Öte yandan bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'...
Davalı erkeğin alacak davasına verdiği cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında bağıştan rücu davası açacağını belirterek mahkemeden süre istediği, sürenin reddedilerek dosyanın karara çıkartıldığı, bağıştan rücu davası sonucunun çeyiz senedine ilişkin talep yönüyle bağlayıcı olduğu hususunun mahkemece gözetilmediği anlaşılmıştır. Bu halde ilk derece mahkemesince erkeğe bağıştan rücu davası açmak üzere kesin süre verilmesi, sonucuna göre işlem yapılması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, boşanma davasından tefrik edilen çeyiz senedine ilişkin kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı erkek vekilinin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile; Aksaray 1....
Davacı-davalı erkek eşin ziynetlere yönelik alacak istemi bağıştan rücu niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır. Talep, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmayıp; talebin incelenmesinde genel görevli mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Bu bakımdan, davacı-davalı erkek eşin bu talebi ile ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı, 729 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün bedelini bizzat kendisinin ödediğini, 229 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölüm yönünden de bağıştan rücu sebeplerinin oluşmadığını, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan dönme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8,20....
ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği masraf (pul) yokluğundan reddedilip, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 132 ada 74 parsel sayılı taşınmazın 10.6.1997 tarihinde, davacı ... tarafından sembolik bedelle Yatılı Bölge Okulu yapılmak şartıyla davalı Hazineye temlik edildiği, bu haliyle anılan temlikin koşullu bağış niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacı ...'nin, Yatılı Bölge Okulunun başka bir taşınmaz üzerine yapılması nedeniyle bağış koşulunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek taşınmazın iade edilmesine yönelik 6.1.2005 tarihli talebinin reddine ilişkin ... Deftardarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün 26.2.2005 tarihli cevabi yazısının, ......
Davacı vekili, 26.08.2013 tarihli dilekçesi ile belirlenen değer üzerinden davasını ıslah ettiği gibi ayrıca talebini bağıştan rücu nedeniyle arsa bedelinin ödenmesi karşılığında tapu iptali ve tescile dönüştürmüştür....
Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşulların oluşmadığını, taşınmazda başka paydaşlar bulunması nedeniyle semt spor sahasının yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükümden sonra davacı; , hükümde harç miktarı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yanlış gösterilip hesaplandığından bahisle hükmün tavzihini istemiş ;mahkemece ,tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir. Asıl karar ve tavzih kararı ,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Bilindiği üzere; hükümlerin tavzihini düzenleyen 6100 sayılı HMK. nun 305. (1086 sayılı HUMK....
Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Türkiye'ye izne gelindiğinde davacının tüm eşya ve altınları alarak müşterek haneyi terk ettiğini, davalı Nebi'nin mehir senedindeki ziynetleri gelin ve damada teslim ettiğini, bu nedenle senetten sorumlu olmayacağını, davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ortada hiçbir sebep yokken evliliğe son vermesi neticesinde kendilerinin bağıştan rücu ettiklerini belirterek davanın reddine ve bağıştan rücu nedeni ile Serdal'a ait olan altınların 1/2'sinin Serdal'a iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı davasını açarken, hisselerini devrettiği ..., ..., ... ve ...AŞ'ye husumet yönelterek 29/03/2017 tarihli dava dilekçesi ile dava açtığı, mahkemenin 2017/369 Esas sırasına kaydedildiği, davacının bağıştan dönerek hisselerin tekrardan adına tescili isteminde davanın hisseyi devrettiği kişiye yöneltmesinin gerekli ve yeterli olduğu, eldeki talepte şirketin husumetinin bulunmadığı, bu sebeple davalı ...AŞ yönünden davanın tefrik edilerek işbu ... esas sırasına kaydedildiği,bağıştan dönme koşullarının oluşup oluşmadığının TBK.nun 276 vd maddeleri uyarınca genel hükümlere göre çözümlenecek olup, bu davada davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....