İlk derece mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bireysel bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan çek depo bedelinin tahsili amacı ile başlatılan takibe dayandığını görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile TTK m.4/a gereği Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 03/11/2015 tarihli içtihadının iddialarını desteklediğini belirterek kararın kaldırılmasını İstanbul 15....
Bu iki şart gerçekleşmediği sürece mevduatın Fon’a devredilmesi mümkün değildir. 24. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62. maddesinde “zamanaşımı” kavramı kullanılmış ise de burada ifade edilen “zamanaşımı” borçlar hukuku anlamında “zamanaşımı” kavramından farklılık arz etmektedir. Zira yukarıda da bahsedildiği üzere 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62. maddesindeki zamanaşımı, borçlar hukuku anlamında zamanaşımı kavramından farklı olarak, şartların gerçekleşmesi hâlinde mevduatın Fon’a devrine ve bu şekilde sözleşmenin ve mevduat sahibinin alacak hakkının tamamen sona ermesine neden olmaktadır....
Buna göre tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Böylece uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların da önüne geçilmiş olacaktır."olarak belirtilmiştir Yukarıda kısaca içeriği özetlenen yasal düzenleme nedeni ile davalı 28 Kasım 2013 tarih ve 28835 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olarak tüketici konumundadır....
Kanunu'nun 62 nci maddesi kapsamında zamanaşımına uğradığını, yerel mahkemece mevduatın zamanaşımına uğramadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde 18.11.1996 tarihinde Köln/Emlakbank'ta açıldığı belirtilen 65.000 Mark tutarlı hesaba ilişkin, Mülga Emlak Bankası sistemi kayıtlarında bilgiye ulaşılmadığını, müvekkili banka sisteminde en eski tarihten itibaren yapılabilen incelemede ... adına Çankaya/Ankara Şubesinde bir hesap tespit edildiğini, 219-HS000007 no.lu hesabın ekstreleri ve müşteri bilgileri incelendiğinde, hesapların 10 yıl hareket görmemesi 5411 sayılı Kanun'un 62 nci maddesi gereği zamanaşımına uğraması nedeniyle 60.169,50 euro bakiye ile 2014 yılında TMSF'ye devredilerek hesabın kapatıldığını, anılan hesaba ilişkin olarak yukarıda arz edilen madde hükmü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) uygulama esaslarını içeren Yönetmenlik hükümleri ve yine 5411 sayılı Kanun'un ilanla ilgili hükümleri gereği...
nezdinde açılan 2.560,26 TL lik mevduatın ... İzmit-Kocaeli şubesine yatırıldığı, henüz vade sonu gelmeden ...'ye ... tarafından el konulduğu, ceza mahkemesince belirlenen maddi vakalar ve mahkumiyet kararları da nazara alındığında, ...'nin TTK 321/son maddesinde belirtilen "temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiilerden ./.. anonim şirket mesul olur. şirketin rücu hakkı mahfuzdur" hükmü uyarınca yine TTK'nun 336/5. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunduğu, davalı ...nin de ...'nin külli halefi olması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 2.560,26 TL alacağın hesabın açıldığı dolayısıyla haksız fiil tarihi olarak kabul edilmesi gereken 29.11.1999 tarihinden itibaren davalının sıfatı da nazara alınarak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Polat üç adet daire satın aldığını, dairelerin sözleşme uyarınca teslimi gereken tarihte teslim edilmediğini ileri sürerek, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre yapılacak hesaplamaya göre tahsili ile oluşan müspet zararının tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece davacıların toplam beş adet daire satın alması nedeniyle tüketici kabul edilemeyecekleri gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; mahkemece sadece satın alınan dairenin sayısı dikkate alınarak davacıların tüketici kabul edilmemesi yerinde değildir. Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir....
Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472.maddesi gereğince, davacı sigorta şirketi tarafından Konut Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen tazminatın, hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacıdan 1.874.059,85-TL Fon alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla … Bankası T.A.Ş.'...
Görev dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulmak zorundadır. 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesine göre bu Kanun'un kapsamını "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" oluşturmakta olup, anılan Kanun'un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir....
doğan zararın tespitini, müvekkilinin olay tarihinde telefon hattının ele geçirilmesi ve banka hesabının ele geçirilmesi, bankada mevcut olan mevduatın başka hesaplara aktarılmasında rızası ve bilgisi dışında güvenlik zafiyeti ile haksız fiiller neticesinde kişilik haklarının zedelenmesine sebebiyet verilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı 30.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....