AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 9.7.2001 tarihli kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır....
AŞ)'nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 9.7.2001 tarihli kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır....
AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 9.7.2001 tarihli kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: Maddi olay: Davacı şirket tarafından, temlik alacağına mahsuben satın alınan taşınmazlar nedeniyle ödenen 3.961.378,00-TL tahsil harcının iadesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ...sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir....
-DM vadeli hesabı bulunduğunu, banka müdürünün görevini kötüye kullanması ile müvekkilinin parasının yok edildiğini, müvekkilinin yurt dışında olması nedeniyle bu durumdan geç haberdar olduğunu ileri sürerek, bu miktarın davalı BDDK.'dan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen dava ile de aynı miktarın Bayındırbank A.Ş.'den tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı BDDK vekili, pasif husumetleri bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, Etibank’ın bazı hesaplarının Halkbank’a devredildiğini, bankacılık faaliyetlerinin durdurulması nedeniyle talebe faiz işletilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, mevduatın bireysel hesapla ilgili ve tüketici işlemi olduğu, ticari bir yönünün bulunmadığı, 3502 sayılı Kanun'un 3/1-1 maddesine göre bankacılık işlemlerinin de tüketici işlemleri arasında sayıldığı gerekçesi ile dava dilekçesinin reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ... Nöbetçi Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı ...'den harç alınmasına yer olmadığına, 27/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı bankaca aradan geçen uzun zaman dikkate alındığında hesabın aranıp sorulmaması nedeniyle TMSF'ye veya TCMB'ye devredilmiş olabileceği savunulmuş ise de; mevduatın devredildiğine dair bir belge sunulamadığı gibi hesabın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 36. maddesi ve mevduatın devredilmiş olduğu iddia edilen dönemde yürürlükte olan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4 maddesi gereğince, bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların zamanaşımına uğraması, hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir yazılı talimatından başlamak üzere 10 yıl geçtikten sonra bankaca yapılacak ilk dereceye tebligat koşuluna bağlanmış olup, anılan şekilde hak sahibinin süreci başlatan bir işlemi olmaksızın veya bankaca 10 yıl geçtikten sonra hak sahibine tebligat yapılmaksızın banka nezdinde ki hak ve alacakların zamanaşımına uğradığından söz edilemez....
İNCELEME ve GEREKÇE:Taraflar arasında görülmekte olan dava; -----tarafından zarar gören üçüncü kişiye poliçe kapsamında ödenen tazminatın, sigortalıdan rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde Kanun'un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2012/76-2013/491 Uyuşmazlık; Bankacılık işlemi nedeniyle ödenen bedelin rücuuna ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava tarihi olan 15.07.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır....