ATM'nin 2012/63-156 sayılı kararının kaldırılmasına, tazminat talepli davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili; davalı şirketin tasfiyesinin kesinleştiğini, davacının daha önceki yargılamanın iadesi talebinin reddedildiğini, mükerrer bir talep bulunduğunu, davalardan birinin işçilik alacakları olup bu davanın ise iş kazası sebebi ile maddi manevi tazminat davası olduğunu, dava konularının aynı olmadığını, yargılamanın yenilenmesi talebinin bu nedenle reddi gerektiğini, hak düşürücü sürenin 3 ay olarak belirlendiğini, 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dava dilekçesi ile ...'un 10.05.2003 tarihinde davalı şirkette usta gemici olarak geçirdiği iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile iş sözleşmesinin feshi nedeniyle işçilik alacağının talep edildiği, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden Üsküdar 2....
-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ayıp ihbarlarının usulüne uygun yapılmadığını, davanın süresi içinde açılmadığını, araç üzerinde rehin ya da başka bir takyidat var ise bu hususun davacı tarafa açıklattırılarak davanın ilgili banka ya da finans kuruluşuna ihbar edilmesini, araçta iddia olunan ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının mahkemece araştırılmasını, davacının aracı kullanımı nedeni ile araçta oluşan bedel kaybının, bedel iadesi talebinden düşülmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İhbar Olunan vekili, araçta giderilemeyen herhangi bir arıza ve gizli ayıbın söz konusu olmadığını, davacının dava nedeni olarak gösterdiği maddi vakıanın olsa olsa bedel indirimine ya da ücretsiz onarıma yol açacak nitelikte olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, tecavüzün tespiti halinde, maddi ve manevi tazminat davasıdır....
Davalı vekili, sözleşme sona ermiş olsa da davacı yandan alacakları bulunduğundan ipoteğin terkini ve teminat mektubunun iadesi talebinin yerinde olmadığını, maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin fesholunduğu, davacının, davalıya teminat mektubu verildiğini belgeleyemediği gibi, davalının kayıtlarında da rastlanmadığı, bu yöndeki talebin dayanaksız kaldığı, davacıların mevcut ipotekler nedeniyle yeni bir dağıtım şirketiyle anlaşma yapılamadığına ve gelir kaybına ilişkin istemlerinin yerinde olmadığı, maddi-manevi tazminat taleplerinin ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, izin ücreti, genel tatil ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti, vergi iadesi ile manevi tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, hırsızlıkla suçlandığını, bu nedenle manevi açıdan rencide olduğunu ve işi bıraktığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ve manevi tazminat ile izin ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve vergi iadesi alacaklarını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının işi kendisinin bıraktığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aksi halde de araç satış bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili davalı T3 Ve Tic. A.Ş.'den satın almış olduğu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı bulunduğu iddiasıyla aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde de bedel iadesi talep etmiş olup, davalılar ise ayıp iddialarını kabul etmediklerini, ayıp söz konusu olsa dahi bu ayıbın basit şekilde giderilebileceğini, misli ile değişim ya da bedel iadesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne ve aracın misli ile değişimine, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada alınan, ve Yıldız Teknik Üniversitende öğretim görevlisi olan Doç Dr....
dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının .... tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile ulaşım gideri tazminatı istemlerinin reddine, hüküm altına alınan maddi tazminat miktarlarına davalılardan ... ... A.Ş. yönünden 15/12/2014 dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne; 40.000,00-TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan bu tazminata 20/11/2014 kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hükme karşı asıl dosyanın davacı vekili tarafından hükmedilen manevi tazminata ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı vekili, aracın daha önce kazalı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, araçta değer kaybının ancak ilk kazada oluşabileceğini, aracın değerinin tamamının tahsil edildiğini davacının ikrar ettiğini, manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu ve ikame araç bedelinin ise sigortadan alınan bedel ile karşılanabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar davacı tarafından maddi ve manevi tazminat talep edilmiş ise de davacının dava konusu olayda mobilya bedeli kadar maddi zararının oluştuğu, manevi tazminat yönünden ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58. Maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilebilmesi olanaklı değildir. Somut olayda geç teslimat ve ayıplı mal nedeniyle, davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemeyeceği, dolayısıyla dava konusu olayda tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin iadesi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, karşı dava dilekçesinde 10.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....