibi giderlerin birliğin giderleri arasında sayıldığını, meclisin de görev ve yetkisini kullanarak bir maaş belirlediğini, kendisinin de bu maaşı aldığını, başkana maaş ödenmesinin yasaya uygun olup inceleme raporunun hatalı olduğunu belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili, ... köylere hizmet götürme birliği encümen üyesi olarak görev yapmakta iken, birliğin 06/03/2014 tarih 2014/1 nolu meclis kararı ile 6360 sayılı 14 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 27 İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği mahalli idareler genel seçiminden sonra birliğin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle feshedildiğini, mal varlığı alacakları ve borçlarının Pamukkale Kaymakamlığına devredildiğini, müvekkiline 2009 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında ikişer oturum ücreti ödendiği halde, 2009 yılı Ağustos ile 2014 yılı Ocak ayları arasında ödenek yetersizliğinden tek oturum ücreti ödendiğini, encümen kararında davacının alacağının ödenek geldikçe ödenmesine karar verildiğini, ihtarname gönderilmesine rağmen bu güne kadar ödeme yapılmadığını belirterek ödenmeyen toplam 6.155,25 TL oturum ücretinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, 24.000,00 TL miktarlı bono için asıl alacak üzerinden 7.254,00 TL faizi ile birlikte toplam 31.254,00 TL üzerinden takip yapıldığı, ... 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/513 Esas, 2011/546 Karar sayılı dosyasınında belirtildiği gibi ... 7.İcra Müdürlüğünün 201/12711 Esas sayılı takip dosyası şikayetçinin Birliğin Başkanı olup Birliğe birinci, ikinci, üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilmesine rağmen birlik tarafından her hangi bir itiraz vuku bulmadığından bu nedenle borcun birliğin zimmetinde sayıldığından buna göre ... ili ... Yetiştiricileri Birliğinin 06/01/2015 tarihli cevabi yazıda belirtildiği gibi, ... 7.İcra Müdürlüğünün 2010/12711 Esas sayılı icra dosyasından dolayı Birliğin başkanı olan ...'...
Yukarıda anılan tüm kuralların birlikte değerlendirilmesinden davalı birliğin yasayla kurulmuş olması, amaçlarının anayasal tanıma uygun düşmesi karşısında birliğin mesleki kamu kurumu niteliğini taşıdığı sonucuna varılmıştır. Hernekadar yasada birliğin mesleki kamu kurumu niteliği taşıdığına ilişkin bir ibare yer almamışsa da, kanunla kurulmuş bulunması ve yüklendiği kamu hizmeti birliğin mesleki kamu kurumu niteliğini göstermesi bakımından yeterli görülmüştür Bu durumda mesleki kamu kuruluşu niteliğindeki davalı birlik işleminden doğan uyuşmazlığın çözümü görevi idari yargının görevinde bulunduğundan, davayı görev yönünden reddeden idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 16.11.1999 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir, Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Örnek Anasözleşmesinin “Ortaklıktan Çıkma” başlıklı 14. maddesinin 2. bendine göre, mücbir haller dışında iki iş yılında Birliğin belirleyeceği ilke ve esaslar doğrultusunda Birliğe ürün teslim taahhüdünü yerine getirmeyen üyeler kooperatifler birlik yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarılır. Mahkemece, davacının üst üste 2003-2004 ve 2004-2005 iş yıllarında birliğe teslim taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Ekonomik birlik, salt bir faaliyet olmayıp, birliğin kimliği, personeli, yönetim kadrosu, iş organizasyonu, üretim yöntemleri ve gerektiğinde kullanılan işyeri araçlarından oluşur (..., ..., İşyeri Devrinin İş Sözleşmelerine Etkisi ve İşverenlerin Hukuku Sorumluluğu, ... 2008, s.32 vd.). Ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının saptanmasında esas alınacak ölçütlerden en temel olanı, yeni işverenin aynı veya benzer faaliyet süredürmesidir. Yürütülen faaliyetlerin benzerliği açısından ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının tespitinde, işyerinde üretilen mal ve hizmet önemli rol oynamaktadır. Bu kapsamda, üretim sektöründe, sadece belirli faaliyetlerin yapılabildiği maddi işyeri araçlarının baskınlığı, faaliyetin benzerliğinin bir göstergesi olabilir. Buna karşılık, işyerinin teknik amacı değişmişse, ekonomik birliğin kimliğini koruduğundan söz edilemez....
Hal böyle olunca mahkemece, davalı birliğin üreticilere su verememe sebebi olan kuraklığın mücbir sebep olarak kabul edilerek, Davalı Birliğin eylemi ile meydana gelen zararlı sonuç arasında tazminat isteminin önemli bir koşulu olan illiyet bağını kestiği de göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce hükmün düzelterek onanmış olmasının zuhule müstenit olduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece, davalı birliğin üreticilere su verememe sebebi olan kuraklığın mücbir sebep olarak kabul edilerek, davalı birliğin eylemi ile meydana gelen zararlı sonuç bakımından tazminat isteminin önemli bir koşulu olan illiyet bağını kestiği de göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekirken, Dairemizce hükmün düzelterek onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı birliğin 08.03.2007 tarihli yönetim kurulu kararında “ birliğimize geçici yardım etmekte olan ...'ın yardımcı hizmetler personeli olarak 07.03.2007 itibariyle kadroya alınmasına ve SSK işlemlerinin yapılmasına ..” kararı alındığı buna istinaden sigorta kaydının yapıldığı görülmüştür. Hal böyle olunca davalı birliğin yönetim kurulu kararından önce davacının zaten davalı işyeri çalışanı olduğu ve 08.03.2007 tarihi itibariyle kadroya alındığı görülmüştür. Mahkemece; tanık beyanları, davalı birlik kayıtları ile birlikte değerlendirildiğinde hizmet süresinin yazılı hususlar gözetilmeden, eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı, 14/09/2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla davalı birliğin maddi ve manevi zararına neden olabilecek faaliyette bulunduğu gerekçesiyle üyelikten haksız olarak ihraç edildiğini, birlik başkanına birlik bütçesinden yapılan harcamaların kanuna ve kuruluş belgesine aykırı olduğunu, usulsüz yapılan harcamalardan rahatsız olduğunu dile getirmesinin birliğin zararına neden olabilecek faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürerek, ihraç kararının iptali isteminde bulunmuştur. Davalı birlik, davacı hakkında geçici ihraç kararı verildiğini, henüz genel kurul kararıyla kesinleşmediğini , davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....