WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı banka vekili, müvekkili banka tarafından yasal mevzuat gereği yapılması gerekenlerin usulüne uygun olarak yerine getirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalı banka hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalı TMSF hakkındaki davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı ve davalı banka vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davalı banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı banka vekili, TMSF vekili ile ihbar olunan ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 13.04.2016 tarihli ilamı ile ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin reddine, kararın davalı banka ve feri müdahil TMSF yararına bozulmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili, feri müdahil TMSF vekili ile ihbar olunan ... vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekili, fer'i müdahil TMSF vekili ile ihbar olunan ... vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

      Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi 5237 sayılı Kanun'un (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin ikinci fıkrasında; sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin üçüncü fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçları oluşturduğu, başkasına ait kimlik bilgileriyle sahte bir banka veya kredi kartı üretilmesi ve bu kartı kullanmak suretiyle yarar sağlanması halinde suçtan zarar görenin ilgili banka olduğu, kartları gerçeğe aykırı olarak üretilen banka sayısınca 5237 sayılı Kanun'un 245 inci maddesinin ikinci fıkrası ile aynı bankanın birden fazla kartın değişik zamanlarda sahte olarak üretilmesi veya oluşturulması durumunda aynı Kanun'un 43 üncü maddesinin, sahte olarak oluşturulan kartların para çekme veya alışveriş harcamalarında kullanılması halinde ise, banka sayısınca 5237 sayılı Kanun'un 245 inci maddesinin...

        HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan davanın KABULÜ İLE; BANKA VE ŞUBESİ : .... Bankası ... Şubesi KEŞİDECİSİ : .... HESAP NUMARASI : ... ÇEK NO : .... KEŞİDE TARİHİ : 1993-1994 MEBLAĞ : 17.000,00 TL BANKA VE ŞUBESİ : ... Bankası ... Şubesi KEŞİDECİSİ : ... HESAP NUMARASI : ... ÇEK NO : ... KEŞİDE TARİHİ : 1993-1994 MEBLAĞ : 17.000,00 TL BANKA VE ŞUBESİ : .... Bankası .... Şubesi KEŞİDECİSİ : .... HESAP NUMARASI : .... ÇEK NO : ... KEŞİDE TARİHİ : 1993-1994 MEBLAĞ : 17.000,00 TL BANKA VE ŞUBESİ : .... Bankası .... Şubesi KEŞİDECİSİ : .... HESAP NUMARASI : .... ÇEK NO : ... KEŞİDE TARİHİ : 1993-1994 MEBLAĞ : 17.000,00 TL BANKA VE ŞUBESİ : .... Bankası .......

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka ve fer'i müdahil ... vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı banka ve fer'i müdahil harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; 1- Sanığın aşamalarda içerisinde para bulunmayan, ancak banka kartlarının ve kimliğinin olduğu cüzdanını 28.11.2006 tarihinde kaybettiğini, ertesi gün 29.11.2006 tarihinde cüzdanını içindekiler ile birlikte kaybettiğinin farkına vararak, banka kartının iptali için banka şubesini arayıp banka kartının iptalini sağladığını, aynı gün muhtarlıktan gerekli belgeleri toplayarak kaybolan kimliğini 30.11.2006 tarihinde yenilettiğini, banka kartının iptaline kadar geçen süre içerisinde faili meçhul kişilerce atılı suçun işlendiğini ve hesabına aktarılan paraların bir kısmının bankamatikten nakit olarak çekildiğini, bir kısmının ise kart ile alışverişte kullanıldığını, kendisinin atılı suç ile ilgisinin olmadığını, kaybettiği banka kartı ile başka kişilerin hesaplarından da hesabına para havale olunması nedeniyle hakkında başka yargılama dosyalarının da bulunduğunu savunması karşısında, yakınanların hesabından paranın aktarıldığı sanığın hesabının olduğu ...................

              Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır. 5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır....

                Aynı Kanunun 37/2. maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....

                  GEREKÇE Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin ikinci fıkrasında; sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin üçüncü fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçları oluşturduğu cihetle, sanık hakkında Ziraat Bankası A.Ş'ye yönelik 5237 sayılı Kanun'un 245 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sahte banka veya kredi kartı üretme suçundan dava açıldığı halde, hüküm kurulmadığı görülmekle, zamanaşımı süresi içerisinde bu suçtan hüküm kurulması mümkün görülmüştür....

                    Aynı Kanunun 37/2 maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu