WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacının müterafik kusuru tespit edilerek gerçekte ödenen miktardan kusur oranında indirim yapılması gerekirken ödenen miktarın kamulaştırma tarihindeki değerinin yarısı hesaplanarak bu miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Aynı konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek kamulaştırma tarihindeki varsayımsal hesaba göre değil Toki’nin fiiliyatta ödediği bedel ile masrafların yarısına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının %50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilip davacı tarafından ödenen bedel ile yapılan masraflara güncelleme yapılmaksızın yapıldıkları tarihteki bedelleri esas alınıp kusur oranında indirim yapılarak davalılardan S.S. ......

      Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

        Eldeki davada; davacının talebini daraltarak ayıp oranında indirim bedelini talep etmiş olması karşısında mahkemece bu talep doğrultusunda bilirkişiye nispi metoda uygun olarak ayıp oranında indirim bedelinin hesaplattırılması, TBK 227/3- 4 madde hükümleriyle Yargıtay içtihatları gözetilerek hakkaniyete uygun karar verilmesi yerine, dava konusu aracın 30.000,00 TL bedel mukabilinde davacı tarafından satın alındığı da gözetildiğinde yukarıda belirtilen yasa hükmü ile Yargıtay içtihatlarına aykırı olacak şekilde talep konusu olmadığı halde bilirkişi tarafından raporda belirlenen araç tamir bedelinin hüküm altına alınması isabetli görülmemiştir. 2- Davalının tüketici olmamasına rağmen aleyhine harca hükmedilmemesi ayrıca isabetli değildir....

        nin ayıp sebebiyle bedelde indirim yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı da gözönüne alınmak suretiyle, yerleşik Yargıtay kararlarında vurgulandığı gibi, ayıp sebebiyle satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın belirlenerek, (nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x Ayıplı Değer/(bölü) Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup) rapor alınmak suretiyle yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, davacının talep edebileceği ayıp sebebiyle bedelde indirim miktarının uzman bilirkişi aracılığı ile "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile tespit edilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulmak üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir....

        Bu durumda mahkemece 2013 yılında Kemalpaşa İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 2)Dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken % 5 oranında alınmak suretiyle eksik bedel tespiti, 3)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 300 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti, 4)Tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark...

          Maddesinde belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunarak, aracın ithalatçısı firmaya karşı dava açmıştır. 6502 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde düzenlendiği üzere tüketicinin ücretsiz onarım ya da, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarını üretici veya ithalatçıya karşı da kullanabileceği açıktır. Somut olayda tüketici bedel iadesi talebinde bulunduğundan, bu talebini ancak satıcıya karşı isteme hakkı mevcuttur. Bu durumda söz konusu bedelden dolayı davalının sorumluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece belirtilen gerekçelerle davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir....

          Konut Anonim Şirketine ödenen tutarın "Binalar Hesabı"na kaydedildiği, sözü edilen tutar ile tapu harcı ve aydınlatma, ısıtma gibi sebeplerle ödenen ve konutun maliyetine dahil edilen masraf karşılığında ilgili kişiden hiçbir bedel alınmadığı yolunda tespitlerden hareketle, ortada şirket kaynaklarının sözü edilen şahsa aktarılması suretiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13.maddesinde yer alan hükümler kapsamında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapıldığı sonuç ve kanaatine varıldığı ve bu doğrultuda uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak indirim ve yüklenim konusu yapılan katma değer vergisi kabul edilmeyerek yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır....

            O halde mahkemece, Sıla konserinin iptali nedeniyle yerine getirilmeyen edim açısından, bu konser nedeniyle belirlenecek bedel tutarında cezai şarta hükmedilmesi gerekirken, tüm bedel üzerinden cezai şart belirlenip, cezai şartta takdiri indirim yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 4-Kabule göre de; birleşen davada; mahkemece sözleşmede belirlenen cezai şart tutarı üzerinden indirim yapılmak suretiyle, davanın kısmen kabulüne, indirilen cezai şart bedeli üzerinden ise davalı yararına vekalet ücretine karar verilmiştir. Yargılama giderleri kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Ayrıca, haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. Ancak bu kural, davacının istemiş olduğu miktarın mahkemenin takdirine tabi olmadığı hallerde uygulanır....

              Bu durumda mahkemece sözleşmede kararlaştırılan götürü bedel %18,59 nispetinde yapılan işe oranlanarak davacının gerçekleştirdiği imalâtın tutarı saptanmalıdır. Diğer yandan davacı yüklenici yapacağı işin uzmanı olup üstlendiği imalâtı tekniğine, sözleşmesine uygun şekilde gerçekleştirmekle mükelleftir. Yüklenici işi yarım bırakmış olup bu aşamada iş sahibinin ayıplı yapılıp yapılmadığını ihbar mükellefiyeti de doğmamıştır. Bu durumda işin %18,59 oranında yapıldığı kabul edilip yüklenici alacağı saptanarak ve yapılan imalâta göre davalıya kusur izafe olunmadan fazla ödeme miktarının belirlenmesi gerekirken götürü bedel dikkate alınmadan ve iş sahibine kusur izafe olunarak ve indirim yapılmak suretiyle davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır. Öte yandan davadan önce yüklenici usulen temerrüde düşürülmediği halde birleşen davada istenip hüküm altına alınan miktara dava tarihi yerine ödeme tarihinden başlayarak faiz yürütülmesi de BK'nın 101. maddesine aykırı olmuştur....

                UYAP Entegrasyonu