Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır. Davacı tarafın ıslah dilekçesi ile davaya konu talep miktarlarını artırmasından sonra davalılar vekilince son celsede zamanaşımı definde bulunmuştur. Davalı vekilininıslah tebliğ edildiği belirtilen tarihe göre zapta geçen zamanaşımı itirazı süresindedir. Zamanaşımı defi süresinde ise 14.03.2014 tarihinden geriye doğru beş yıl dışında kalan ve kısmi istenen miktar dışında zamanaşımına uğrayan fazla mesai alacağı bulunmaktadır....
Müdürlüğünün 2022/14050 esas sayılı dosyası ile ... takibi başlatıldığını, ... takibi başlatılıdkıktan 2-3 saat sonra davalı tarafından davacı hesabına 93.500,00 TL eft yapıldığını, ödeme emri tebliğ edildikten sonra davalı bu kez de borca ve yetkiye İtiraz ettiğini, Yine faturaya yasal itiraz süresi olan 8 günlük itiraz süresinde de davalı yanın itirazı olmadığı gibi verilen tesise, makine ve parçalarına dayalı yapılan işin ve verilen malzemenin içeriği de taraflarca kabul edildiğini, kısmi ödemeler davalı tarafından yapıldığını, ancak dava konusu bakiye cari alacak ödenmediğini, Yine fatura alacakları likit alacak olduğundan haksız ve dayanaksız itirazlarda yasadan kaynaklı olarak %20 ... inkar tazminatına da ayrıca hükmedilmesi gerektiğini belirterek itirazının İptaline ve Takibin Devamına takip tarihi itibari ile Takip miktarını ilişkin Ticari faiz talebimiz ile birlikte davalı yanın Likit alacağa ilişkin kötü niyetli itirazından dolayı da ayrıca aleyhine %20 den aşağı olmamak...
Davacı vekili; Dava dilekçesi ile kira alacağına ilişkin olarak 03.07.2001 tarihinde davalı aleyhine ... 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış oldukları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 60.764 TL alacağın tahsilini istediklerini, mahkemece bilirkişiye hesaplattırılan alacak tutarının ise 68.180 TL olduğunu,... l 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/304 esas 2005/798 sayılı kararı ile 60.764 TL alacağın hüküm altına alınarak davalıdan tahsiline karar verildiğini, kararın 07.02.2008 tarihi itibariyle kesinleştiğini belirterek, 01.04.2009 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile saklı tutulan bakiye alacağın tahsili ile birlikte tüm alacak yönünden munzam zarar talebinde bulunmuştur....
Konkordato dosyasında aldırılan 07/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere taraflar arasındaki cari borcun 815.794,95 TL olduğu, bunun 773.052,00 TL'si için çek verildiği ve kalan bakiye carinin 42.742,95 TL olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafça karşılıksız çıkan çeklerle ilgili 345.821,00 TL'si için tedbirden önce takip başlatıldığı ve 427.231,00 TL bedelli çek için takip yapılmadığı takip yapılmayan çek tutarı ile bakiye cari toplamının 469.973,95 TL olduğu, takip yapılan çekin kapak hesabı olan 481.532,21 TL'den mühlet kararından sonra işletilen faiz miktarı düşüldüğünde davacının takip başlatılan çeklerden dolayı alacağı 434.952,69 TL olarak hesap edilmiş ve bununda takip yapılmayan çekler ile bakiye cari hesap alacağından oluşan toplam 469.973,95 TL'ye eklenmesi ile toplam alacak 904.926,64TL olarak tespit edilmiştir. İstanbul ......
Bu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan ---- tarihli raporda; yukarıdaki bilirkişi raporlarında yapılan tespitlere aynı şekilde atıf yapıldıktan sonra, davacının --- faturadan dolayı --- asıl alacak ve sözleşme uyarınca aylık %10 gecikme faizine göre --- gecikme faizi olmak üzere ---- alacağının bulunduğu, ikinci bakım bedeli olan ---- tutarlı faturaya ilişkin olarak bakiye----ana para alacağı ve sözleşme gereği ---- gecikme faizi alacağı olmak üzere --- alacağının bulunduğu, taleple bağlılık dikkate alındığında davacının --- talebinin bulunduğu dikkate alındığında --- alacak toplamının ---- toplamının -----olduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Davacı vekilinin ---- tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini ---- çıkarmış olduğu görülmüştür....
Takip tarihi itibariyle yapılan bakiye alacak hesaplaması neticesinde davacı bankanın 2.621,73 TL asıl alacak, 79,73 TL işlemiş faiz, 3,99-TL BSMV, 5,60-TL ihtarname gideri olmak üzere cem'an 2.711,04-TL tutarında talebinin yerinde olduğu, basit hesap hatasından kaynaklı 7,92 TL tutarlık kısmının ise yerinde olmadığı kanısına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1-... 2....
-TL asıl alacak üzerinden devamına, Davaya takip konusu alacak likit olduğundan 3.019,31.-TL’nin %20'si oranında 603,86.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1-Davanın kısmen kabulü ile takibin davalının Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2018/... esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, Takibin 3.019,31.-TL asıl alacak üzerinden devamına, Davaya takip konusu alacak likit olduğundan 3.019,31.-TL’nin %20'si oranında 603,86.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 206,25.-TL harçtan peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 161,85.-TL harcın kabul ret oranı (%23 kabul, %77 ret) dikkate alınmak suretiyle 114,41.-TL tutarındaki kısmının davacıdan, bakiye kısım olan 47,44....
Her ne kadar raporun devamında davalı tarafından yapılan ödemenin asıl alacağa mahsubu ile sonuç alacak miktarı belirlenmiş ise de, davalı tarafından takipten sonra ödeme yapıldığından alacaklının ödemeyi öncelikle faize ve fer'ilere mahsup etme hakkı vardır. Alacaklı tarafça ödemelerin öncelikle faiz ve ferilere mahsup edilmesi talep edildiğinden yapılan ödemenin asıl alacağa yönelik olmadığı ve bakiye alacak talebinin asıl alacak olarak mevcut alacak üzerinden talep edildiği sonucuna varılmıştır. Ve davacının bakiye asıl alacak yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Ödemeler takipten sonra yapıldığından yapılan ödemelerin tekerrür olmamak kaydıyla takibin infazında nazara alınmasına karar verilmiştir.(Yargıtay 3. HD'nin 2020/2317 E. 2020/3384 K., 2017/7972 E. 2019/3855 K....
İstinafa konu uyuşmazlık; davanın bir kısım alacak kalemleri yönünden belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmayacağı ve usulden red kararının doğru olup olmadığı hususuna ilişkindir. Dava dilekçesi incelendiğinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı saptanmıştır. Mahkemece, dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları ile bakiye ücret alacağı taleplerinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden bahisle dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hâli, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkânsızlığa dayanmalıdır....
TL bedelli faturanın davalı tarafından kabul edilmediğinin görüldüğü, davalının usulüne uygun yapılan meşruhatlı davetiyeye rağmen defterlerini sunmayarak HMK'nın 7251 S.K./23. madde ile değişik 222. maddesinin 3.fıkrası doğrultusunda davacının usulüne uygun tuttuğu defterlerdeki kayıtları kabul etmiş sayıldığı, böylelikle faturalardaki malların da davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, bu itibarla teslim edilen mallara karşılık davalının faturalardan kaynaklı olarak bakiye ... TL fatura alacağı ve ... TL faiz alacağı toplamı olan ... TL asıl alacak üzerinden davacıya borçlu olduğu, davalının bu miktarın ... TL lik kısmını kabul ettiği ve davanın geri kalan bakiye alacak olan ......