Davacının kısmı dava olarak açtığı iş bu davada talepleri avans teminat mektubu bedelinin %20'sinin tazminat olarak ödenmesi,bankacılık işlemleri nedeniyle uğranılan --- davasına davalının müdahil olması nedeniyle uğradığı manevi zararlardır.Tam ıslah dilekçesi ile kısmi dava olarak açılan iş bu dava ----tespit talebi ile belirsiz alacak davası olarak talep edilen birden çok ---- tahsili ile manevi zarara ilişkindir.Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında dava dilekçesi ile talep edilen maddi vakıalar ile tam ıslaha konu maddi vakıaların farklı olması nedeniyle usulüne uygun ıslah bulunmadığı kanaatine varılmıştır....
İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olan raporda yangının çıkış sebebinin tespit edilemediğini, yangının çıkmasında müvekillerinin murisinin herhangi bir haksız fiilinin bulunmadığını, müvekillerinin murisine ait "..." isimli teknenin sigortasının bulunup bulunmadığının tespiti ile var ise sigorta şiketine davanın ihbarının gerektiğini beyanla müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Davalı ...'ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalının davaya yanıt vermediği anlaşılmıştır. DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı sigortacısına ait teknenin yanarak hasar görmesi nedeniyle, sigortalıya ödenen hasar tazminatının davalılardan tahsili talepli başlatılan, icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusuna ilişkin olarak .... İcra Müdürlüğünün ......
Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır....
Bu durumda, davacının talebinin haksız ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi olduğuna göre, mahkemece; davada adli yargının görevli olması nedeniyle (diğer tefrik edilen dosyalarda dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK'nın 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-) Ankara 6....
Anılan yasa hükümleri nedeniyle 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır, dava konusunun ise kredi kartı alacağının tahsili amacına yönelik olup görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması nedeniyle ( emsal Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi,14.07.2020 tarih, 2020/824 Esas, 2020/758 Karar) dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi ile tüketici mahkemelerinin görevli olduğunun tespiti ve hükmün istinaf yoluna başvurmadan kesinleşmesi halinde dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun TESPİTİNE, ... Mahkemesinin .......
Banka ile offshore bankası arasında organik bağ olduğu, bu bağın mudiler aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullandığı ceza mahkemesi kararıyla sabit olup, davacının bankanın mudisi olarak bu şekilde zarara uğratılması nedeniyle davalı banka davacı mudinin mevduat alacağından sorumludur. Ayrıca davacı mudinin, banka çalışanlarına güvenerek ve onların yönlendirmesiyle parasını off shore bankasına aktarması yukarıda izah edildiği üzere müterafik kusur olarak değerlendirilemez. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olup davacı alacağını tespit etmiş durumdadır. Tespit edilen bu alacağa taraflar arasında Bankacılık işlemi bulunduğundan, mevduatın yatırıldığı tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans faizi uygulanması gerekir. Sonuç olarak, Mahkemece davanın raporda tespit edilen miktar itibariyle kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
Dava, davalı ile imzalanan bankacılık hizmet sözleşmesine istinaden davalının kullanmış olduğu kredi kartı kredisinden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır....
Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla, kaldıraçlı alım satım işlemlerine konu dövizin para piyasası aracı olması nedeniyle Bankacılık Kanunu uyarınca yapılan işlemin kambiyo işlemi niteliğinde olduğu, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nda döviz alım satım işlemlerinin fiziki teslimatlı olmaması durumunda kambiyo işlemi olarak dikkate alınamayacağını öngören bir düzenlemeye yer verilmediği, kaldıraçlı döviz alım satım işlemlerinde banka muameleleri vergisi oranının sıfır olarak uygulanması gerektiği gerekçesiyle işlemin iptali ve ödenen tutarın iadesine karar verilmiştir....
Birleşen dava olan ---- yönünden dava dışı asıl borçluya verilen ve karşılıksız işlemi uygulanan çek nedeni ile ve karşılıksız bulunan ve bankaca ödenen ---- üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava olan ----yönünden dava dışı asıl borçluya verilen ve karşılıksız işlemi uygulanan çek nedeni ile ve karşılıksız bulunan ve bankaca ödenen ---- üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava olan---- yönünden dava dışı asıl borçluya verilen ve karşılıksız işlemi uygulanan çek nedeni ile ve karşılıksız bulunan ve bankaca ödenen ---- üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava olan---- yönünden dava dışı asıl borçluya verilen ve karşılıksız işlemi uygulanan çek nedeni ile ve karşılıksız bulunan ve bankaca ödenen ---- üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir....
ın hesabında bulunan 10.154,87 Euro meblağın 18.05.2010 tarihinde hukuka aykırı olarak hesabın 10 yıl işlem görmemesi gerekçesi ile TMSF'ye gelir kaydedildiğini, müvekkili tarafından davalı bankaya gönderilen ihtarnameye cevabında mevduatın zamanaşımına uğradığının söylendiğini, murise ait hesabın 27.08.2007 tarihinde muris ...'...