"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi banka vekilinin sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan açılan davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmayıp mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle; şikayetçi banka vekilinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı banka ve feri müdahil vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı Banka vekili, fer'i müdahil ... vekili ve ... vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmış. Davalı Banka vekili ve fer'i müdahil ... vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, İhbar olunan davalı Banka vekili ve fer'i müdahil ... vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, İhbar olunan davalı Banka vekili ve fer'i müdahil ... vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, davalı Banka ve Fer'i Müdahil ...'den harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı Banka'ya iadesine, 18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir....
Şubesi'ne 41.000 DEM parasını 04.08.1999 tarihinde 93 gün vadeli olarak yatırdığını, müvekkili parasının banka yetkililerince boş olarak imzalatılan belgelerin havale talimatı olarak doldurulması suretiyle...’de kurdurulmuş olan... adlı banka adına ...’nin ... ve merkez şubesinde bulunan bir hesaba havale edildiğini, daha sonra .. grubuna usulsüz kredi verilmek suretiyle bu paraların tüketildiğini, müvekkili tarafından davalı banka ve.... bankası aleyhine açılan davanın davalı banka hakkında davanın erken açıldığından bahisle reddedildiğini, alacağın...’dan alınamadığını, paranın davalı bankaca tüketilmiş olması nedeniyle bankanın sebepsiz zenginleştiğini, banka yöneticilerinin yargılandıkları ceza mahkemesinde mahkum olduklarını ileri sürerek, asıl davada şimdilik 5.001 TL'nin, birleşen davada ise 41.000 DM miktarın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Hukuk ilkeleri uyarınca müvekkilin zararından sorumlu olduğu açık olduğunu, davalı banka olayın ardından müvekkil şahsen ve noter aracılığıyla pek çok kez başvuruda bulunmasına rağmen müvekkil adına yapılan işlemleri iptal etmediğini, geçen bu süre içinde davalı tarafından yapılan işlemler iptal edilebilecekken edilmemiş, davalı banka olay anında olduğu gibi devamında da banka olmanın sorumluluğunu yerine getirmediğini, dolandırıcılar tarafından gerçekleştirilen işlemler anlaşmalı mağazalar ile iletişime geçilerek henüz satın alınan ürünler kargoya verilmeden iptal edilebilecekken banka mağduriyete tamamen kayıtsız kaldığını, içtihat son dönemde bankanın üçüncü kişiler tarafından hukuksuz olarak yapılan işlemlerle ilgili sorumlu olduğu konusunda ittifak halinde olduğunu, davalı banka objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ve müşterilerini koruma amaçlı gerekli güvenlik önlemlerini almayarak müvekkilin maddi zararının doğmasına sebep olduğunu, bu sebeple davalı banka tarafından...
Aynı Kanunun 37/2. maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....
Aynı Kanunun 37/2. maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir. 5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir. Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir. TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir. İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır....
Adalet Bakanlığı ile davalı banka arasında akdedilen protokoller kapsamında satış memurluğu tarafından para davalı banka şubesine yatırılmıştır. Bir başka anlatımla davacının satış memurluğundan bu paranın davalı banka dışında başka bir bankaya yatırılmasını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda davacı ancak davalı banka tarafından uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden parasının nemalandırılmasını talep edebileceğinden davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nun 245/3. madde ve fıkrasında düzenlenen suçun mağduru; sahte banka veya kredi kartı ile ilişkilendirilen hesapların bulunduğu banka olduğu gözetildiğinde, sanık hakkında sahte banka kartı ürettirip kullanmak suçundan açılan davaya, adına kart düzenlenen ....'ın katılma ve kararı temyiz yetkisi bulunmadığından, katılma kararı verilmiş olması da hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, şikayetçi ....'ın temyiz isteminin ve 30.01.2015 tarihinde mağdur bankaya tebliğ edilen hükmü, CMUK.nun 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 10.02.2015 günü temyiz eden mağdur banka vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dereceden 250.000,00 TL lik ipoteğin fekkini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı banka müşterisi ... San.Tic.A.Ş nin davalı banka nezdindeki ... no lu doğrudan borçlanma sistemi hesabından dolayı 100.000,00 TL lik gayri nakdi riski, ... no lu çek karnesi hesabı sorumluluk bedelinden dolayı 32.430,00 TL lik gayri nakdi riski olmak üzere toplam 132.430,00 TL lik bedelin davalı banka nezdindeki hesaplarında depo edilmesi kaydıyla, davacı ...'ın maliki bulunduğu ve davalı banka nezdinde teminatta bulunan, Samsun İli, ...İlçesi, ... no lu, bağımsız bölüm üzerine davalı banka lehine 1.dereceden 250.000,00 TL lik ipoteğin fekkinin mümkün olabileceğine dair rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkememiz dosyası ek rapor tanzim için ......
Bunun için de, sahte banka veya kredi kartını ya kendisi oluşturup üretmek, ya satın almak ya da kabul etmek suretiyle TCK'nın 245/2. maddesinde düzenlenen sahte banka veya kredi kartı üretme, satın alma veya kabul etme suçlarından birini işlemesi zorunludur. Bu nedenle TCK'nın 245/2. maddesindeki sahte banka veya kredi kartı üretme, satın alma veya kabul etme suçları aynı maddenin üçüncü fıkrasındaki suçu işlemeyi kasteden fail bakımından geçit suçu niteliğindedir. Bu nedenle, sanığın katılana ait banka hesapları ile ilişkilendirilerek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartlarını, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlaması şeklindeki eylemlerinin bir bütün hâlinde banka sayısınca ve zincirleme biçimde işlenen TCK'nın 245/3. maddesindeki suçu oluşturduğu, sanığın ayrıca geçit suçu niteliğindeki TCK'nın 245/2. maddesindeki suçtan cezalandırılamayacağı kabul edilmelidir.”...