HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; boşanma ve maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemlerine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davacıya karşı şiddet kullandığı ve huzursuzluk yarattığını, bu nedenle evlilikte sorunlar yaşandığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, ayrıca davalının kendisine ait ziynet eşyalarını izinsiz olarak alıp harcadığını ileri sürerek davalı tarafın kusurlu hareketleri ile evliliğin devamının imkansız hale geldiğinden tarafların boşanmalarına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ile dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, iade edilemediği taktirde bedelinin teslim günündeki değeriyle ödenmesine ve tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir....
Somut olayda kabul edilen ve davalı tarafça istinaf edilen maddi tazminat miktarı 1.805,40-TL'den ibaret olup, kesinlik sınırı içerisinde olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça, verilen hüküm manevi tazminatın düşük olduğu nedeniyle istinaf edilmiştir. TBK'nın 58. maddesine göre; kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Aynı yasanın 114/2. maddesinde ise, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hükmün kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Bu doğrultuda manevi tazminata hükmedilebilmesi için, borca aykırı davranışın alacaklının kişilik haklarını ihlal ederek manevi zarara yol açmış olması gerekir. Ancak her borca aykırılık hali kişilik haklarını zedeleyici nitelikte kabul edilemez....
DAVA TARİHİ : 17.09.2014 HÜKÜM/KARAR : Maddi tazminat yönünden kısmen kabul manevi tazminat yönünden red Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Maddi tazminat yönünden kısmen kabul manevi tazminat yönünden reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Maddi tazminat yönünden kısmen kabul manevi tazminat yönünden reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalılar vekili, aracın teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıbın bulunmadığını, bedel iadesine yönelik talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, manevi tazminat talebinin kabul edilemeyeceğini, ayıplı olduğu iddia edilen malın iade edilmeden faize hak kazanılamayacağını, davacı tarafın araçtan elde ettiği faydayı iade etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu araç üzerindeki boyaların orijinal olmadığı, bu durumun sadece ehil kimseler tarafından tespit edilebileceği belirtilmekle araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu ve bu husus ağır kusur olmakla davalıların zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, manevi tazminat talebine ilişkin eksik harcın süresi içerisinde tamamlanmadığından bahisle davanın kabulü ile 32.300,00 TL'nin davalı ... San. A.Ş. açısından temerrüt tarihi olan 20.05.2010, davalı ... Oto San. ve Tic....
Davacı, 10.12.2008 tarihinde davalı ile nişanlandığını, mart ayında nişanın davalı tarafça sebepsiz bozulduğunu beyanla nişan hediyelerinin aynen iadesi olmazsa bedelin tahsili, 3.030,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, takıları aynen iade edeceklerini, nişanı haksız olarak davacının bozmuş olması nedeniyle davanın reddini, karşı davada davalının şeref ve haysiyeti ile oynamış olması, psikolojisinin bozulması nedeniyle 7000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, hediyeler iade edilmiş olmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olup hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
nden satın aldığı ürünlerin hiçbirisinin müvekkili tarafından üretilmediğini, müvekkilinin bedel iadesinden ve manevi tazminatttan sorumlu olmayacağını, davacının diğer davalı şirket ile imzalamış olduğu sözleşmede yer alan ve sözleşmeye konu ürünler içerisinde müvekkil firmaya ait sadece Bellona marka yatağın yer aldığını, davaya konu edilen yatak başlığı, sandalye, masa ve çekyatın Weltew markasını taşıdığını, davacının malların teslimi esnasında ayıplı olduklarını gösterir bir delil de sunmadığını, davacının sözleşmenin feshi ile beraber bedel iadesinin yanı sıra manevi tazminat istediğini ancak manevi tazminatın kişilik haklarına saldırı oluşturan bir durum bulunması halinde verileceğini, dava konusu olayda kişilik haklarına saldırı oluşturacak ve rahsul bedensel bütünlüğüne zarar verici nitelikte olmadığını, iadesi istenen bedelin de fazla olduğunu, 13.000,00TL fatura bedelinin içerisinde davaya konu edilmeyen yatak bedelinin de bulunduğunu beyanla öncelikle taraf sıfatının yokluğu...
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise ; Davacı tarafça her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de manevi tazminat, mal varlığı dışındaki, hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana getirilen eksilmenin giderilmesi olup, haksız saldırı, kişinin psikolojik varlığı üzerinde etki doğurur. Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir....
trafik sigortasını yapan şirket olduğunu, müvekkili T3 ev hanımı olup gündelik işlere gittiğini, 31 yaşında dul ve yetim iki çocuğunun annesi olarak ortada kaldığını belirterek davacı T3 için 200.000 TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL maddi tazminat ve davacı çocuklardan her biri için 100.000 TL maddi tazminat, müteveffanın anne ve babası olan davacılar T3 ve T2 için ayrı ayrı 50.000'er TL manevi tazminat ve her biri için 10.000 TL maddi tazminat olarak müvekkilleri lehine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
.' ın davalı ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının 25.000 TL üzerinden kısmen kabulüne, Davacı ...' ın maddi tazminat talebinin reddine; Davacı ...' ın kendi yaralanmasından dolayı davalı ... aleyhine açmış olduğu Manevi Tazminat davasının 5.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne" karar verilmiştir....
, manevi tazminat koşulu olarak öngörülen kişilik haklarının zedelenmesi şartının dosya kapsamında gerçekleşmediği, manevi tazminat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla davanın manevi tazminat yönünden reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde karar verildiği görülmüştür....