Anılan maddede “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme,muaccel borç için yapılmış olur. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda davalı tarafından yapılan ödemelerin tamamının dava konusu 16.08.2007 tarihli takipten önce yapılmış olması karşısında, davalının açıklamasız olarak yaptığı bu ödemelerin hangi borca yönelik yapıldığı yukarıda açıklanan TBK'nun 102. maddesine göre değerlendirildiğinde bu ödemelerin ilk muaccel faturadan itibaren mevcut borcu söndürmeye başlayacağı açıktır....
belirlenen vadelerden farklı olması ve davacının 08.09.2011 tarihli ihtarnamesi gözetildiğinde borç ödeme garanti protokolünde belirlenen vadelerin davacı tarafından tecil edildiği anlaşıldığından, tecil edilen borçtan dolayı takip tarihi itibarıyla alacak muaccel olmadığından davacının alacağın tahsilini talep hakkı bulunmadığı, davaya konu takibin dayanağı fatura ve borç ödeme garanti protokolü olup, tarafların anlaşması sonucu söz konusu fatura borcundan bakiye kalan miktarın davalı tarafından verilen ileri keşide tarihli çeklerle ödendiği anlaşıldığından davacının önceki borç ödeme garanti protokolüne dayanarak takip yapmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davanın reddi gerekirken kısmen kabulü yönündeki mahkeme kararının hatalı olduğu, davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı yararına şartları oluşmamakla kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiği, kabule göre de, davaya konu takip yetkisiz İstanbul 9....
Davacı taraf bu kararı temyiz etmeyerek taraflar arasındaki bakiye alacağın 16.402 Euro olduğunu kabul ettiği ve davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğunun kabulü gerekir. Davalı bu bakiye borcun da 16.3.2003 tarihli Finansbank çeki ile ödediğini savunduğuna göre bu ödemeyi aldığını ancak başka hukuki ilişki için ödendiğini savunan davacı tarafa yasal delilleri sorulup değerlendirilerek başka bir hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağı olduğunu ispat edemediği takdirde davalı ödemelerinin dava konusu alacağa ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin verilen karar usul veyasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2015/562 ESAS, 2019/760 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T7 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 90. maddesi uyarınca, ortakları arasında yardımlaşmayı sağlamak maksadı ile kurulmuş, hükmi şahsiyeti haiz bir kuruluş olduğunu, müvekkili sandığın ortaklarına değişik isimler altında borç verdiğini, karşılığında sandık ortağının ve varsa kefilinin imzaladığı borç senedi aldığını, sandığın eski ortaklarından Murat Arısoy ve müşterek borçlu müteselsil kefil T3 21.05.2012 tarihinde imzaladıkları borç senedi ile müvekkili sandıktan asıl borç miktarı 19.197,72TL ve 42 ay vadeli ihtiyaç için borç kredisi kullanarak toplam 25.419,63TL borçlandıklarını, daha önce de Murat Arısoy‘un sandıktan 26/02/2010 tarihinde taşıt için borç kredisi kullandığını, borcun bir miktarı ödendikten sonra kalan taksitlerin ödenmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu Murat Arısoy‘a 30.06.2014 tarihinde...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/597 KARAR NO : 2022/250 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/09/2020 KARAR TARİHİ : 04/03/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı şirket tarafından davalı şirkete fatura karşılığında beton vb. inşaat ürünleri sattığını ve buna dair hizmet verilmiş olduğunu, işbu satış işlemine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından davalı şirket adına muhtelif sayıda fatura düzenlendiğini, iş bu satın alma işlemine ait olarak davalı şirket tarafından müvekkili şirket lehine doğan borç kapsamında bir kısım çek ödemesi gerçekleştirildiğini, davalı şirketin kısmi ödeme dışında söz konusu satın alma işleminden kaynaklı bakiye borç tutarını ödemediğini, bu nedenle davalı şirket aleyhine bakiye 21.694,30 TL tutarlı alacak yönünden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin söz konusu...
, asıl dava yönünden şikayetin kabulü ile ödeme tarihi itibariyle borçlunun 10.481,18 Euro (30.369,22 TL) bakiye borcu olduğunun tespitine, birleşen davanın ise, İİK'nun 361. maddesi gereğince öncelikle icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru olmadığı ve rapora göre bakiye borç bulunduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili tarafından 20.04.2011 tarihinde esas sayılı takip dosyası ile toplam 103.816,47-TL nin tahsili için başlatılan takibe, davalı borçlu vekili tarafından 09.05.2011 tarihinde yapılan itirazda ‘’Müvekkil şirketin alacaklıya bu kadar borcu bulunmamaktadır. bakiye 23.875,23-TL bakiye borcu bulunmaktadır. Ancak bu bakiye borç halen muaccel olmamıştır. Taraflar arasındaki anlaşmaya göre müvekkil şirket çalıştığı işyerinden hak edişlerini aldığı zaman makine kira bedellerini de ödemektedir. Alacaklı da bu hususu bilmekte olup takipte tamamen haksızdır. 23.875,23-TL kısma borcun muaccel olmaması nedeni ile, 73.159,97-TL lik kısma ise borcumuzun olmaması nedeni ile itiraz ediyoruz. Belirtilen nedenle dolayısıyla müvekkil aleyhine yapılan takibin TAMAMEN durdurulmasına karar verilmesini istiyoruz. Borcun tamamına itiraz ettiğimizden müvekkil aleyhine yapılan takibin asıl borç ve ferileri yönünden durdurulmasına karar verilmesini arz ediyoruz.’’ belirtilmiştir....
borcunun 18.433,42- TL kalmışken bunun üzerine 65.159,59- TL daha vekalet ücreti eklenmesi gerektiğini kabul etmediklerini belirterek 01/06/2022 tarihli bakiye borç miktarının 18.433,42- TL olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/772 Esas KARAR NO: 2021/412 DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 25/06/2018 KARAR TARİHİ: 17/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----------- karşılığında kendisinden ---- seri nolu çeki aldığını, çekin keşidecisi davalı borçlu olduğunu, çek konusu borcun bir kısmının davalı tarafından ödendiğini, bakiye ----alacağın kaldığını, borçlu tarafından müvekkilinin oyalandığını ve çekin bankaya yasal süresi sonrasında ibraz edildiğini, banka tarafından ---- tarihinde "İbraz süresinin geçmiş olması nedeniyle herhangi bir işlem yapılamadığı"nın yazıldığını, davalı tarafından bakiye borcu ödememesi nedeniyle bakiye ------ sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu iddia...
DAVACI : DAVALI : DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/06/2019 KARAR TARİHİ : 17/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı aleyhine Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2018/... sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari mal alışverişinden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkide cari hesapta bakiye alacağının kaldığını,davalının borcu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir....