Aynı Kanunun 37/2 maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....
Aynı Kanunun 37/2. maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....
Aynı Kanunun 37/2 maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....
Davalı banka vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., çektiği paraları diğer davalı ...’e verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalıların takibe itirazlarının iptaline, 26.557,00 TL asıl alacak 8.089,70 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %40’ı olan 10.623,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair verilen kararın davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.03.2013 günlü ilamıyla davalı banka vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı dışında kalan temyiz itirazları reddedilerek, karar vekalet ücreti yönünden davalı banka yararına düzeltilerek onanmıştır. Davalı banka vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
HUKUKÎ SÜREÇ 1.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 09.04.2018 tarihli iddianamesi ile sanığın, başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme, satma ve zincirleme şekilde sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçlarından cezalandırılması talep olunmuştur. 2.İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 13.06.2019 tarih, 2018/261 Esas ve 2019/438 Karar sayılı kararı ile sanığın, başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme, satma suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, zincirleme şekilde sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan ise; 4 yıl 2 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. 3.Verilen karar ile ilgili katılan banka vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....
SUÇ : Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme,satma vb., sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama, özel belgede sahtecilik, landırıcılık HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, düşme TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, onama 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alış-veriş yapma eylemlerinin mağdurunun, sahte oluşturulan kredi ya da banka kartlarıyla ilişkilendirilen banka veya finans kuruluşu olması karşısında; yüklenen suçtan zarar görme ihtimali bulunan ve duruşmadan da haberdar edilmeyen Bank Asya A.Ş'nin, Dairemizin 20.03.2024 tarihli tevdi kararı sonrası yapılan tebligat üzerine, davaya katılma ve temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmaka, Banka Asya A.Ş'nin CMK.nın 237/2 nci maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek...
Mahkemece, davalı banka yönünden davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı banka vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, davalı banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı bankadan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi ise davacı ile davalı banka arasındaki davayı tefrik ederek taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ticaret hukukuna dayanmakta olduğunu, iki tarafında tacir olduğunu belirtip, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda dava, yeniden yapılandırılan sigorta prim borcundan kaynaklanan alacağın davalı banka çalışanının kusuru sonucu fazla ödenmesi nedeniyle fazla ödenen kısmın davalılar Ziraat Bankası ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olarak açılmış, mahkemece davacı ile davalı banka arasındaki davanın tefrikine karar verilmiştir. Davacı ile davalı banka arasında görülen bu davada davalı banka çalışanının hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenmektedir. Davada taraflar tacir olup, aralarındaki dava ticari mahiyette olduğundan ve taraflar arasında iş akdi bulunmadığından uyuşmazlığın Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.2010 tarih, 2010/11-17 E., 2010/65 K. sayılı ilamı ve özel dairenin istikrarlı kararlarında da belirtildiği gibi, TCK'nın 245. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun yasadaki düzenleniş şekli göz önüne alındığında bileşik suç olarak düzenlenmediği,banka veya kredi kartının hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi durumunda oluşabilecek hırsızlık, yağma, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık gibi suçlar ile banka veya kredi kartlarını kötüye kullanma suçu arasında gerçek içtima kuralı uygulanarak failin her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılabileceği, yasa maddesinde geçen “her ne surette olursa olsun” ifadesi banka veya kredi kartlarının sadece hukuka uygun yollardan ele geçirilmesini kapsadığı, bunun sonucu olarak somut olay incelendiğinde; sanığın müşteki ile birlikte aynı işyerinde...
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davacı, davalı banka,davayı üstlenen TMSF ve fer'i müdahil vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizin 2012/9198 E,2014/2079 K sayılı ilamıyla onanmıştır. Davalı banka ve TMSF vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka ve TMSF vekillerinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka ve TMSF vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı bankaya iadesine, TMSF harç ve cezadan muaf olduğundan harç ve ceza alınmasına mahal olmadığına, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....