Şti.’nin aracın devrini almayarak uğrattığı zarar nedeniyle 3.000,00-TL maddi, 3.000,00-TL manevi; yine davalı şirkete ayıplı aracı teslim ettiği halde güvence senedini iptal etmeyip 4.000,00-TL bedel yazarak icra takibi başlatması nedeniyle uğradığı zarar için 5.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminatın tahsilini istemiş; duruşmada, maddi tazminat talebinden vazgeçtiğini, 5.000,00-TL manevi tazminat talebi olduğunu beyan etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Buna karşın mahkemece davalı-karşı davacı kadının eşya iadesi talebi hakkında tüm deliller toplanıp işin esası hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulması gerekirken, dava konusunun değerinin karşı dava dilekçesinde gösterilmediğinden bahisle açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi ve maddi-manevi tazminat ile eşya iadesi talebi yönlerinden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2016 (Çrş.)...
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulü ile 35.969.TL’ nın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalı tarafından satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, ödediği bedelin iadesi talepli bu davayı açmıştır. Ancak araç davacı elindeyken trafik kazası geçirmiş ve meydana gelen hasar tamir edilerek giderilmiştir. Nevarki mahkemece davacının ödediği bedele hükmedilirken, araçtaki değer kaybı nazara alınmamıştır....
AŞ'ye iadesi gerekeceği, davacı taraf her ne kadar faiz istemişse de onun da aracı kullandığı, bu nedenle faiz hakkının doğmayacağı, satış bedelinin iadesine ilişkin olarak; ...Oto... AŞ'nin satıcı olarak ve satıştan önce meydana gelen hasarı bilmese dahi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(818 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince ( yeni 6098 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi) sorumlu olacağı, aracın ithalatçısı olan ... ... A.Ş.'nin ise araç elinde iken aracın hasarlanmış olması ve bizzat kendisi tarafından tamir ettirilmiş olması karşısında her iki davalınında satış bedelinden müteselsil sorumlu olacağı, davacı taraf her ne kadar manevi tazminat talep etmişse de manevi tazminatı gerektirecek bir haksız fiilin söz konusu olmadığı, ortada ticari bir alım satımın söz konusu olduğu ve bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat/aracın iadesi yönünden kabulü ile 106.212,52 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aracın davalı ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava Tarihi : 14/03/2016 Hüküm : Davanın kısmen kabulüne 11.040 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesinden sonra, davadan feragate yetkili olan davacı vekilinin, 17/10/2017 tarihli dilekçe ile tazminat talebinden feragat ettiklerini bildirmesi karşısında, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... vekili cevap d dilekçesinde özetle; davacı yanın kendi isteğiyle rol aldığı bir reklam filminin tekrar yayını nedeniyle manevi tazminat istemesinin haklı olmadığını, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, maddi tazminat talebi ile ilgili olarak davacının telif hakkı olduğunu kanıtlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalıların istinafı üzerine verilen bu karar; Dairemizin 27/09/2019 tarih 2017/2270 E - 2019/1917 K.sayılı ilamı ile kaldırılmıştır....
Manevi tazminat yönünden. .......Somut olayda olduğu gibi dava konusu taşınmazın ayıplı olması nedeni ile davacının kişisel haklarının zarar uğradığı kabul edilemez. Yargıtayın yerleşik karalarından da anlaşılacağı gibi mal varlıksal zarara uğrama nedeni ile duyulan üzüntünün B.K.nun 58. ve M.K. 24. maddesinde düzenlenen ve manevi zararı gerektirecek zararlardan olmadığı, dolayısı ile davacı bakımından manevi tazminat şartlarının oluşmadığı....." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde her bir davacı için ------- maddi olmak üzere toplam --- maddi tazminat, her bir davacı için --- toplam ----- manevi tazminatın tahsili noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, kooperatifin ev vermemesi nedeniyle kooperatife ödenen aidatın iadesi ve manevi tazminat davasıdır. DELİLLER : --------------dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır. ----- davacı ve davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için müzekkere yazılmış ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır. ------sayılı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır. ----- Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır. ------ verilen kararlar celbedilmiştir....
(HGK’nın 2013/17-2423, 2015/1661 sayılı ilamı da bu yöndedir.) 4-Davacı vekili, dava dilekçesinde harç yatırarak manevi tazminat talep etmemiş, manevi tazminat haklarını saklı tuttuklarını belirtmiş,13.04.2016 tarihli bedel artırım dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’nden tahsilini talep etmiştir. Davacı vekilinin, dava dilekçesinde manevi tazminat talep etmediği, sonrasında bedel artırım dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle manevi tazminat talebinde bulunduğu, bu talebin yeni bir dava mahiyetinde olduğu ve tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerekirken, davada başlangıçta talep edilmeyen manevi tazminat yönünden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
davada verilen hüküm yönünden ise; TMK'nun 121.maddesine göre; nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir....