Mahkemece verilen ilk karar Dairemiz’in 2010/1833 esas, 2011/1257 karar sayılı ilamı ile; davacı yararına, haksız eylem sorumlusu olan davalıların her bir eylem nedeniyle o eylemden itibaren yasal faizle sorumlu tutulması gerektiği, dava konusu zararın bankacılık işlemlerinden kaynaklandığı gözetilerek yasa gereği ödenen banka sigorta muamele vergisinin de hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılar ..., Henefi Bakar ve ... her bir haksız eylem tarihlerinden itibaren banka sigorta muamele faizi ile sorumlu tutulmuş; davalı ... yönünden ise ilk kararın bu davalı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Dava haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu için tazminat miktarlarına yasal faiz yürütülmesi gerekir. Bu husus Dairemiz bozma ilamında da açıkça belirtilmiştir....
nin bankacılık faaliyetinin gereği olarak davacının talimatı doğrultusunda havale işlemini yerine getirdiğini, ... A.Ş. ile ... ... Ltd. arasında organik bağın bulunmadığını, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını ve hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının alacak talebinin yerinde olmadığını, davacının zararın doğmasına ve artmasına kendisinin sebep olduğunu savunarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın çalışanlarının eylem ve işlerinden ötürü kusursuz sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı ...Ş. ile fer'i müdahil TMSF vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, off - shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir....
kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, somut olayda davacı adına,yönlendirmesi sonucu . nezdinde mevduat hesabı açıldığı, davalı banka tarafından dürüstlük kuralından kaynaklanan bilgilendirme yükümlülüğüne uyulmaksızın, davacı mudiye, davalı olan güveni kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanmak suretiyle havale talimatı imzalatıldığı, .../... -2- havale edilmek üzere davacı tarafından davavdi edilen mevduatın, hesap üzerinde önce urulu mevduat olarak aktarıldığı ve ardından da bu dış bankaya aktarılan mevduatın aracı banka iştiraki şirketlere kredi verilmek suretiyle tüketildiği, TTK'nın 336/5, 339. ve 321. maddeleri gereğe yönetim kurulu üyelerinin alacaklılara karşı verdikleri zararlardan sorumlu oldukları gerekçesiyle 7.000 TL'nin 16.12.1999 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanarak davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Dosya kapsamına, mahkemenin nitelemesine ve temyizin kapsamına göre dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (isirdat) istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliği ve temyizin kapsamı karşısında, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı İşbölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Dairemize ait bulunmamaktadır. İşbölümü Kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin 13. Hukuk Dairesine ait olduğu değerlendirilmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6444 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 60/3. maddesi uyarınca dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli hukuk dairesinin belirlenmesi için, Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 08/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Bankasınca devir edilen alacaklar arasında ... adına bir hesap bilgisine ulaşılamadığını, belge saklama zorunluluğunun 10 yıl olması nedeniyle 2002 yılı öncesi işlemlerin denetlenemediğini, mirasçılar vekilinin 16.09.2013 tarihinde kamulaştırma bedeli için müvekkili kuruma başvurduğunu, ancak zamanaşımı nedeniyle fona devir edilen bedeller yönünden iade işlemi yapılamayacağının bildirildiğini, daha önce uygulanan tüm bankacılık kanunlarının ilgili hükümleri gereğince belli sürelerde işlem yapılmayan mevduatların zamanaşımına uğrayarak Fona devir edileceğinin belirlendiğini, müvekkili kurumun tebligat ve hesap sahibini araştırma zorunluluğunun bulunmadığını, bankanın mevzuata aykırı davranması halinde doğacak sorumluluğun dahi müvekkiline yüklenemeyeceğini, varlığı iddia edilen hesapta bulunan mevduatın müvekkiline intikal etmediğini, bu nedenle davacıların müvekkilinden herhangi bir alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ......
. - 2020/294 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı banka nezdinde 21.05.2001 vadeli 48.273,75 USD'lık mevduat hesabı bulunduğunu, vadesinde ödenmesi talep edildiği halde ödenmediği ve mevduatın davalı tarafından bloke edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı bankanın 19.294,00 USD ödeme yaptıktan sonra bakiyesine haksız itiraz ettiğini, belirterek; davalının itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının, dava dışı Fil Filtre A.Ş. ile Turbo Filtre A.Ş.'nin bankaya olan kredi borçları ile yine dava dışı Ticaret Faktoring A.Ş.'...
Davalı ... vekili, davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, yönetmelik hükümlerine uygun olarak davacıya bildirimde bulunduklarını, bildirim üzerine davacı tarafından bankaya herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, yasal mevzuat çerçevesinde ilan ve duyuru yapılmasından sonra 29.938,49 TL'nin TMSF'ye aktarıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 26333 sayılı resmi gazetede yayınlanan mevduat ve katılım fonunun kabulüne, çekilmesine ve zaman aşımına uğrayan mevduat katılım fonu, emanet ve alacaklara ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmeliğin zamanaşımına uğrayan mevduatın fona devir edilmesi için sıkı şekil koşullarını düzenlediğini, davalı banka tarafından davacıya iadeli taahhütlü mektup gönderilmesine rağmen adresteki 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, harca esas değeri 27.694 TL göstererek, müvekkiline... ile sigortalı aracın alkollü olarak kullanımı sonucu meydana gelen kazada karşı araca 25.000 TL, büyükşehir belediyesine ait bariyerler için 2.694,00 TL hasar bedeli ödendiğini, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Dava, bankacılık hizmet sözleşmesi nedeni ile çek depo bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalının daha önce Ege Bank ile aralarında kredi sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır. Davanın dayanağı İstanbul 23. İcra Dairesi'nin 2017/15893 Esas sayılı takibin 20/01/2017 tarihli 2.221,10 TL bedelli alacağa dayandığı ve 20/01/2017 tarihli davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile Çek Kanunu madde 3 gereği karşılıksız kalan 35505 seri nolu çek nedeni ile davacı tarafından ödenen çek depo bedeli 1.290,00 TL ile halen davalının elindeki 10 adet çek yaprağından doğan bankanın sorumluluk bedeli 9.600,00 TL'nin ödenmesi için davalıya ihtarname keşide edildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; davanın dayanağı icra takibinde Çek Kanunu madde 3 gereği ödenen çek depo bedeli olduğuna göre davalı keşide ettiği çekler nedeni ile TTK kapsamında tacir olduğundan 6502 sayılı yasa 3/1- k bendi gereğince tüketici değildir....