Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delil ile kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; Önalım hakkına konu edilen 1402 Ada 2 no’lu parseldeki toplam 1197/2400 pay 250.000-TL bedelle taşınmazın diğer paydaşı tarafından davalı ...'ye satılmıştır. Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini,taşınmazın satışından önce 09/08/2006 tarihinde davalı tarafından aynı taşınmaz hissesi üzerine 150.000 TL bedelle 1. derecede ipotek tesis edildiğini, alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiği halde ipoteğin kaldırılmadığını gerçekte dava konusu taşınmazın imar planında yeşil alan olarak gözükmesi nedeniyle 250.000 TL değerinde olmadığını, mahkemece tespit edilecek gerçek değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir....
Kabule göre de, davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş bu konuda tanık dinletmiştir.Dinlenilen davacı tanıkları görgüye dayalı beyanda bulunmayıp duyuma dayalı olarak beyanda bulunmuşlardır.Keşifte tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir.Bu durumda davacıya dava dilekçesinde belirttiği yemin deliline göre gerçek satış bedelinin ne kadar olduğu hususunda davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve yemin teklif edildiği takdirde sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvaaza iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; davacı, taşınmazın gerçekte 16.000.-TL bedelle satıldığını, davalının satış bedelini muvaazalı olarak yüksek gösterdiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvaaza iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Ancak mahkemece bu konuda dinlenilen ve satıcı bayilerden İdris ve Yücel'inde bulunduğu davacı tanıkları bedelde muvaaza iddiası konusunda görgüye dayalı bir beyanda bulunmamışlardır. Yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu edilen payın satış tarihi itibariyle değerinin 20.250,00.-TL olduğunu bildirmiş ise de bilirkişi raporu muvaaza iddiasının kanıtlanmasında tek başına yeterli delil değildir....
Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; davacı, dava konusu ... ada ... nolu parseldeki .../... payın gerçekte 7.500.-TL bedelle davalıya satıldığını, davalının satış bedelini muvazaalı olarak 20.000-TL gösterdiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Ancak mahkemece, bu konuda dinlenilen davacı tanıkları bedelde muvazaa iddiası konusunda görgüye dayalı bir beyanda bulunmamışlardır. Yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu edilen payın satış tarihi itibariyle değerinin 7.790,84-TL olduğu bildirilmiş ise de muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli bir delil değildir....
Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; davacı vekili birleşen davaya konu payların tapuda satış bedellerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen tanıklar ... ve ... ile mahkemece dinlenmesine yer olmadığına karar verilen tanıklardan ... satış sözleşmesinin tarafı olduğundan beyanlarına itibar edilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/09/2013 NUMARASI : 2012/80-2013/215 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsiline ilişkin olarak açılan ve tarafların bedelde uzlaşması üzerine sulh anlaşması uyarınca davanın kabulüne dair verilen ve kesinleşen hükmün, fen bilirkişi raporunun infaza elverişli olmaması nedeniyle hükmün bu yönden tavzihi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: tavzih talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Talep, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsiline ilişkin olarak açılan ve tarafların bedelde uzlaşması üzerine sulh anlaşması uyarınca davanın kabulüne dair verilen ve kesinleşen hükmün, fen bilirkişi raporunun infaza elverişli olmaması nedeniyle hükmün bu yönden...
Davalı vekili, davacının bedelde muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, davacının resmi senette gösterilen bedeli tapu harç ve masrafları ile birlikte ödemesi halinde davayı kabul ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle tapu bedeli, harç ve masrafları olan 102.206,25TL üzerinden davanın kabulü ile, ... İli ... İlçesi, ... Mah. 5382 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 3/8 hissesinin iptali ile davacılar adına 1/8 hisse oranında tapuya tesciline karar verilmiştir....
Mahkeme tarafından ayıbın niteliği, özelliği ve parasal değerine göre aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın, hakkaniyete uygun olmadığı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kanaatine varılırsa ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmetmesi de mümkündür. Bu nedenle mahkemece, konuda uzman bir otomotiv bilirkişisinden rapor alınarak aracın kilometresi oynanıp oynanmadığı, araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı belirlenerek ve davacı tüketicinin kullanmış olduğu malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönündeki seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilerek, hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılıyor ise, yargıtayca benimsenen nispi metoda göre ayıp oranında bedelde indirim tutarı belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davalı T3 yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davacılar vekili dava dilekçesinde satış bedelinin gerçek değerin çok üzerinde yüksek gösterildiğini ileri sürmüş ve bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Önalım davasına konu payın satışına ilişkin resmi senedin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Keşif ve bilirkişi raporu bedelde muvazaa iddiasını tek başına ispata yeterli ve elverişli değildir. Bedelde muvazaa iddiasının somut delillerle ispatlanması gerekir. Dinlenen taraf tanık beyanları, bilirkişi raporu, keşif, emsal taşınmazlara ilişkin değerler davacıların bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli ve elverişli değildir. Toplanan delillerle davacı taraf bedelde muvazaa iddiasını ispatlayamamıştır. Tapudaki satış bedeli üzerinden 1/4 peşin harç noksanlığı tamamlatılmış ve resmi senette yazılı satış bedeli ile davalı alıcı tarafından ödenen tapu harç ve masrafları toplamı olan 612.000,00 TL önalım bedeli depo ettirilmiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı ayıplı araç satımı nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim talebinde bulunmuş; davalı, davacının araçtaki ayıpları bilerek, aracı bedelinin altında satın aldığın belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davacı yanca istinaf yolunabaşvurmuştur. Davacı ile davalı arasında 09/04/2018 tarihli Beyoğlu 41. Noterliğinde yapılan satış sözleşmesi ile araç, tarafların beyanından anlaşıldığı üzere 52.000 TL karşılığında davacıya satılmış ve aynı tarihte teslim edilmiştir....