Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın belirlenen 104,70 TL/m2 bedelden tapu kaydında görülen ...... lehine tesis edilen 612,45 ...... daimi irtifak hakkının taşınmazda meydana getireceği %2 oranında değer düşüklüğü yönünden indirim yapılması ile yetinilmesi gerekirken, denetime imkan vermeyecek hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmaz üzerinde 2177,36 ...... 04/11/1983 tarihi öncesi, 536,94 ...... 04/11/1983 tarihi sonrası tesis edilen iki ayrı hat olduğundan bu alanlara tekabül eden bedeller ayrı ayrı hesaplanıp, 04/11/1983 tarihinden önce olan kısım için el atma tarihi itibariyle maktu vekalet ücretine, sonra olan kısım içinse nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tüm bedel üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Belediye Başkanlığından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kesilecek düzenleme ortaklık payı sorulmuş, 27.10.2017 tarihli cevabi yazısında imar uygulaması yapılması halinde kanunen % 40’ a kadar bir kesinti yapılabileceği belirtildiğinden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda tespit edilen bedelden, % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerekirken, yazılı şekilde emsal taşınmazın yola terk oranı, düzenleme ortaklık payı oranı da kabul edilerek indirim yapılmak suretiyle yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı Belediye Başkanlığı yazısı ile sabit olduğundan, emsal karşılaştırması sonucu bulunan bedelden % 40 yerine, başka bir bölgede bulunan ve imar parseli niteliğinde olan emsalden % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalılar yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, davacı idare yönünden karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1) Dava konusu taşınmazın tapu kaydında BOTAŞ lehine tescilli 2993,47 m2'lik irtifak hakkının taşınmazda meydana getirdiği değer düşüklüğü nedeniyle, tespit edilen bedelden indirim yapılması gerektiği düşünülmeden fazla bedel tespiti, 2) Kalan kısımda değer azalışı olmayacağı nazara alınmadan % 5 değer azalışı uygulanması suretiyle fazla bedel tespiti, 3)4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanununun 12/A maddesi gereğince kullanma hakkının davacı idareye ait olduğu belirtilerek irtifak hakkının Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilmeden davacı idare adına tesciline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; 1-Kamulaştırma Yasasının 15.maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bilirkişi kurulunun üçü odalar ikisi idare kurulu listesinden seçilecek beş üyeden oluşturulması gerektiği dikkate alınmadan, kamulaştırma bedelinin toplam dört üyeden oluşturulan kurulunun raporuna göre tespit edilmesi, Kabule göre de; 2-Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında mevcut olan irtifak hakkının değere olan olumsuz etkisinin oranının belirlenmesi ve tespit edilen bedelden bu oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Bilirkişi kurulu tarafından somut emsal alınan 82 ada 47 parsel sayılı taşınmazın satış tarihini, satış bedelini ve taraflarını gösteren tapu kayıt örneğinin Tapu Sicil Müdürlüğünden, emsal taşınmazın 04.12.2008 tarihinden önce, davaya konu 19 parsel sayılı taşınmazın 30.03.2009 tarihinden önce yapılan bir imar düzenleme çalışması sonucunda oluşmuş parseller olup olmadıklarının Belediye İmar Müdürlüğünden, dava konusu 19 ve emsal alınan 47 parsel sayılı taşınmazın 2009 yılı emlak...
Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların 2008 yılı İlçe Tarım Müdürlüğü resmi verilerine göre değerlendirilmesi gerekirken, 2008 yılı resmi verilerinin henüz oluşmadığı gerekçesi ile 2007 yılı verilerinin dava tarihine endekslenmesi yoluyla değerlendirme yapılmış olması, 2-Kapama bahçe niteliğindeki taşınmazların zemininde yer alan ağaçların enkaz değerlerinin ayrıca hesaplanıp zemin için –değer artırıcı objektif unsurlardan dolayı yapılan artırım da dahil- belirlenecek toplam bedelden düşülmesi gerektiği düşünülmeden, usul ve yasaya uygun olmayan bir yöntemle (zemin için belirlenen m2 değerinden belirli bir yüzde indirim yapılıp bulunan değerin objektif unsurlardan dolayı artırılması) hesaplama yapılması, Kabule göre de; 3-Mahkeme kararının hüküm fıkrasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin de açıkça gösterilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Doğru görülmemiştir....
Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların 2008 yılı İlçe Tarım Müdürlüğü resmi verilerine göre değerlendirilmesi gerekirken, 2008 yılı resmi verilerinin henüz oluşmadığı gerekçesi ile 2007 yılı verilerinin dava tarihine endekslenmesi yoluyla değerlendirme yapılmış olması, 2-Kapama bahçe niteliğindeki taşınmazların zemininde yer alan ağaçların enkaz değerlerinin ayrıca hesaplanıp zemin için –değer artırıcı objektif unsurlardan dolayı yapılan artırım da dahil- belirlenecek toplam bedelden düşülmesi gerektiği düşünülmeden, usul ve yasaya uygun olmayan bir yöntemle (zemin için belirlenen m2 değerinden belirli bir yüzde indirim yapılıp bulunan değerin objektif unsurlardan dolayı artırılması) hesaplama yapılması, Kabule göre de; 3-Mahkeme kararının hüküm fıkrasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin de açıkça gösterilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Doğru görülmemiştir....
Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların 2008 yılı İlçe Tarım Müdürlüğü resmi verilerine göre değerlendirilmesi gerekirken, 2008 yılı resmi verilerinin henüz oluşmadığı gerekçesi ile 2007 yılı verilerinin dava tarihine endekslenmesi yoluyla değerlendirme yapılmış olması, 2-Kapama bahçe niteliğindeki taşınmazların zemininde yer alan ağaçların enkaz değerlerinin ayrıca hesaplanıp zemin için –değer artırıcı objektif unsurlardan dolayı yapılan artırım da dahil- belirlenecek toplam bedelden düşülmesi gerektiği düşünülmeden, usul ve yasaya uygun olmayan bir yöntemle (zemin için belirlenen m2 değerinden belirli bir yüzde indirim yapılıp bulunan değerin objektif unsurlardan dolayı artırılması) hesaplama yapılması, Kabule göre de; 3-Mahkeme kararının hüküm fıkrasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin de açıkça gösterilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Doğru görülmemiştir....
Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların 2008 yılı İlçe Tarım Müdürlüğü resmi verilerine göre değerlendirilmesi gerekirken, 2008 yılı resmi verilerinin henüz oluşmadığı gerekçesi ile 2007 yılı verilerinin dava tarihine endekslenmesi yoluyla değerlendirme yapılmış olması, 2-Kapama bahçe niteliğindeki taşınmazların zemininde yer alan ağaçların enkaz değerlerinin ayrıca hesaplanıp zemin için –değer artırıcı objektif unsurlardan dolayı yapılan artırım da dahil- belirlenecek toplam bedelden düşülmesi gerektiği düşünülmeden, usul ve yasaya uygun olmayan bir yöntemle (zemin için belirlenen m2 değerinden belirli bir yüzde indirim yapılıp bulunan değerin objektif unsurlardan dolayı artırılması) hesaplama yapılması, Kabule göre de; 3-Mahkeme kararının hüküm fıkrasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin de açıkça gösterilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Doğru görülmemiştir....
(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 6502 sayılı kanunun 3/1- h maddesinde mal kavramı “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddî mallar” olarak tanımlanmıştır....