Islah dilekçesi: Davalı 19/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; evlilik birliğinin davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeni ile fiilen son bulduğunu, Afyonkarahisar 2.Aile mahkemesinin 2020/685 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtıklarını, bu dosyanın Afyonkarahisar 1.Aile Mahkemesinin 2018/974 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bağıştan rücu ettiklerini, bu nedenlerle boşanma dosyasının ve açılacak bağışlamadan rücu davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirtmiştir....
Davalı kadın vekili; davacıların dava dilekçesinde bağışta bulundukları iddiasıyla bağıştan rücu davası açmaları davacı tarafın nişan hediyesi şeklinde bir iddiasının olmamasına rağmen evlilik birliği içerisinde de bağışlama iradesiyle yapılan kazandırmalarda Aile Mahkemesinin değil genel mahkemelerin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Davacı ve davalının evlendikleri sabit olmakla nişan bozulmasından kaynaklanan alacak bulunmadığı, davacının taleplerin Borçlar Kanunu genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmesi dolayısı ile davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle davalının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taraf delilleri toplanılarak davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; bağıştan rücu taleplerinin kabulü ile 100 gram altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedel üzerinden davacı-karşı davalıdan tahsili ile ev eşyalarına ilişkin talebin bağıştan rücu sebebi ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Kudret evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senedin mehri veren sıfatı ile davalı İbrahim tarafından imzalandığı görülmüştür....
in şufa hakkı kullanabileceği için buna engel olabilmek amacıyla taşınmazların bağış suretiyle devredildiğini, bu fikri de davacının araştırdığını beyan ederek verdiğini, satış bedeli olan 50.000,00 TL'nin diğer paydaşlar gibi davacıya da ödendiğini, bağıştan rücu şartlarının da gerçekleşmediğini, yüklemeli bir bağış bulunmadığı gibi esasen bir bağışın da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 26/12/2019 tarihli ve 2019/29 E., 2019/342 K. sayılı kararıyla; tarafların gerçekte satış işlemi yaptığı ancak temlikin tapuda bağış gösterildiği, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....
in şufa hakkı kullanabileceği için buna engel olabilmek amacıyla taşınmazların bağış suretiyle devredildiğini, bu fikri de davacının araştırdığını beyan ederek verdiğini, satış bedeli olan 50.000,00 TL'nin diğer paydaşlar gibi davacıya da ödendiğini, bağıştan rücu şartlarının da gerçekleşmediğini, yüklemeli bir bağış bulunmadığı gibi esasen bir bağışın da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 26/12/2019 tarihli ve 2019/29 E., 2019/342 K. sayılı kararıyla; tarafların gerçekte satış işlemi yaptığı ancak temlikin tapuda bağış gösterildiği, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....
Gerekçe ve Sonuç: HMK' nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, bağıştan rücu nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir....
Temyize konu dava, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 244 vd. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 295.vd.) maddeleri gereğince bağıştan rücuya dayalı bedel isteğine ilişkindir. Bağıştan rücu nedeniyle açılmış bulunan temyize konu davanın kanuni dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanununun 244 vd.( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 295 vd.) maddeleri olduğuna göre, uyuşmazlığın çözüm yeri dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Dava, Aile Mahkemesine açılmış ve hükme bağlanmıştır....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık mahkeme tarafından bağıştan rücu nedeniyle tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ve bu yönde hüküm kurulmuş bulunduğundan, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2016 ( Salı) Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ıslah ile olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ...'un temyiz isteminden sonra Dairemizin ilamından önce 16/08/2018 tarihinde vefat ettiği, karar düzeltme Yasa yoluna davacı ... mirasçıları vekili olarak Av. ...'nın başvurduğu anlaşılmış ise de, mirasçılar vekili olduğunu iddia eden Av. ...'nın mirasçılar tarafından kendisine verilmiş olan vekaletnamesine dosya içerisinde rastlanamadığından, ilgilisinden temini ile dosya içerisine eklenmesi, ondan sonra karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 22/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.7.2005 gününde verilen dilekçe ile bağıştan rücu nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 16.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....