"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava tüketici sözleşmesi nedeniyle konulan blokenin kaldırılması isteminden davalarla ilgili verilen hüküm ve kararların temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Dairece de gönderme kararı verildiğinden, iş bölümü uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı vekili 14/09/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddelerinde davacının davalı bankaya takas mahsup hapis hakkı yetkisi verdiğini, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince kredinin kullanımından ve bu yönde bankaya yetki verilmesinden sonra maaş hesabına bloke konulamayacağı, kesinti yapılamayacağı yönündeki itiraz ve iddiaların iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının, davalı banka nezdinde bulunan maaş hesabına bireysel kredisi sözleşmesi uyarınca banka tarafından konulan blokenin kaldırılması, yapılan kesintilerin istirdadı ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
geçici mühlet tarihi olan 20.10.2023 saat 16:30'dan sonra gelen paralara ve anılan hesaplara konulan blokelerin kaldırılması gerektiği hususunda…” müzekkere yazıldığı görüldü....
K A R A R Davacı, çalışmakta olduğu kurumdan aldığı maaş ve sair alacaklarının davalı banka nezdinde bulunan maaş hesabına kurumca yatırıldığını, davalı bankanın bir süre önce kredi kartı borcunu gerekçe göstererek maaş hesabına yatırılan 1.365,94 TL’nin bankanın keyfi ve herhangi bir icra işlemine dayanmayan işlemi ile bloke edildiğini, bankanın bu işleminin yasanın emredici hükümlerine aykırı ve kötü niyetli olduğunu belirterek maaşına konulan blokenin kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2010 tarihinden itibaren 1.430,00 TL’ye çıkarılmıştır....
K A R A R Davacı, davalı bankada bulunan emekli maaş hesabına herhangi bir muvafakati ve kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadan davalı banka tarafından bloke konulduğunu, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek; emekli maaş hesabına konulan blokenin ve haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, davacının kullandığı krediye ilişkin taksitlerin ödenmemesi durumunda maaşının kesilmesine, kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına muvafakat ettiği ve sözleşmede bankaya hesaptan tahsilat yetkisi de verildiği, yapılan kesintilerin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13....
-Davacının davasının kabulü ile; Davalı T3 nin davacının emekli maaşı üzerine koymuş olduğu blokenin kaldırılmasına, 24.084,62 TL nin davalıdan alınarak davacıya iadesine, ... " şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emekli maaşına blokenin davacı tarafından verilen muvafakatnameye dayanılarak konulduğunu, bilirkişi raporunda bu hususun yer aldığını davanın reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davalı banka tarafından davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması , haksız yere kesilen miktarın iadesi istemidir. Mahkemece kabul kararı verilmiş, kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Yargıtay 13....
Dava; taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında davalı bankanın davacı maaş hesabına haksız olarak koyduğu iddia olunan blokenin kaldırılması ve haksız olarak yapıldığı iddia olunan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir....
Dava ve birleşen dava; tüketici kredisi sözleşmelerinden doğan borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle banka borçlarına kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 17.04.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'un 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, Sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır....
HUKUK DAİRESİ Dava; davacı tarafça davalı bankadan kullanılan, tüketici-ihtiyaç kredisi, kredili mevduat hesabı ve kredi kartı borcu nedeniyle davacının maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve maaşından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
K A R A R Davacı, avukat olduğunu, davalı şirketin diğer davalı bankada bulunan hesabındaki 78.690,53 TL bakiyesine 26.07.2013 tarihinde hukuka aykırı olarak konulan blokenin kaldırılması için davalı şirket tarafından 06.08.2013 tarihli vekaletname ile vekil olarak görevlendirildiğini, öncelikle davalı bankaya blokenin kaldırılması konusunda ihtarname gönderdiğini, blokenin kaldırılmaması nedeni ile takip başlattığını, itiraz üzerine duran takibin devamı için de itirazın iptali davası açtığını, dava devam ederken davalı şirketin 29.01.2014 tarihli azilname ile kendisini azlettiğini, icra takibi ve dava dosyasının feragat ile sonuçlandığını, davalıların sulh olmaları nedeni ile Avukatlık Kanunun 165. maddesi uyarınca vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 38.646,17 TL akdi ve karşı yan vekalet ücretinin 28.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir....