Aile Mahkemesi'nin 2020/247 E. sayılı dosyada boşanma davalarının görüldüğünü, bu sebeple tedbir nafakasının konusuz kalacağını beyan etmiş ise de;iş bu davanın konusunun TMK 197 maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakası davası olup, boşanmadan ayrı ve bağımsız bir dava olduğu, boşanma davasında kadın lehine TMK 169. maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının bu davayı konusuz hale getirmeyeceğinden, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanık beyanları göz önüne alındığında, erkeğin evi terk ettiği, eşine maddi destekte bulunmadığı, yargılama sırasında da eşine boşanma davası açtığı anlaşılmakla, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatladığı, bu nedenle mahkemece kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre aylık 1.500 TL tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu sonucuna varılmıştır....
Öyleyse kadının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece davacı-davalı kadın lehine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca yargılama devam ederken 400 TL. tedbir nafakasına hükmedilmiş, 28.05.2013 tarihinde ise hükmedilen tedbir nafakası 200 TL'ye indirilmiştir. Nihai karar ile de kadın kusurlu olduğu gerekçesi ile ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) alınması gereklidir (TMK. md. 169). Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın muhakeme sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel değildir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-davacı kadın tarafından bağımsız olarak açılıp birleştirildiği anlaşılan İzmir 2. Aile Mahkemesinin 2008/700 esas sayılı tedbir nafakası davasına ilişkin dosyanın eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.27.01.2011 (Prş)...
Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına ve kadının düzenli çalışmasının ve tarafların gelirlerinin denk olması nedeniyle kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kendi boşanma davasının reddi, kişisel ilişki ve bağımsız açılan nafaka davasında hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tedbir nafakası yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Boşanmada tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; asıl davada boşanma talebinin reddine, tarafların TMK’nun 171.maddesi uyarınca 2 yıl süreyle ayrılığına, birleşen davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500 TL bağımsız tedbir nafakasının davalı-davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı-davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; kusur tespiti, birleşen davada hükmedilen nafakanın ve ayrılık kararının kaldırılarak boşanma kararı verilmesini istemiştir. Davalı-davacı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, nafaka miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Asıl dava, TMK'nun 166/1.maddesine dayalı boşanma ve ferilerine, birleşen dava ise tedbir nafakası talebine ilişkin olup, taraflarca süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka - Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, maddi tazminat ve tedbir nafakası miktarları ile manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi kapsamında açılan bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek...
Bunlara karşılık tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile ortak çocuk yararına takdir olunan tedbir- iştirak nafakası azdır. Tüm bu kriterler ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına aylık 1.500 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 40.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat ile ortak çocuk yararına 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası takdir edilmiştir....
Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuk lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla kadının tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına nazaran aylık 500 TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar iştirak nafakası olarak belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Davalı-davacı erkekten alınması gerekli temyiz başvuru harcı ile maktu temyiz karar harcı ve bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazı bakımından alınması gerekli nispi temyiz karar harcının alınmadığı görülmektedir....