Maddesinde “ Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra ; talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” düzenlemesi mevcuttur. HMK nun yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı 375 inci maddesinde, yargılamanın iadesi sebepleri sınırlı bir biçimde sayılmış olup talep dilekçesinde dayanılan hükmün davacının işçi alacaklarına ilişkin olduğu, eldeki davanın maddi ve tazminat talebine ilişkin olduğu, buna göre talep dilekçesinde belirtilen durumun yargılamanın yenilenmesine sebep teşkil etmeyeceği anlaşıldığından koşulları oluşmayan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı Şahin Işıklı'nın 20.000TL manevi tazminat talep ettiği, mahkemenin 5000TL'lik kısmını kabul ederek bu kısım yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmettiği görülmektedir. Manevi tazminat isteminin 15.000TL'lik kısmı reddedilmiş olmakla reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekli olmakla davalının bu yöndeki istinaf istemi yerindedir. Davalı, davalılardan T3 ..Şti yönünden maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden davalılar lehine tespit vekalet ücretinin yasaya aykırı ve eksik olduğu ileri sürülmüştür. Mahkemece davacı şirketin davası reddedilmiş olmakla AAÜT 10/4 md gereğince maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiş kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen manevi tazminat miktarının az olduğunu ve aleyhine reddedilen miktar yönünden verilen vekalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat yönünden yapılan istinaf istemine gelince; 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır....
Dava konusu uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Maddi tazminat davası yönünden yapılan incelemede; 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK'nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00- TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL'ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan 1.000,00 TL miktar itibariyle kesin olup, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede; TBK.m.49 gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. TBK. Kişilik hakkının zedelenmesi başlıklı 58. maddesine göre, Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....
Ödenen miktar maddi tazminatı tamamen karşılamıyorsa, manevi tazminatın ibra edilmediği, maddi tazminatı karşılamakla birlikte fazla bir ödemenin bulunması halindeyse, manevi tazminatı da kapsadığı şeklinde uygulama yapılmaldır. Manevi tazminat yönünden, ibraname ile bir bedelin ödendiğinin anlaşılması halinde, manevi tazminat alacağının tamamen ibra edildiği kabul edilmelidir. Zira manevi tazminat, mahiyeti itibariyle bölünemez niteliktedir. Meslek hastalığı veya iş kazası nedeniyle düzenlenen ibranamede bir bedel yeralmış ve açıkça maddi ve manevi zararlardan söz edilmişse, manevi zararın tümüyle ibra edildiği kabul edilir. Bu durumda ibranamedeki rakamın ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminat için alındığı hususunun davacıya açıklattırılması gerekir. Davalı da, davacının iddiasının aksini başka bir yazılı delil ile kanıtlamalıdır. Müteselsil borçlulardan birinin ibra edilmesi halinde, ibraname borcun tamamını karşılıyorsa, diğer borçlular da sorumluluktan kurtulurlar....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişan Bozulması Nedeni ile Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bedelinin İadesi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından erkeğin kabul edilen nişanın bozulması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik asıl dava ile kendisinin reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacının reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...
Davalı vekili, hasarın eşdeğer parça kullanılarak giderildiğini ve aracın davacıya teslim edildiğini, talebin mükerrer ve fâhiş olduğunu, manevi tazminatın teminat dışında kaldığını, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kişilik haklarının ihlali söz konusu olmadığından ve manevi tazminat trafik sigortası teminatı dışında kaldığından, manevi tazminat isteminin reddine; maddi tazminat isteminin kabulüne, davacıya ait aracın tamirinde kullanılan parçaların davalı sigorta şirketine iadesi ile 4.725.36 TL’nın, 11.08.2009 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verimleş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacının manevi tazminat istemine yönelik olarak yapılan incelemede ise; 6098 sayılı TBK'nun 49. maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50/1 maddesinde zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 58/1 maddesinde ise; kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Davacı, davalının evlenme vaadi ile kendisini kandırdığı iddiası ile manevi tazminat talep etmiş ise de; davacının birliktelik tarihi itibariyle reşit olduğu ve resmi nikah olmaksızın birlikte yaşamanın sonuçlarını bilecek ve kavrayabilecek durumda olduğu, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı (Yargıtay 4. H. D.'...
Davaya konu olayda, davacı haksız yere maddi bedel ödemiş ise de; şirket tüzel kişiliğine yönelik ticari itibarını zedeler nitelikte bir saldırı ya da manevi tazminatı gerektirir bir husus bulunmamaktadır. Bu nedenle, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada nişan hediyelerinin iadesi, manevi tazminat, karşı davada manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.05.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....