Sigorta'nın 2018 ve 2022 yılları arasında ... com.tr kullanarak sigorta poliçesi satmış oldukları, sigorta şirketlerinden gelen yazılar incelendiğinde davalının yazılımının çalıştığı ve kullanıldığı anlaşıldığından davacının davalı tarafın imal ettiği eserin eksik ve ayıplı olduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddi yönünde, manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde ise davalı tarafa yüklenecek her hangi bir hukuka aykırı eylem ve kusur bulunmadığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebi olmak üzere her iki talebi yönünden davasının ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı tarafından daha önce satın alınan fakat satış işlemi iptal edilen taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen yapım ve dikim ile arsa bedeli ile ilgili olarak 1.200.000,00TL'nin 21/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya 2010/14980-2011/4929 verilmesine, faizle ilgili olarak fazlaya ilişkin taleplerin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıya ödediği taşınmaz bedelinin iadesi kapsamında sebepsiz zenginleşme nedeniyle 1.000.000TL, uğradığı zarara ilişkin maddi tazminat olarak 200.000TL ve manevi tazminat olarak 100.000TL olmak üzere üç kalem istekte bulunmuş, mahkemece, yapım ve dikim ile arsa bedeli ile ilgili olarak 1.200.000,00TL'nin faiziyle davalıdan tahsiline,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ile bedel iadesi; tam ıslah ile tamir giderim bedeli, değer kaybı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 05/08/2021 tarihli Çorlu 10....
nin kaza sonucu ölümünden sonra davacı miraşçıların kazadan dolayı maddi ve manevi hiçbir talepte bulunmayacaklarına dair noter tarafından düzenlenen feragatname verdikleri, noter önünde yapılan bu feragatnamelerin aksinin ancak yazılı delille ve davacı tarafça kanıtlanması gerektiği, davacıların davalılardan herhangi bir bedel almadıklarını bildirmelerinin bu durumu değiştirmeyeceği, davacı tarafın davayı açarken söz konusu feragatnamelerden daha doğrusu feragatname düzenlendiği halde, müvekkillerinin yanıltıldığını ve herhangi bir bedel ödenmediğini iddia etmediği, davalı tarafın feragatnameleri ibraz etmesi üzerine kendilerine bir bedel vermediklerini savundukları, davacıların imzası inkar edilmeyen ibranameler karşısında, aksinin davacı tarafça kanıtlanması gerektiği ve bu yönde bir kanıt sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir....
Dava, boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat davası ile kişisel mal niteliğindeki ziynet eşyaların iadesi, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında, tarafların kesinleşen yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, yabancı mahkeme ilamında kusur belirlemesi yapılmadığı, bu aşamadan sonra kusur tartışması yapılamayacağı anlaşıldığından davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Ziynet yönünden dayanılan vakıalar, yeminli tanık beyanları dikkate alındığında davacının takılarının davalı tarafından harcandığı, davacıya iadesi gerektiği sabit olduğu halde ziynet yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Mahkeme tarafından, davacı vekilinin 03.12.2015 tarihli dilekçesindeki talebi gereği dilekçeye konu bedel için, davalı Güvence Hesabı'nın sorumluluğuna karar verilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 176/2. maddesindeki "aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir" düzenlemesi karşısında, davacının ikinci bedel artırım dilekçesinin, ikinci ıslah olarak kabulü suretiyle geçerli olmadığının gözetilmesi, davalı Güvence Hesabı'nın sorumlu olacağı tazminat miktarının buna göre belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacı murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin babası olan davacı için 20.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine...
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 17/03/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; davanın tam ıslahına dair dilekçelerinde manevi tazminat talebine yer vermediklerini, bu yüzden manevi tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına yönünde karar verilmesi gerekirken manevi tazminat davasının reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının bu yönden kaldırılarak manevi tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Şti’den müştereken ve müteselsilen; her birinden ayrı ayrı alınmak üzere 3.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın ise Aks TV ve DTV Şirketleri'nden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesi ile FSEK'nin 68. maddesi gereğince rayiç bedel itibariyle uğranılan zararın üç katı karşılığı olan şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile haksız olarak temin ettiği kâr karşılığı olan FSEK'nin 70. maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar Sinevizyon ve S televizyon şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline; FSEK'nin 68. maddesi gereğince rayiç bedel itibariyle uğranılan zararın üç katı karşılığı olan şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile haksız olarak temin ettiği kâr karşılığı olan FSEK'nin 70. maddesi uyarınca 2.000,00 TL maddi tazminatın davalı Aks TV Reklamcılık San. ve Tic....
Medya Tanıtım Şirketleri'nden yasal faizi ile birlikte tahsiline, her iki davalı hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan umuma arz biçimindeki manevi hak ihlalinden dolayı takdiren 1.000 TL ve dava konusu yapım ve yayın nedeniyle davacının yaşadığı üzüntüden dolayı da takdiren 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL manevi tazminatın davalılar .... TV A.Ş. ve ... A.Ş’den yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı ... A.Ş. yönünden fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine, FSEK’nin 68/1 maddesi uygulanması ile taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulmuş olacağından men talebinin reddine, hükmün ilanına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının menfi tespit davasında verilen karardan çok sonra alacağını alması nedeniyle müvekkilinden tazminat talep edemeyeceğini, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maaşından fazladan yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 1.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....