DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak alacaklı tarafın talebi üzerine icra müdürlüğünce 05/07/2021 tarihi itibariyle dosya hesabı yapılarak 05/07/2021 tarihli 172.362,04- TL bakiye borcun ödenmesi için muhtıra düzenlendiği, takip borçlusu kurum vekilinin söz konusu muhtıranın iptali için şikayette bulunduğu, icra müdürlüğünce 14/07/2021 tarihinde yeni bir dosya hesabı yaparak toplam 112.335,73- TL bakiye borç muhtırası düzenlediği, takip borçlusu tarafın aynı şikayet nedenleri ile 14/07/2021 tarihli muhtıranın iptali için İstanbul 4....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının defter kayıtlarında borç miktarının 30.613,52 TL olduğu, davacının defterlerinde kayıtlı olup davalıda kayıtlı olmayan 1.327,08 TL lik fatura yönünden davacının teklif ettiği yeminin davalı tarafından eda edilmediği, böylelikle davalı tarafından icra takibinde kabul edilen 30.613,52 TL mahsup edildiğinde borç miktarının 1.327,08 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine kısmi itirazın iptali davasıdır. Davalı ödeme emrine itiraz dilekçesinde 30.613,52 TL borcu kabul etmiş, kalan borç miktarına itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya borç verdiğini, karşılığında davalıdan T.... Bankasına ait 26.02.2008 keşide tarihli 35000 TL meblağlı bir adet çek aldığını, davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı, davalının 2015 yılında zor durumda olması sebebiyle 2016 Mart ayı başında ödenmesi şartıyla kendisinden borç paralar aldığını, toplamda 60.000 USD’nin banka kanalıyla davalının hesabına gönderildiğini, havale makbuzlarından paranın borç olarak gönderildiğinin anlaşılacağını, davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacıdan alacaklı olduğunu, gönderilen paraların davacının kendisine olan borcuna karşılık gönderildiğini, bakiye borcunda davacı tarafından 30.1.2016 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 28.2.2016 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli iki adet çek ile ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiş, davacının kötüniyetli takip başlattığından bahisle %20 den az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
.-2015/83 K. sayılı kararı ile; uyuşmazlık konusu miktar nazara alınarak kesin karar verilmiş olması nedeni ile temyiz talebinin reddine karar verildiği; şikayetin konusunun, 13.564,47 TL olarak hesaplanan toplam borç yatırılmasına rağmen, ilama aykırı faiz oranı uygulanarak hatalı faiz hesabı yapılması nedeni ile bakiye borç çıkarılmasına dair icra müdürlüğü işlemini şikayet ile buna dair muhtıranın iptali istemine yönelik olduğu, faiz oranının da şikayet konusu yapılmış olması nedeni ile mahkemenin esasa ilişkin kararının İİK'nun 363. maddesi gereğince temyizi kabil olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/04/2015 tarih ve 2015/85 E.-2015/83 K. sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının oy birliği ile kaldırılmasına karar verilerek, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2015 tarih ve 2015/85 E.-2015/83 K. sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi....
tarafından da kabul edilmektedir.Başkaca alacağın varlığı ileri sürülmemiştir.Kredi borcu da kesinleşen ilam ile tesbit edilmiştir.Davacı tarafından imzalanan senedin kredi borcuna karşılık verildiği her iki tarafın kabulünde olduğundan , davacının borcunun kredi borcu miktarı kadar olacağı mahkemece alınan bilirkişi raporunda da kredi borç miktarının 34.103,04 -TL olarak belirlenmesi nedeniyle takip tutarından tesbit edilen borç miktarı düşülerek bakiye 16.609,46-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının aracın ayınından doğmayan alacağının, borcun yeniden yapılandırılmasına rağmen bakiye borç yerine ilk borç üzerinden garameten bölüştürme yapılarak sıra cetveli hazırlandığı, bu suretle sıra cetvelinin hatalı yapılmış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinin ikinci sırasında yer alan ...'nün borç miktarı olan 17.543,96 TL 'nin iptali ile 8.189,79 TL olarak düzeltilmesine, ayrıca yeni duruma göre garameten bölüştürme yapılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketle alışveriş yapan ve ayrıca ihtiyaçları nedeniyle nakit borç ... davalının, bir kısım borcunu ödemesine rağmen bakiye 32.102.00 YTL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin davacıya iddia edilen tutarda borcu bulunmadığını, nakit borç verilmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlenine tazminata karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, dosyada borcun ödenmesi ve dosyanın infaz tarihinin 18/06/2015 olduğu, iş bu dava tarihinin ise 15/07/2015 olduğu, infaz edilmiş olan dosyada kapak hesabının iptali ile yeniden hesaplama yapılması gibi bir durumun söz konusu olamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde; ... (...) 2013\2275 Esas sayılı takipte, müdürlükçe 17.06.2014 tarihinde alacaklı vekilinin talebi ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesine rağmen 26.06.2015 ve 15.07.2015 tarihinde bakiye borç muhtırası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda dosyanın infaz edildiğinden bahsedilemeyeceğinden, mahkemece işin esası incelenerek sonucana göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan dosyaya sunulan 18.000,00 TL tutarında gönderilen paraya ilişkin havale makbuzunda gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu haliyle havale, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Bakiye kısım için de davacı tarafından davalıya borç verildiğine yönelik yazılı belge sunulmamıştır. Somut olayda, 15.000,00 TL dışında, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Bütün bu olgular gözetildiğinde davacı 15.000,00 TL dışında kalan borç verme iddiasını ispatlayamamıştır. Ne var ki, davacı, delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....