Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2020 tarihli ve 2020-102 Esas, 2020-789 Karar sayılı kararıyla; davacıların bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadıkları, ön alım bedelinin 377.400,00 TL olmasına rağmen bedelde muvazaa iddiasında bulunarak satış bedelinin 294.232,00 TL olduğunun ileri sürüldüğü dolayısıyla davacıların 83.168,00 TL bakımdan bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadıkları, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin bu miktarlar gözetilerek belirlenmesi gerektiği, karar ve ilam harcının ise 377.400,00 TL üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır. 2....
Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından davacıya akitlerde gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Diğer yandan, davacı önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Dava konusu 101 ada 26 parsel sayılı taşınmazda 1/8 pay 04.05.2012 tarihinde 110.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, gerçek satış bedelinin 78.780,00 TL olduğunu, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Ziraat mühendisi bilirkişi 18.03.2014 günlü raporda taşınmazın 78.795,00 TL değerinde olduğunu belirtmiştir. Yargılama esnasında dinlenen tanıkların satış bedelinin ödenmesi sırasında tarafların yanında olmadıkları, görgüye dayanan bilgilerinin bulunmadığı, dava konusu taşınmazın rayiç değerine ilişkin görüşlerini beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespit Uyuşmazlık, bedelde muvazaanın tespiti istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
isteme talebinin kabulüne, bedelde indirim talebi ile birlikte araçta oluşan 40.000.00 TL satışından kaynaklı aracın deger kaybı ve 10.000,00 TL manevi tazminatın satış tarihinden itibaren vasat faizleri birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
TBK 475 maddesi kapsamında eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı yada sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olup olmadığı, eserin taşınmazdan sökülüp kaldırılmasının aşırı zarar doğurup doğurmayacağı, sözleşmeden dönme nedeniyle bedelin iadesinin terditli olarak bedelde indirim ve kar mahrumiyeti talebinde davacının haklı olup olmadığı, varsa dava tarihi itibariyle alacak ve tazminatın miktarı konusundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Birleştirme talebi nedeniyle... 13 ATM'nin 2021/655 esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesi ve duruşma tutanağı celp edilmiştir. Yapılan incelemede davacı ... Metal tarafından davalı ... Biogaz enerji şirketine karşı 12/11/2021 tarihinde 15:07 itibariyle 07/08/2018 tarihli sözleşme kapsamında verilen 465.000 euro bedelli teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği gerekçesiyle söz konusu bedelin tahsili talebiyle dava açıldığı, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Eldeki davada; davacı, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle ayıplı aracın misli ile değişimini, mümkün olmadığı takdirde ayıp nedeniyle araçta oluşan değer kaybının (bedelde indirim) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiştir....
Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı, 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ve resmi senet karşısında bedelde muvazaa iddiası dinlenemez. Tanık, keşif, bilirkişi vs. delillere dayanamaz. Davalının bedelde muvazaa iddiasına ilişkin tanık dinlenemez. Dava konusu payın 12.000,00 TL bedelle satışına ilişkin resmi senedin tarafı olan davalının bedelde muvazaa iddiası resmi senet karşısında dinlenemeyeceğinden yerel mahkemece davalının bedelde muvazaa iddiasının kabul edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının resmi senette yazılı satış bedeline yönelik itirazının, bedelde muvazaa iddiasının ve buna ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi zorunludur. Ayrıca yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden davada haksız çıkan ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2022 NUMARASI : 2022/147 ESAS - 2022/234 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp Nedeniyle Bedelde İndirim KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir 26....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava bakiye iş bedeli alacağının tahsili, birleşen dava ayıplı ifa nedeniyle bedelden indirim yapılması istemlerine ilişkindir....